Ali babanın farmville’si var...

Hasadı unutunca benim kabaklar kurumamış mı?

Nasıl moralim bozuldu anlatamam...

Şafak keçi gönderdi de çocuklar taze süt içmeye başladı...

Müslüman çiftliğinde pembe domuzların ne işi var diye soracaksınız şimdi;

Ecnebilere satıyorum!

Faturalı canım...

Üniversiteden bir arkadaşım beygir yollamış sağ olsun! Gözleri toprağa bakıyor, hastalıklı... Mehmet beni okuldayken de sevmezdi! Sabah akşam koşturuyorum hayvanı, hani kazara bacağı kırılırsa, vuracağım...

Engin’in tarlada kuyuyu görünce hasetlendim, dün akşam kazdırdım artezyeni, petrol çıktı!

Şu dünyada dikili ağcım yok diye hayıflanırdım... Paraya kıydım üç, beş tane Date Tree aldım, geceleri hamakta uyuyorum... Ohh üfül üfül...

Ayıptır söylemesi on beş tane koyunum var...

Gazeteye çoban ilanı verdim, başvuran olmadı... Yeme içme, kalacak yer benden, sigorta da yaptıracağım yahu...

Kurban bayramına kadar sezonluk çalışmak isteyen olursa, kapım açık...

İneklerin boynuna birer zil bağladım, sabah erkenden salıyorum, akşam kendileri geliyor...

Yan çiftlikteki komşularımı hepiniz tanırsınız; Mr ve Mrs Brown!

Benden duymuş olmayın ama Bayan Brown’ın kâhyayla ilişkisi var... Samanlıkta buluştuklarını kendi gözlerimle gördüm...

Bay Brow’nun dünyadan haberi yok, turşu fabrikası kurmaya çalışıyor... Beni de aklınca ortak edecek...

Yok, benim bahçedeki lahanaların eşi benzeri yokmuş da, hıyarlar kütür kütürmüş de...

Gaza gelmiyorum tabi... Devir yatırım yapılacak devir değil... Nakitte kalmak en iyisi!

Tavuklar canımı sıkıyor biraz... Ne güzel her gün yumurtlarlardı, sonra iki günde bire düştü, dört günde bire düşünce ve kahverengi yumurtaların renginde açılma olunca telaşlandım...

Önce horozdan şüphelendim, tamam ibik el kadar ama ya işlevini yerine getiremiyorsa!

Tuttum kanadından baytara götürdüm, bir şeyciği yokmuş...

Sonra tavuklarda çıktı hastalık; ENFEKSİYÖZ BRONŞİTİS...

Allah düşmanımın tavuğuna vermesin!

Baytar “ bok yemekten vazgeçsinler” diye reçetenin altına not düşmüş...