Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Şubat '11

 
Kategori
Spor
 

Alex kayarak pres yapıp, top kaparsa...

Alex kayarak pres yapıp, top kaparsa...
 

Fenerbahçe yokuş aşağı son hızla inen ve önüne kim çıkarsa imha eden bir takım karakteriyle özellikle bu hafta futbol dünyamızdaki herkese bir şeyi net olarak söylemiş oldu:

“Şampiyonluk istiyoruz!”

Fenerbahçeli oyuncular sahaya çıkarken taşıdıkları anlamlı pankartı yere bıraktıktan sonra gül demetleriyle tribünlere koşarak ellerindekileri onlara doğru fırlatmasıyla bütün Fenerbahçeli taraftarlar kendinden geçti. Niang’ın erken gelen golünden sonra da ortalık bir anda bayram yerine dönüverdi.

Fenerbahçe taraftarının dört yıllık şampiyonluk özlemini futbolcuların mücadelesinde, hırsında görmeleri ortaya çok güçlü bir sinerji çıkardı.

Bu sinerjinin yarattığı şey de Kayserisporlu oyuncuları sahadan sildi süpürdü. Herhalde uzun zamandır Kayserispor hiç bu kadar mahkûm ve kötü bir futbol oynamamıştır. Bir bakış açısı karşısındaki rakiplerinin kötü oyununun Fenerbahçe’nin işini kolaylaştırdığını iddia edebilir; ancak Fenerbahçe’nin özellikle Niang’la başlayan hücum presi Alex’in yatarak top kapmaya çalışmasıyla birleştiğinde rakip için anlaşılması çok güç bir denklem yaratıyor.

Alex yatarak top kapmaya çalışır mı?

Alex’in pres yaptığına şahit olan rakip oyuncunun yaşadığı şok duygusunun sahada ne şekil aldığı anlatılmaz sanırım yaşanır; Kayserispor’un Fenerbahçe karşısındaki durumu da kısaca böyleydi zaten.

Kuşkusuz bu futbol oynama arzusu sadece presle sınırlı değildi; Alex’in her pozisyonda topu almak için arkadaşlarına yaklaşması, uygun durumda olduğu halde pas alamadığında onlara bozuk atması Fenerbahçeli futbolcuların ne büyük bir hırsla dolu olduğunun ilginç dışa vurum anlarıydı.

Maç öncesinde kart görmemesi için uyarılan Lugano’nun üst düzeydeki konsantrasyonu kendisini bir de golle ödüllendirmiş oldu.

Mehmet Topuz ve Gökhan Gönül ikilisi her geçen gün biraz daha birbirleriyle oynamaya alışıyorlar. Bu şekilde devam ederse önümüzdeki beş yılın en iyi sağ kanat ikilisi olacaklar. Bu ikilinin etkili oyunlarını izleyen Hiddink acaba bir yerlerde bir şeyler atlamış olduğunu düşünmüş müdür, bilinmez. Mehmet olsun, Gökhan olsun hiç durmaksızın koştular, mücadele ettiler. Ekstra performans gösterdiler.

Selçuk, futbolculuğunun olgunluk yılını bu sezon çok önemli işler yaparak doyasıya yaşıyor. Yıllardır bu kadar etkili kademe yapan bir Selçuk Şahin izlememiştik. Selçuk kendisiyle ilgili bizim zihnimize yazılmış bütün ezberleri ve şartlanmaları ortadan kaldırırcasına futbolunu oynuyor. Kendisine güveni zirve yapmış durumda.

Buraya kadar saydığımız futbolcular Fenerbahçe’nin rakipleriyle arasında fark yaratan oyuncularıdır. Diğer takımlarda bu oyuncuların birer benzeri olmadığı için makinenin dişlileri arasında uyumsuzluk yaşanmaktadır.

Aykut Hoca dün akşam Emre’nin yokluğunda Özer’i denemek, görmek istedi. Daha hızlı hücum yapmak için Semih’i kenara alıp Dia’yı öne sürdü. Özer uzun zamandır oynamıyor olmanın ve sakatlık korkusunun yarattığı çekingenlikle takımın diğer unsurlarına göre daha tutuk ve yavaş kaldı. Ancak bu da orta sahada Fenerbahçe’nin topu tutmasını ve oyunu kontrol etmesini sağladı.

Fenerbahçe ilk devrenin son maçını da hesaba katarsak 5 maçlık bir seriden 15 puan çıkartarak zirveye ortak oldu. Üstelik bunu yaparken de futbolunun üzerine sürekli bir şey koydu.

Sivasspor maçından çıkan taraftarın içindeki duygu ile dün Kayserispor maçı sonrasında taraftarın hissettikleri arasında çok önemli bir fark var.

Mutluluk ve özgüven duygusu.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..