Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Şubat '09

 
Kategori
Futbol
 

Alex'i yeniden keşfetmek

Alex'i yeniden keşfetmek
 

Devam kaptan devam...


Allah sevdiği kuluna önce eşeğini kaybettirir, sonra buldururmuş. Fenerbahçe’de bu misâl... Aragones Alex’den Appiah yada Marco yaratma sevdasıyla koca sezonu neredeyse çöpe atmak üzere... Ama Aragones, Alex’i yeni yeni keşfediyor artık.... O, ne kadar kendi kalesinden uzakta oynarsa, o kadar golle buluşur veya buluşturur... Dikkat ediniz son maçlarda Alex’i pek Fenerbahçe ceza alanı önlerinde görmüyoruz. Alex’in son haftalarda üzerine koymasıda bu yüzdendir işte. Alex’i bildiğimiz klasik orta saha oyuncuları kategorisine sokarsak hata ederiz. Aragones’in dönem dönem bu yanılgıya düştüğünü gördük Alex farklı bir oyuncu, geçen yazılarımda da belirttim, oyun sıkışmışsa o oyunda Alex en son dışarı alınacak oyuncu olması lâzımdır. Çünkü o oyunda Alex varsa, araya atacağı bir top golü getirebilir, bir penaltı yaratabilir veya kadife bileğiyle bir aşırtma yapabilir, nokta bir orta ile Lugano’ya bile golünü attırabilir. Yanisi şu, Alex’li bir Fener her zaman gole daha yakındır ve kadronuzda Alex varsa tüm oyun kurgunuzu Alex’e göre yapmalısınız.

Fenerbahçe ne zaman Alex’i kaleci Volkan’dan top alarak oynatmaya başladı o zaman bize hep mutsuz futbol izletti... Bu akşam Aragones’den tezimizi doğrulayan bir de itiraf geldi ; “Alex golle beslenen oyuncu” Evet golle besleniyor ve takımını da besliyor. Bu sene “onunla olmaz” denilmesine rağmen yine Alex bu takımın en çok gol ve asist yapan oyunucusu ise herkesin şapkasını önüne alıp düşünmesi gerekiyor. Nasıl bir oyuncudur ki bu adam, yine takımın en çok gol atan oyuncusudur. Dün akşam attığı gollerin güzelliği ise kremasıdır bu futbolun. Hani o golleri sadece Alex atabilir dedirten cinstendi.

Deivid, Alex’in performansını arttıracak en önemli etken Fenerbahçe’de. Deivid geçen seneki gibi kendi bölgesinden sık sık orta alana kaçtıkça Alex’le pas organizasyonlarına girdikçe Fenerbahçe daha da coşacaktır. Gökhan’ın da Deivid’in boşalttığı bölgede sık sık hücüma destek vermesi Fenerbaheçe adına yaratıcılığı üst düzeye çıkartıyor. Bu yüzden işte Fenerbahçe Gökhan-Deivid’le sağladığı uyumu Gökhan-Kâzım’la veya Önder-Deivid’le bulamıyor, bulamayacakta. Burada Fenerbahçe’nin en temel sorunu sol tarafa da bir Deivid bulamamış olması. Geçen senelerde bu isim elbette Tuncay’dı. Hâlâ Tuncay’ı konuşuyor ve arıyor olmamızda ayrıca bir transfer sorunudur. Yine orta alanda da Emre Belezoğlu sorunu devam ediyor ve belli ki Aragones’de sıkılmaya başladı artık. Ben yazmaktan bıktım ama Emre bu takımda eski alışkanlıkları bırakması gerektiğini bir türlü anlayamadı. Böyle devam ederse birkaç maç sonra formayı mutlaka kaptıracaktır. Keza dün akşamki yaptığı hareket ona yakışmadı diyeceğim ama bu hareketler zaten Emre’nin bildik tavırları. Hakem’e kızıp acısını rakibinden çıkartması Emre’ye yakışırmı bilmem ama profesyonelliğe yakışmadığını altını çizmek gerek. Aragones’i de tebrik ederim ki, onu derhal oyundan aldı.

Emre sözleşme imzaladıktan sonra bir açıklama yapmıştı, ona “Can Bartu olmak istediğini” !!! hatırlatmak isterim...

Ahmet ÇELİKSÜNGÜ

05 Şubat 2009

 
Toplam blog
: 252
: 936
Kayıt tarihi
: 17.03.08
 
 

74'ün İstanbulunda, Sultan şehri Üsküdar'ın, kız çocuklarına "Zeynep" erkeklerine "Kamil" adı kon..