- Kategori
- Futbol
- Okunma Sayısı
- 860
Alex Şentürk Semih de Souza

kardeş gibiydiler
Bütün her şeyi kenara bırakıp bu ikiliyle başlamak istiyorum. Fenerbahçe’nin kaptanları tek yumurta ikizleri gibi birbirlerini yaşıyorlar, ya da ayrı bedenlerde aynı ruhu taşıyan iki kardeş gibiydiler maç boyunca. İki şeyi devamlı söylüyorum; birincisi Alex’in takım içinde en çok anlaştığı ilk isim Semih. İkincisi ise Semih’in yıllardır Brezilyalılarla oynayarak kendini bir Brezilyalı gibi geliştirdiğidir. Yoksa ikinci golde atağı başlatıp aniden iki kişi arasından Guiza’ya attığı ara pasının başka tarifi olamaz. Üstelik bu adam için maç öncesi sakat dediler. Sakat Semih çıktıktan sonra Partizan ilk ataklarını yapabilmeye başlamıştı. Kaptan ise maç içinde dümeni devamlı elinde tutan adamdı. Müthiş çalışkandı. Milimetrik ara pasları kıvrak çalımları ve geride basmasıyla büyük maçların büyük oyuncusu olduğunu gösterdi. Kaptan’ın bu performansına seyirciler oyun içinde hep bir ağızdan adını haykırarak teşekkür ettiler. Pas verdi, çalım attı, koştu top çıkardı gitti gol attı. Attığı ikinci golü’de zaten sadece onun futbol zekasına sahip olanlar atabilirdi. O mesafedeki topa o kadar uzaktan gelip uçan kafa vurmak sadece Alex’in işi olabilirdi. Nitekim ikinci yarıda La Liga gol kralının uçarak kafa vurup gol yapması gereken topu ayağı ile vurmaya kalkarken ıskaladığını gördük. Fakat gecenin bu ikilisine eşlik eden diğer ismin de Guiza olduğunu belirtmeliyiz. Elbet gol atma stresi yaşıyor okçu, ama inanılmaz çalışkan ve istekli. Çok koşuyor devamlı yanındaki arkadaşlarına pozisyon açıyor Kaptan’a attırdığı goldeki gol pası da çok güzeldi. Guiza’nın gol atamadığı maçlarda mutlaka gol pasları olacaktır.
Antep maçında Maldonado’nun bir sene sonra ilk şutunu çektiğini ve ilk defada kendisini rakip ceza yayında gördüğümüzü belirtmiştim. Bu maçta da üzerine koymaya devam ediyor Maldo. Kimbilir yokluk içinden iyi bir transfer çıkartmış oluruz Maldo ile. Dün orta sahada mücadele eden ve ayakta klamya çalışan isimdi Maldo. Güzel de bir şut çekti Sırp kalesine.
Güzellikleri anlatarak başladık maça, ancak her şey güzelmiydi dün akşam ? Elbet cevap hayır… Bir şampiyonlar ligi elemesi öncesi tam kadro sahaya çıkmak isterken yaklaşık 7-8 tane sakat veya cezalı oyuncumuz olduğu gerçeği maç öncesi moralimizin bozulduğunu hissettirdi bize. Üstelik koskoca orta saha da öyle çıplak gözüküyordu ki gözümüze. Bize göre Dede’nin ilk tercihi de hatalıydı oysa. Önder’i Edu’nun yerine oynatmasını beklerken Yasin’i tercih etmişti oysa. Dede ilerleyen saatlerde de Önder’i orta sahaya çıkartarak onu ilk defa orta saha oynatmış oldu. Yokluk kulübesinden böyle bir sonuç çıkmıştı tabi.
Olumsuzlukları yazarken ilk sıraya elbet Kazım’ı koymak gerekiyor. Bu çocuk için acil önlem almamız şart. Yoksa devamlı Anelka’ya benzettiğim çocuktan da Anelka gibi faydalanamadan göndermek zorunda kalacağız. Fakat yanındaki Semih’in sakat haline rağmen bu kadar mücadele ettiğini görmesine ve arkasındaki Gökhan’ın bu kadar koşup bindirmesine rağmen kendisi ne mücadelede, ne yardımlaşmada ve ne de takım oyununda var. Dün sahada 90 dakika kaldıysa eğer Dede’nin kulübesindeki yokluktandı. Fakat Dede’nin buradaki hamlesi de aslında yine Önder’le olabilirdi. Yani Önder’i sağ beke koyup Gökhan’ı da Kazım’ın yerine alıp bu hip hop’cuya gereken mesajı verebilirdi. Üstelik Kazım’la Gökhan’ın maç içinde defalarca tartıştıklarına da şahit olduk. Birçok pozisyonda biz tribünden Gökhan’a acıdık. Hele bir pozisyonda Semih’in depar atıp rakibi takip ettiği pozisyonda kendisini seyreden Kazım’a kızgın bir bakışını yakaladık ki çok da haklıydı.
