Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Temmuz '09

 
Kategori
Siyaset
 

Alevi – Sünni çatışması isteniyor…

Alevi – Sünni çatışması isteniyor…
 

Bir ülkede gündemin ne olduğunu gösteren basındır. Hele bizim ülkemizde basın bu işi layıkı ile yapmaktadır. Zaman zaman başbakanın basına kızıp boykot çağrısı yapması bile basının bu işi ne kadar iyi yaptığını gösteriyor.
Birde yalan gündem yaratmak işi var. Basın böylesi ucuz işlere haysiyetini göz önünde tutarak bulaşmaması lazımdır. Ancak bizde yandaş medya dediğimiz besleme basın sanki kendini bu tür işler için varolmuş sanıyor. Tabii güvenilirliğini, inandırıcılığını yitiriyor.

Buna son örnek de malum basının çokca(!) satan gazetelerinden birinde çıkan, buram buram bölücülük kokan, aleviler ile ilgili köşe yazısı.

Bu tür yapay gündemler maalesef sürekli oluşturuluyor. Neden mi?

Türkiye coğrafi anlamda oldukça büyük, yer altı ve yer üstü zenginlikleri bakımından epey zengin, fazla okumamış ama iyi pazar olmaya müsait 72 milyon insanı ile emperyalizm için lezzetli bir yiyecek. Ama büyük bir lokma. Toptan yutulmuyor. Bölüp küçük parçalara ayırmak lazım. Bu bölme çalışması da sabır abidesi olan emperyalizm tarafından sürekli gündemde. Ne zaman içerde yönetim zayıflasa, veya işbirlikçilerden oluşsa, besledikleri basın sayesinde hemen bir bölücülük senaryosu ortaya çıkarıveriyorlar. Bir de hükümet kendilerinde yana ve bu faliyetlere seyirci kalır durumda ise, ekmeklerine yağ sürülüyor.

Yeni bölücülük senaryosu alevi – sünni. Neymiş, “.Nüfusun yüzde 15’ini oluşturan bir mezhep üyelerinin, yüksek yargıdaki koltukların diyelim ki yüzde 50’sine oturmaları normal mi? Hele hele, bu mezhepten vatandaşlar, istisnalar haricinde, kitlesel olarak CHP’yi destekliyorsa... Darbe amaçlı cumhuriyet mitinglerinde aktif olarak yer aldılarsa...Ergenekon’un hükümetin uydurması olduğu propagandasını yapıyorlarsa...”

Ozaman ne yapacağız? Beyefendi memnun olacak diye herkesin dinini meshebini tespit edip bunları her işe her topluluğa Türkiye nüfusuna orantılı bir şekilde mi dağıtacağız. Yoksa iktidarı desteklemiyenleri ise hiçbir devlet işinde tutmayacakmıyız. Nerede kaldı vatandaşlık hakları, insan hakları, demokrasi. Burası faşizmle yönetilen bir ülke mi?

Bu yazarın bilerek veya bilmeyerek yaptığı bölücülük, kışkırtma değilse nedir? Ağır ekonomik kriz, sosyal sorunlar gibi nedenlerle zaten morali bozuk, canı sıkkın, kafası karışık toplumun yapay gündemle asıl sorunlarını görmemesine, veya birbirine düşürmesine hizmetten başka ne işe yarayabilir ki? Zaten Diyanet İşleri gerek yapısı gerek icraatları ile neredeyse bu değerli toplumu dışlamış durumda. Onlar Diyanetten kendi haklarını da eşit oranda korusun diye çaba sarfederken, bu tür yazıların neye hizmet edeceği okurun malumudur.

Kaldı ki, küçümsedikleri toplum, kendini Allah, Muhammed, Ali kutsallığını kalbinde taşıyan, Hz.Ali’nin adaletinden ayrılmayan temelinde insan sevgisi bulunan her dine, mezhebe ser inanca saygı duyan ve hoşgörü ile bakan, dil, din, ırk, renk , farkı gözetmeyen eline diline sahip olma ilkelerini şart koşan, gelmek isteyen, inançlı insanları çatısı altına alarak manevi susuzluklarını gideren, insanları yaşadıkları toplumda kendi istekleriyle kendi kendilerini yargılamalarını sağlayan, laik, demokrat, eiştlikçi, katılımcı, paylaşımcı düşünceyi savunan, zalime ve zulme karşı gelen, mazlumun yanında olan, şeriatın bağnaz kuralllarına bağlı olmayan, ve onu reddeden, İslam dinini kendine göre ve sunni inancın dışında yorumlayan, aslı doğruluk, kemali dostluk, cevheri, merhamet, görüşü eşitlik, hazinesi bilgi, meyvası sevgi hamuru ile yoğrulmuş, insanı Kamil ve erdemli insan yaratmayı ön gören, korkuyu aşıp sevgi ile tanrıya yönelen bir topluluk olarak niteliyor.

Demokrasi insanlara fırsat eşitliği getirir. Ülke vatandaşı yasal yollardan ulaşabildiği her türlü devlet ve toplum görevinde bulunabilir. Bebek katilinin sempatizanlarının, yandaşlarının milletvekili olarak mecliste bulunmasını bile bu kurala örnek gösterenlerin, yazdıkları yazılara, söyledikleri sözlere daha çok dikkat etmeleri gerekir diye düşünüyorum.

Cumartesi, Temmuz 25, 2009

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..