Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '07

 
Kategori
Spor
 

Alex coştu yine: 4-2

Alex coştu yine: 4-2
 

Bu sezonun ikinci çok gollü maçını izledik.En son Konyaspor'a dört gol atmıştı Kanaryalar . Maçın başında ne güzel güle oynaya oynadılar. Henüz 3. dakikada golü de buldular. Alex kalecinin bir solundan bir sağından geçti ve çok güzel bir gol attı. İkinci gol 26. dakikada Aurelio'dan gelen topa Semih'in kafa vuruşuyla oldu.

İlk yarı Ankaraspor sahada hiç gözükmedi. İkinci yarıda Hikmet Karaman'ın hücum oynayacağı kesin. Biraz tempo düşünce Mehmet Yılmaz girdi devreye ve 58. dakikada golü buldu. Sonra yine Alex ve yine Alex. İki dakika arayla ( 74. ve 76. dakikada) iki gol. Valla 21 kişi dursun sahada, tek Alex oynasın, onlar da bizimle beraber maçı izlesin. Yıldız bu kadar olur işte. Sakatlanacak diye aklım gitti, Zico artık değiştirse, diye söylendim durdum. Malum haftaya İnter maçı var. Alex olmadan olmaz!

Yine bugün Roberto Carlos rakiplerin hışmına uğradı. Carlos da hata yaparmış, dedirtti bize. Kendi atsa gol olacak birkaç pozisyonu Deivid'e verdi ve kaptırdılar rakip oyunculara. Deivid koştu, kaptı ama yeterli görünmedi. Süper Mehmet artık iyice yorulmuş, onu ilk defa formsuz gördüm. Yasin tedirgindi biraz, belki Gökhan ile ikili oynamadığı için. Önder ve Edu ile iyi anlaşamadılar. Goller de onun hatası vardı. Bizimkiler isteseler farklı bir sonuç çıkardı, sanırım önemsemediler rakibi ya da akılları İnter maçındaydı.

Teknik direktör Zico, İnter maçı için önhazırlık amacıyla olsa gerek Tümer'i oynattı ama, nafile. Sanki o oynamış sezon başından beri diğerleri oturmuş, yorgun, bitkin, ayakları dolanıyor birbirine. Önder de iyice soğumuş
oynamayınca. Lugano ve Gökhan'ı aradı gözlerim. Kezman ve Lugano ailecek tribünlerdeydi. Lugano'nun gözleri fıldır fıldır, gerçek Fenerli olmuş çoktan. Kezman'a da tribünler alkışla sevgi gösterisinde bulundular. Başka takımda olsaydı stada bile alınmazdı Kezman, bırakın alkışı.

Gökçek Vederson, isim babasının önünde heyecanlandı mı ki, bir türlü yerine yollayamadı topları. Tribünlerden bir ara her iki başkanı yakınplan gösterdiler. Melih Gökçek golden sonra hızlı hızlı çekiyordu elindeki tespihi. İki başkan da çok ciddi idiler, yüzleri gülmedi. Sayın Gökçek bir de Fenerli -:))

Necati çok zorladı kendini, Fener'e atacak ya... Allah korusun az kalsın kalpten gidecekti, düşüp kaldı. Ondan sonra sahanın adı çıkacak, niye bu kadar zorlarsın ki kendini? Tribünler de onun zayıf yönünü yakaladı, top ayağına geldikçe tezahüratlarla engellediler onu.

Sonuçta zaman zaman iyi oynayıp, zaman zaman rakibe bıraktık topu, ama sonuç göz önüne alınırsa bizim gecemiz oldu. Bugün Beşiktaş- Gençler Birliği Oftaş maçını da izledim. Valla bana kızmayın Beşiktaşlılar, takımınız dökülüyor. Top kaybı, daha maç bitmemişken en son 70' ti. Yine hakem filan demeyin sakın, Bobo'nun golü de kalecinin hediyesi oldu.

1-0 olsun bizim olsun derler ya, 4-2 olsun bizim olsun, diyorum! İnşallah İnter maçını da böyle güzel güzel yazarım. Ben hediyemi aldım bugün Alex'ten ve Semih'ten...En anlamlı hediye...

13. hafta, ilk gol 3. dakika, Alex'ten 3 gol, 3 dakika uzatma... uğurlu sayı 3... bekle bizi İtalya!

Resim alıntıdır:

http://www.milliyet.com.tr/2007/11/25/son/songal105.asp
 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..