Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '08

 
Kategori
Dostluk
 

Alev Meisel'e mektubum

Alev Meisel'e mektubum
 

Sevgili eşiniz Robert Bey'e ve tüm sevdiklerinize selamlar yolluyorum Berlin'den.


Siz benim Alev Ablamsınız!

Çok ender yaşarım böyle bir ikilemi! Hatta bu ilk gibi. Bilmiyorum! Belki bin, belki daha fazla ama daha az değildir tanıştığım, tokalaştığım, sarıldığım insan sayısı. Değer verip, kendisinin benim için kıymetli olduğunu belirtmek için abi veya abla diye hitap ettiğim ve tabii ki hemen sen ve ben faslına geçtiğim insanların hepsini, tamamını seviyorum. Anti hümanist değilim! Tüm savaşlara, katliamlara, ve tüm “İnsanlık dışı“ insancıl davranışlarımıza rağmen seviyorum ben bizi. Sevmek gibi bir becerimiz var çünkü. Sadece içgüdü değil, kabiliyet bu. İnsancıl bir beceri. İllide zihin değil insana duyduğum hayranlığın sebebi. Zekâ değil ve tüm diğer yaratıklar üzerinde “ sözde “ kurduğumuz üstünlük değil. Bu üstün ve tek vergimize rağmen çoktaaaaan yok edip, hiç edip, biz beceremedik al iade ediyoruz bu ölümcüllüğü diye taktim edeceğimiz dünyamızı, halâ azimle koruyup kurtarmaya çalışyoruz kendimizden. İşte bu özelliğimize hayranım ben.

İşte böyle Alev Hanım Abla, yüreğimde “Sen” siniz, sözümde “Siz”. Sevgi’nin, daha ziyade saygı’nın üst düzeyi bu olsa gerek. Size “Sen” demek olmuyor. İkilem dedim ya, işte ondan.

Tesaadüfen keşfettiğim Milliyet Blog sitesinde bir çok arkadaş, dost edindim ve daha bitmedi, bitmeyecek de. Nitelikli, bazı şeyleri aşmış, elit bir kadroya sahip olan bu sitenin daha bir çok değerli tanışmalara sebep olacağı kesin. Siz sevgili Alev Ablacağım sadece MB çerçevesi içerisinde değil, dost olarak sahip olduğum, tanıştığım insanların içerisinde benim için önemli bir yer aldınız. Önce yazılarınızla tanıdım sizi, desteklediğiniz sivil toplum faaliyetleri dikkatimi çekti. Tüylü’leriniz ve onlara olan sevginiz, merhametiniz, kocaman bir yüreğe ve yukarıda konu ettiğim, o hayran olduğum özelliğimize, sahip olduğunuzu gösterdi bana . Sonra yorumlarınızı anlamaya başladım, cevaplamaya çalıştım. Her bir yorumunuz, her yazınız kadar önemli mesajlar içeriyordu. Üstünkörü cevaplayamadım onları, sıkca beklettim sizi; ”özür dilerim”. Hani biraz da korkuyordum, ince tüylü ama kesin temizleyen fırçanızdan ( anlayana tabii). Zira latife de olsa, bir kaç kere almıştım nasibimi.

Nihayet o gün geldi çattı. Dört gözle beklediğim Berlin ziyaretiniz gerçekleşti. Bulunduğumuz semtin en güzel kafelerinden biri olanında, maceralı bir şekilde buluştuk. Macerası bizde kalsın.: ))

Sizi daha evvel fotoğraflarda dahi görmediğim için, Kafe’nin önünde beklerken çok heyecanlıydım. Modern, kültürlü, bakımlı, güzel bir hanım efendi bekliyordum. Sizi görünce inanın çok şaşırdım. Beklentilerimi fazlasıyla aştınız, önce elim ayağıma dolaştı, sonra gurur duydum. İşte karşımda Atatürk’ün, ilerici ve laik Türkiye Cumhuriyeti’nin “ Türk kadını “ duruyordu. Saatlerce sohbet ettik o gün. Memleketi, MB’yi, yazılarımızı konuştuk. Azıcıkta dedi-kodu ettik Tatlı kız ile Ümit Culduz hakkında: )) Ardından telefon konuşmalarımız... Nihayet sevgili Ümit Abi, sizinle ve sevgili eşimle yaptığımız, tadı hala damağımda kalan buluşmamız. Ve en son gönderdiğiniz yorumlarınız... Nasıl teşekkür edeceğimi bilemedim, ne diyeceğimi, nasıl cevaplayacağımı bilemedim. Yazdım-yazdım sildim, sonunda size bu mektubu yazmaya karar verdim. Önerilerinizi dikkatlice inceledim. Desteğinizi, yardımlarınızı kesmeyeceğinize emin olduğum için yazıyorum bu cümleyi: “ Tavsiye ettiklerinizi hayata geçirmeye çalışacağım! ” Sizi kazanmak benim için zenginlik oldu. Umarım hayâlkırıklığına uğratmam sizi. Sevgilerimle Okan kardeşiniz

 
Toplam blog
: 121
: 1814
Kayıt tarihi
: 29.01.07
 
 

Almanya'da doğdum. Haylaz bir öğrenciydim. 16 yaşımdan beri ticaretle ilgileniyorum. Şu anda büyük b..