Sağ tarafta Kazım’ın vurdumduymaz futboluna, sol tarafta Uğur’un da etkisizliği eşlik edince Alex’li orta saha tamamen mücadeleden yoksun kalıyordu. Oysa Uğur’un bir an önce geçen seneki süratli ve etkili futboluna dönüş yapması şart. Aksi takdirde formayı kaptırması an meselesi Uğur’un. Dün akşam Dede 60.dakikada Uğur’u alıp genç Gürhan’la ilk mesajını verdi. Ancak Gürhan’ın da şansını iyi kullanabildiğini söyleyemeyiz. Orta saha bu kadar mücadeleden yoksun kalınca rakibiniz ne kadar güçsüz olsa da defanstaki en son iki adamınız (Lugano ve Yasin) bu kadar az pozisyonlu bir maçta bile birer sarı kart görebiliyorlar. Dikkat ederseniz her maçta Lugano ve Edu’nun artı Yasin’in birer sarı kartları mutlaka var. Orta saha kapanmadıkça da bu sarı kartlar grup maçlarında çok ciddi sorun yaratacaklardır. Yani 3 maç sonra her maçımızda ya Edu ya da Lugano’suz sahaya çıkmak zorunda kalacağız.
Tüm bunlara birde yine Antep maçında belirttiğim gibi Carlos’un da geçen seneki sorumluluktan uzak ve ağabey rolünü bırakan tutumu ondan faydalanmamızı minimumda tutuyor. Carlos’un da biran önce toparlanıp takıma ağabeylik yapması şart. Carlos’a kaptanlık verilmemesi onu küstürmüş olabilirimi bilmiyorum. Ama Carlos’dan daha fazla faydalanmalıyız.
Fenerbahçe dün akşam yine kendisine ölçü olmayacak bir rakibi çok rahat geçti. Ancak her zamanki rahatlıkları ve kondisyonlarının düşmesi oyunun son bölümünün taraftarlarca stresli izlenmesine sebep oldu. Oyun içinde dönem dönem Alex, Semih, Guiza üçlüsüyle top yaptıkları anlarda bir şampiyonlar ligi çeyrek finalistinden pasajlar sundular ama Kazım’ın vurdumduymazlığı, Uğur’un etkisizliği ve Yasin’in uzun top dikmeleriyle de dönem dönem kendilerini tekzip ettiler.
Bu takımın en az 7-8 oyuncusunun eksik olduğunu ve bir sonraki takımın da asla MTK veya Partizan olmayacağını unutmadan çalışmaya devam.
Daha gidilecek çok yol var.
Şampiyonlar Ligi’ne hoş geldin Fenerbahçe
Ahmet ÇELİKSÜNGÜ
27 Ağustos 2008
resim : www.hurriyet.com.tr
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Golün kokusunu alıyorlar diyordu Erman hoca, çok doğru. Semih dün çok zorlanmasın diye sanırım Alex'in arkasında yer aldı, buna rağmen savunmada bile yardımcı oldu. Kul sıkışmayınca Hızır yetişmezmiş, bu sezon Maldonado patlayacak belki, Deivid de öyle değil miydi geldiğinde. Yasin de sırıtmadı, Önder konusunda hemfikir değilim, onda eski heyecan yok, miadını doldurdu Fener'de...Gürhan da iyi. Grup maçlarında belli olur çoğu. Selamlar-hayırlı olsun!
Fatma Köse 28.08.2008 15:22- Cevap :
- Önder'in şampiyonlar ligi tecrübesi daha fazla olduğu için onu düşündüm. Ayrıca bu sene daha çalışkan buluyorum onu. Grup maçları çok çekişmeli geçecek. Bu grupta deplasmanda alınan puanlar belirleyici olacak. Teşekkürler Saygılar... 28.08.2008 22:33