- Kategori
- Anılar
Ali Abdülkerimoğlu'nu Anmak
SİMAVLI ŞAİR
Ali ABDÜLKERİMOĞLU’NU ANIYORUZ
Ali Abdülkerimoğlu Kütahya / Simavlı idi. Simav’da Anadolu Matbaasının sahibi ve aynı adı taşıyan ANADOLU gazetesini çıkarıyordu. Onu çeşitli sanat - kültür etkiniklerinde görmüş ve onunla tanışmıştığm. İlk olarak Simavlı Mali Müşavir ve şair Osman Karaarslan’nın hazırladığı 1998 yılında Simav’da yapılan bir şairler şöleninde onunla daha yakından yüzyüze gelerek sohbet etme fırsatını bulmuştuk..
Geçen gün kitaplığımı karıştırırken onun “Son Bahar “ (şiirler - 2004) adlı şiir kitabı pat diye önüme düştü. Vefatının 11. Yılında bir iki şiieriyle anmak istiyorum. Ali Abdülkediumoglu bir aşk şairidir. Şiirlerinin çoğunun teması aşk üzerine kurulmuştur. Hece ve düzgün uyaklı ( kafiyeli) şiirleri daha çok göze çarpıyor. İşte bunlardan bir örnek:
Ölürsem kabrime çiçek getirme
Yeşil gözlerinle ört mezarımı
Ağlarsan göz yaşın geri götürme
Yeşil gözlerinle ört mezarımı
Sen kal baş ucumda, kimse kalmasın
Gözetle taşımı kimse çalmasın
Varsın üzerimde çimen olmasın
Yeşil gözlerinle ört mezarımı
Siyah saçlarına örtüler doku
Sürünrüzerine güllerden koku
Gelip gittiğinde bir dua oku
Yeşil gözlerinle ört mezarımı…(s.5)
Sevgilinin yeşil gözlerine aşık olan Abdulkerimoğlu ‘nun mezarına giden var mı acaba? Şair Ali Abdülkerimoğlu 10 Niban 2008 yılında 82 yaşında iken aramızdan ayrıldı. 1926 yılında Simav’In Çitköyünde dünyaya glmişti. Matbaacı ve gazeteci idi. Anadolu adını taşıyan bir gazetesiyle Türk kültürüne hizmet veriyordu. Bu kitabından başka “ İlk bahar İkindileri” (2002) ve “Güz çiçekleri” (2004) adlı iki şiir kitabı daha vardı.
Şair Ali Abdülkerimoğlu için şair-yazaer Mehmet Turan Yarar şunları yazıyor:
“ Ali Abdülkerimoğlu, dünyamızı,özellikle de ülkemizi kaplayan bin türlü çürükten kaçıp , kendi sağlam kabuğuna çekilerek kendi gönül zenginliyle yaşayabilme sırrını çözmüş pek ender insanlardan biridir. Onu böyle tanıdım ama yazık ki çok geç tanıştık. Gecikmede bendeki cehalete meylin payını gizlemek zor. Yine de günahın büyükçe bir bölümünü, üstadın iç yapısına bağlı “tevazu “ tutkusuna yükleyeceğim.
Aziz dostun çok iyi bir şair olduğunu ileri sürenlere ben de katılıyorum. Gerçi –zaman zaman “acaba gençlik yıllarım, o verimli sandığı dönemlmede olsaydı, biraz dişimi sıkarak, şu güzel şiirlerin benzerini ben de yazabilirmiydim” diye düşündüğüm oluyor… Böylece Şair Ali Abdülkerimoğlu’nu onurlandırıyor. Şiirlerinin yanı sıra nesirde ve denemelerinde de başarılı olduğunu yazıyor.
Ali Abdülmkerimoğlu şiirlerinden dolayı bir çok ödüller almış ve bir kısım şiirleri bestelenmiştir. 1990 yılında Basın Yayın Genel Müdürlüğünden araştırma ve inceleme dalında Türkiye genelinde birincilik ödülünü de almıştır.
Ölümünün 11. yılında bir kez daha saygıyla ve rahmetle anıyor bir şiiriyle sözümü bağlamak istiyorum. Bu şiiri 53 yıl hayat arkadaşına adadığını belirtten Abdülkerimoğlu aynen şunları yazıyor:
Altmış küsüryıldırn biz bize olduk
Hiç ayrı olmadık, diz dze olduk
Rütyalarda bile göz göze olduk
Başımın üstünde başımsın benim
***
Benden başkasına nazar etmedin
Edipte evimi nezar etmedin
Elimle mezarı kazar etmedin
Başımın üstünde başısın benim
***
Bir gün şerefime söz düşürmedin
Nazar düşürmerdin, göz düşürmedin
Hanemi yakacak köz düşürmerin
Vefakar, cefakar eşmsin benim.
***
Teselli eyleyip, derdimi atan
Daima yüzüme gülerek bakan
Evimi, yuvamı fgülistan yapan
Göjnlümün muhabbet kuşusun benim…
Ali Abdülkerimoğlu
Son Bahar / Şiirler-3. Baskı 2004- Simav
Abdülkadir GÜLER
22.09.2019- SÖKE