Alevi açılımı...

Orta Asya’dan gelip Anadolu’yu fethederek yerleşen, burada İslamiyet’i yayan, Arap Milliyetçiliğinden arınmış, sade, Vahabiliğin etkisi olmadan yaşanan bir Müslümanlık anlayışı…

Onlar tarafından kurulan ve dünyaya hükmedecek vaziyete getirilen, koskocaman bir İmparatorluk…

Eline, beline ve diline sahip ol anlayışı ile hızla gelişen bir imparatorluk!

Ne zamana kadar?

1514 Çaldıran savaşına kadar…

O günden bu yana, ikinci sınıf hatta daha gerilerde görülen bir topluluk!

Bu toplumun parçasının nüfusu hakkında kesin bir bilgi yok! Kimine göre 25 milyon, kimine göre 20 milyon…

Önemli olan nüfustan ziyade insan olması yetmez mi? İşin bu yönüne kimse bakmıyor…

Seçim yaklaştı mı oy deposu olarak görülüp, kandırmaca bazı vaatler… Sonra yine ikinci hatta üçüncü sınıf vatandaş…

Cumhuriyetin kuruluşuna en büyük katkıyı yapan bu toplum…

Ülkede Laiklik ve Demokrasinin teminatı, Cumhuriyetin geleceği bu toplum…

Bu toplum ne zaman hatırlandı?

AKP 2007 seçiminden önce bünyesine kattığı birkaç sözde Alevi(!) milletvekili ile bir açılım lafı tutturdu…

Düzmece vakıflar kurdurulup, Muharrem Ayında, Sünni geleneklerine göre İftar açmalar falan…

Tabi bu tip göstermelik eylemler, bu toplumun önderleri tarafından pek ciddiye alınmadı!

Bu toplum ne zaman toplumun ve siyasi partilerin dikkatini çekti dersiniz?

9.11.2008 tarihinde Ankara’da yapılan mitingde…

Gerçi kendi çıkarları için bu mitingi baltalamak isteyen sözde Alevi Dedeleri basına açıklamalarda bulundular ama… Çapları kadar etkili olduklarını anlayıp, bir kenara çekilmek zorunda kaldılar!

MHP lideri Devlet Bahçeli bir Parti Grup Toplantısında, bu toplumun sorunlarına değinince, sanki bir yerlerden düğmeye basılmışçasına iktidar, yaklaşan yerel seçimlerinde etkisi ile hemen faaliyete geçmiş!

Faaliyete geçmekle de kalmayıp, bir dizi kendince oy getirecek önlemleri de el altından basına sızdırmışlar…

Bakın alacakları önlemler neymiş!

Aleviler Kültür Bakanlığı ya da Başbakanlığa bağlı bir birimde temsil edilecekmiş.

Niye Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde oluşturulacak en az Başkan Yardımcısı düzeyinde temsil edilmiyor?

Cem Evlerine yasal statü getirilecekmiş!

Acaba ne gibi bir statü getirilecek?

Alevi dedelerine maaş bağlanacakmış! (onlarda bu konuyu görüşmek üzere 29.11.2008 tarihinde Ankara'da bir toplantı düzenleyeceklermiş)

İşte o toplumu can evlerinden vuracak ve oyları iktidara akıtacak bir öneri!

Hükümet tüm Alevi kuruluşlarıyla diyalog kuracakmış!

Temsilci olarak kendi kurdurdukları vakıfları mı görecekler? Merak konusu değil dersem yalan olur!

Alevi açılımı için tüm siyasi partilerle görüşülecekmiş!

Yani diğer partilerin de ne düşündüklerini öğrenip, yine kendi bildiklerini okuyarak oyları cebe atacaklar!

Diyanet İşleri Başkanlığı süreci destekleyecekmiş!

Eski bir Bakanın söylediği gibi Mum Söndü falan deyip, sözde kültürel etkiyi vurgulamak isteyebilirler!

Çünkü o bakan, bu günkü iktidarın ağa babalarından birisiydi!

Acaba iktidar, bu topluma sadece insan gözüyle baksa ve dile getirdikleri; Zorunlu Din dersini kaldırıp, Diyanet İşleri Başkanlığında temsil yetkisi, Cem Evlerinin, Camii gibi resmi statüye kavuşturulması...

Bu istekleri karşılamanın hiç de zor olmadığını düşünüyorum.