Algımın ayarlarını değiştiren Los Angeles Universal Stüdyoları

Amerika’da bir diğeri Orlando ‘da bulunan ve % 80 i General Elektriğe ait olan bildiğimiz bir çok filmin ev sahipliğini yapmış setler topluluğudur. 1912 yılında kurulan Los Angeles Universal benim gitme şansına sahip oldugum en güzel yerlerden biridir. Hollywood Stüdyoları olarak da bilinen bu yerle ilgili düşüncelerim epeyce uzun.

Hayal dünyamı alt üst edip, yıllardır ağzım açık bir şekilde izlediğim sahnelerin gerçekleriyle yüzleştiğim yerdir. Tabii bu yüzleşme öyle kolay oldu diyemem, kimi setler cok sağlam tokat etkisi yarattı bende. Dünyalar Savaşı Filminin ürkütücü uçak kazası sahnesi, Psycho Filminin  efsanevi Bates Motel’ inde Norman Bates ile yüz yüze gelmek, Amity adasında Jaws ile karşılaşmak anlatıldıgı kadar doğal karşılanmıyor beyin tarafından.

Her şey tek bir yerde ve teknolojinin üstün katkılarıyla bizlere sunuluyordu. Steven Spillberg ‘in aklının bir hayranı olarak stüdyoda yer alan 13 setin yaratıcısı oldugunu ögrendiğimde  burayı daha cok sevdim çünkü içerde bir dehanın calıştıgı belli oluyordu.

Dünyalar Savaşının uçak kazası seti kendisine bir saygı göstergesi olarak halen stüdyoda yer alan nefes kesen setler arasında hatta burada yer alan uçagın gercek bir kazadan alınan yolcu uçağı oldugunu ögrendiğimde o an yapmakta oldugum mesleğim hostesliği bırakmaya daha o dakikada karar vermiştim.İşte bir film setinin , gercek algınızla örtüştüğü an gelip çattığında, hayatınızda bir çok sey değişebilir.

Sanfrancisco Depremini metroda karşılamak, Jurassic park, Mumya, King Kong, Beter Böcek, Shrek, Sponge Bob, Scooby Doo, Transformers ile karşılaşmak, western filmlerinin film oldugunu unutmak, hızlı ve öfkelinin müthiş kazalarına şahit olmak, gelecege dönüş setinde bir anda 1955’e gitmek ve sonra tekrar 2013’e geri dönmeye calışmak gibi harika zamanlarıyla Universal Studyoları tartışmasız görülmesi gereken yerler arasındadır.

‘’Artık ben  nasıl film izleyecegim, her şey suan çok gerçek’’  derken,  yıkılan hayal dünyamı yeniden inşa eden deneyim;  The Simpsons Ride, yaklaşık 3 kere ardarda girdiğim ve cıkmak istemediğim görsel show ve algı çılgınlığı diye tanımlayabilecegim bu deneyim döndükten sonra uzun süre rüyalarımı doldurdu ve o roller costerla seyahatlere cıktım her gece…Tabii bu deneyimden sonra dışarı çıktıgınızda hayatın durağanlığı karşısında biraz isyan edebilirsiniz bu sebeple henüz oradayken bu özel efektli showlara bir kere degil üç, dört  kere girmenizi tavsiye ederim. Bir şeyi üst üste ve sık sık yapmak pek bana göre değildir, sigarayı da bu felsefem dogrultusunda bıraktım diyebilirim ancak hayatta bunu sıkılmadan yaptığım birkaç şey içinde Hollywood’ta roller coster deneyimi ilk beşe girer. Ardından Norah Jones ‘Come away With me ‘’ve sınırsız kez dinleme gelir..

Sıkılmak diye bir kavramın olmadığı bu eğlenceli mekana bir ailenin kesinlikle çocugunu alıp gitmesi gerekir diye düşünüyorum. Bir çocugun izlediği filmlerin gerceklik payını hesaplayacak algı seviyesini geliştirmesi, nitekim bu ülkede Pokemon izleyip pencereden atlayan cocuklar var. Böyle bir dünyanın cocugunuzun hayal dünyası gelişimine katkısı yıllar sürecektir. Orada geçirilecek eğlenceli zamanlar unutulmaz birer tecrübe olacaktır. Los Angeles Universal Studyolarında, bol ketçaplı sosisli molası verip, üstüne elinizde kocaman pamuk şekerinizle etrafta dolaşırken 5-7 yaş dönemine geri döndüğünüzü hisseder ve yüzünüze yerleşen kocaman sırıtmayı hayatınızın sonuna kadar unutamazsınız.

http://www.universalstudioshollywood.com/attractions/the-simpsons-ride/