Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Kasım '11

 
Kategori
Futbol
 

Alex, “Dik” Durur, Aytekin Durmaz!

Alex, “Dik” Durur, Aytekin Durmaz!
 

Kişiler vardır, kendilerinin daha güçlü olduğunu çevreye göstermek, kanıtlamak isteyen... Güçlü gördüklerine çatmakla, akıllarınca, güç gösterisi yaparlar.

Demek istedikleri, “hava basma”nın öteki adıdır:

“Ben kimseden korkmam!”

Aslında bu, iç ezikliğin, çaresizliğin, yetersizliğin dışa yansımasından başka bir şeydir.

Tam da doktorluk “vaka”...

Söz konusu kişilerin elinde “silah” gibi bir “olanak” varsa, değme keyfine!

“Fazla konuşma, atarım içeri!”

“Fazla konuşma, atarım dışarı!”

“İçeri” ile “dışarı” arasında bir an bocalayan ne yapacak?

“Hiza”ya gelecek, “biat” mı edecek?

“Dışarı atmak”, kimlerle ilgili derseniz, akla öğretmenler ve hakemler gelir?

“Sınıf dışı”na atmak, “oyun”dan atmak!

“Oyun”dan haksız yere atmada, “atan”a çoğu kez, bu keyfiliğinden bir yaptırım gelmez. Çünkü rakipler, kendilerini “atılan”a rakipler görenler, “atan”ın hamiliğine soyunur, bin dereden su getirerek “gönüllü avukatlık” yaparlar.

Akıllarınca, “atan” da, “atan”a arka çıkan “dik duruş” sergiler!

Dik duruş!

Aslında “kişilikli olma”nın bir yansımasıdır; kararının arkasında durma, tehditler karşısında “ödün” vermeme, geri adım atmama...

Senin elinde kefyli olarak kullanacağın bir “silah” varsa, yaptığının adı “dik duruş” değil, “Büyük Argo Sözlüğü”nde birçok karşılığı bulunacak bir “duruş”tur!

*****
Akşam gazetesinde Murat Tarhan imzalı, Fenerbahçe-Karabükspor maçının gözlemcisi Erol Ersoy ile orta hakem Aytekin Durmaz arasında geçtiği söylenen konuşma, bize yukarıdaki satırları yazdırdı.

Erol Ersoy ile orta hakem Aytekin Durmaz arasında geçtiği söylenen konuşma ne?

“Başarısızdın Aytekin!”

“Hocam, Alex'i oyundan atarak, dik durdum.”

“Alex'e gösterdiğin kırmızı kart yanlıştı. Ayrıca gösteremediğin kartlar ve vermediğin pozisyonlar da vardı.”

“Hocam, o pozisyonda Nikoliç abartılı bir şekilde kendisini yere atınca aldandım ve kırmızı kartı gösterdim.”

“Bu mu dik durmak!”

Söylenenlerin ne ölçüde doğruluğu olduğunu bilemeyiz.

Ama hakemi aldatan, rakibin kart görmesini “çektiği numara” ile sağlayan futbolcuya hakemin, işin farkına varır varmaz “cezayı kesme”si, bu tür “numaracı” futbolcuların sayısını azaltır. Hakem, nasıl ki, penaltı kazanmak için kendini yere atan futbolcuya “kart” gösteriyorsa, Nikolic gibi fırsatçı, “sahte kâr” ardında koşanlara aynı tavrı göstermeli...

Araba çarpmış gibi kendini sırt üstü yere atan, Alex, kırmızı kart gördükten sonra, lastik top gibi zıplayan, ayağa kalkan Nikolic’e de ayı renkte kartı gösterebiliyorsan, buna “dik duruş” denir.

Gerisi “hikâye”dir; bağlar gazelidir!

(Mersin İdmanyurdu’nun 2. Lig’de oynadığı yıllar. Mersin’de oynanan bir maç... Mersin İdmanyurdu kümede kalmak için didiniyor. Rakibin müdahalesi üzerine can havliyle kendini yere atan, haykırışı stadı inleten Mersinli bir futbolcu, rakibi sarı görünce, ayağa fırladı, son hızla görev alanına koşmaya başladı.

Herkes gibi hakem de şaşırdı; hemen düdük çaldı, aynı renkten kartı gösterdi.

Hakemi aldatmaya, görüntüye aldanarak yanlış kart göstermeye iten davranış, böylece cezasız kalmamış oldu.

Seyirciden hiçbir tepki yok!)

*****

Dik durmak!

Kişilik sahibi olanlara yakışan bir tavırdır. Kendini babayiğit görme sevdasında olanlar, bunun ancak uzağından geçerler.

O zaman soralım:

Asıl “dik duran” kimdir?

 TURGUT ÇELİK/ Mersin (Geçici olarak İstanbul)

 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..