Ali İsmail'in Başına Gelenler

Adı İsmail Korkmaz, yaşı daha 19. Hayata hazırlanan hayat dolu bir genç. Eskişehir’de Anadolu Üniversitesi’nde öğrenci. Taksim gezi parkı direnişine destek olmak için 3 Haziranda saat 00.30 sularında yapılan kitlesel yürüyüşte polis müdahalesi yüzünden ara sokaklara kaçarken, içinde sivil polislerin de olduğu iddia edilen eli sopalı bir grup tarafından kovalanıyordu. O esnada sokakta bir fırın önünden geçerken, polisler, esnafa "tutun" diye bağırdı ve genç fırın işçisi Ebubekir Harlar, Ali İsmail’e çelme takıp yere düşürdü. Polis Mevlüt Saldoğan,Yalçın Akbulut, Hüseyin Engin, Şaban Gökpınar, fırıncı İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammed Vatansever ve diğer sivil sanıklar yere düşen Ali İsmail’in üstünde çullanıp tekmeleyip sopa ve coplarla vurmaya başladılar. Ali İsmail’in ''Yapmayın etmeyin'' diye yalvarmasını umursamadan bayılana kadar dövmeye devam ettiler. İddianamade tanıkların anlatımına göre Ali İsmail’i döven polislerin ”İyi stres attık” dedikleri belirtildi.

 

Ayılınca kendi çabasıyla yaralı olarak gittiği Yunus Emre Devlet Hastanesinde, omzunda kırık ve kafatasında darbe olmasına rağmen kendisine yeterli müdahale yapılmadı. “Bu siyasi olay” deyip tedavi etmeyi reddetti Dr. Hüseyin Gülcü. Aynı günün sabahında fenalaşarak tekrar aynı hastaneye gittiğinde ise adli vaka olduğu gerekçesiyle ifadesini verdikten sonra tedavi edilebileceği belirtilerek karakola yönlendirildi. Önce Çarşı karakoluna sonra da Odunpazarı karakoluna giden Ali İsmail, karakolda tekrar fenalaşmış ve yine kendi imkânları ile gittiği Eskişehir Devlet Hastanesi’nde kendisine bu sefer beyin kanaması teşhisi kondu ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildi. Hastaneye kaldırıldığında çok geç kalınmıştı. Uyutuldu, 38 gün komada kaldı, maalesef kurtulamadı.

 

Duruşması sırasında, Ali İsmail’i düşüren Ebubekir Harlar’ın "Polislerin vurup öldüreceğini bilmiyordum" demesi ve fırıncı İsmail Koyuncu’nun "Asıl mağdur ben oldum. İşimi de itibarımı da kaybettim.” demesi ise kanları dondurdu.

 

Kendisi hakkında "seni unutmayacağız" demeyeceğim.

Maalesef unutacağız, kandırmayalım kendimizi.

Ateş sadece düştüğü yeri, Ali İsmail'in ailesini yakacak.

 

Fakat ülkenin yönetiminin geldiği noktayı bir tokat gibi vurdu yüzümüze.

 

Nur içinde uyu İsmail…