Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Temmuz '08

 
Kategori
Kültürler
 

Alice Cooper Kaliningrad'da

Alice Cooper Kaliningrad'da
 

Şehirdeki afişler...


Dünya’nın ucuna asılı kalmış gibi olan bu şehir, bir rock-metal efsane müzisyeninin konseriyle hareketlendi. Şehir stadyumunun dörtte biri hıncahınç, tıka- basa şehir nüfusuyla doldu!
Köye panayır gelmiş gibiydi, ortam… Küresel köy panayırı! Böyle olur zahir! Rusya’nın uç kentinde dünyaca meşhur İngiliz star sahne alıyor. Arada bir kaç Türk de izleyici sıralarında mevcut. Muhtemelen uzaklardan başka yabancılar da vardır. Ama esas Rusların kendilerine yabancılığı… Alice Cooper’ın asıl can yakıcı şöhreti dünyayı gezerken, Rusya kendi içine kapalıydı. Şimdi gecikmiş zamanlarını telafiye uğraşıyor, hem kendisi, hem dışarda kalanlar… Yaşları iyice ilerlemiş starların biri gelip biri gidiyor.Bu yaz Def Leppard’ı da ağırlamış olan Kaliningrad, geçen yıl da efsanevi Rock gruplarını izledi.
Ahı gitmiş vahı kalmış Alice Cooper, coşmaya istekli ve hazır kent halkını beklemekten yorarak sahne aldı. Bilet üzerinde başlama saati olan 19.00 da daha stad kapıları bile açılmamıştı. Şehrin merkezi bir yol kavşağında yer alan konser alanı önünde bekleşenler oldukça çeşitlilik arzediyordu. Konserin doğal hedef kitlesi muhtelif punk görünümlüler, sıradan kent halkı arasında azınlıktaydı. Aileler çocukların yaşı küçükmüş, filan aldırmadan hep birarada gelmişlerdi. Oysa gün Pazartesi idi. Ertesi gün yoğun mesai devam edecekti. Önceki konserlerden tecrübeyle sabitti ki belirtilen saatten 3-4 saat sonra ancak başlıyordu, gösteri… Ama Alice Cooper izleme azmi oldukça büyüktü. Durgun ve sakin şehir yaşamına büyük bir kıpırdanmaydı bu. Kimse kaçırmak istememişti. Biz de onlardandık. İstanbul’da olsa, hiç de niyetlenmeyeceğimiz bu gösteri bizi de cezbetti. Havanın üstelik de yağışlı olacağını bile bile stad kapısında biz de vardık.
Bu coğrafya, bilindiği üzere “beyaz geceler” kuşağı… Alice Cooper sahneye çıktığında saat 23.00 gibiydi ve hava henüz alacakaranlığa dönüyordu… Büyük bir azimle içeri girmeye uğraşmış insanlar öbekler halinde alanı terketmeye başlamışlar bile… Halbuki Star daha yeni sahne almıştı. Ama biz yorulduk. Önce uzun bir ayakta dikilme neticesi, gereksiz bir izdihamla ezilme tehlikesi ve kan revan ile tribünlere geçmeyi başarmıştık. Sonuçta tribünler bile tam dolmamıştı. Yağmur ve şemsiye altında oturarak geçirilen bekleme süresi sonucunda sahneyi yine de beklediğimiz kişi değil, uvertür(!) aldı. Alt grupmuş… Meraklısına iyi gelecek metal müzik yaptılar; coşmak için arzulu ama takatsiz kitleyi, yaşlanmış stara hazırladılar.
Beklenen gösteri başladığında, ricat da başladı. Oysa Heavy Metal giysilerini ve makyajını kuşanmış, ergenlik yaşındaki genç kız, anne ve babasıyla saatlerce kapılar açılsın diye beklemişti. Uzun siyah deri paltoları içerisinde, siyah postallarla, piercingli, dövmeli, siyah ojeli ve saçlı, üç-beş kişilik gruplar epey volta atmışlardı. Gerçi onlar „süzme kitle“ olarak konser sonuna kadar kalmışlardır, hiç şüphesiz. Ama bizim gibi,“- orada neler oluyor, bi gidip göreyim ben de, Alice Cooper sahnesi nasılmış!“ diye düşünenler, ki epey fazlaymışız, alanı daha konser bitimine epey kala terkettik.
Saha girişinde sıra sıra konuşlanmış şaşlıkçıların (köfte ekmek yerine şiş kebap) ise, ellerinde kalan epeyi pişmiş malzemeyi naaptıklarını, merak ettim doğrusu…


 
Toplam blog
: 93
: 1712
Kayıt tarihi
: 12.12.06
 
 

Ununu elemiş, eleğini henüz asmamış bir ''Mimar''ım. Hep özel sektörde çalıştım. Yoğun çalışma yılla..