Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ocak '11

 
Kategori
Siyaset
 

Alice Harikalar Diyarında

Alice Harikalar Diyarında Gözünüzde canlandırın lütfen;

Sizi anadan üryan soyuyorlar.

Çıplaksınız…

Erotik mi buldunuz?
Okuyun öyleyse!...
*
Siz bir kadın veya bir erkek ve hatta bir çocuk bile olabilirsiniz.
Onlar için fark etmiyor…

Ağzınız bantlandıktan sonra boynunuza sağlam bir ip bağlanıyor.

Ardından ipin ucu bedeninizin ön kısmından sarkıtılıp bacaklarınızın arasından arkaya geçiriliyor. İp çekilince başınız bacaklarınızın arasına sıkışıyor. İp daha sonra arka tarafa alınan ellerinize bağlanıyor. Elleriniz bağlanınca sıra ayaklarınıza geliyor. Oldukça uzun tutulan bu iple ayaklarınız da bağlanıyor. Ardından dizleriniz kırılıp vücudunuza doğru itiliyor. İp, 3’e katlanan vücudunuzun çevresinde sıkıca dolandırılıyor. Bedeniniz cenin pozisyonunda top gibi bir hale getirilmiş oluyor… *
Sizi teknik bir bağlamayla yani ’domuz bağı’ yla bağlıyorlar.

Ellerinde beton çivisi ve çekiç olduğunu görüyorsunuz.

Amaaa… Amaa o da ne?
*
’Tekbir’ getirerek o çiviyi sizin başınıza çakmaya başlıyorlar…
*
Ya da başka şöyle bir görüntüyü canlandırın gözünüzde:

Yine aynı şekilde top gibi bağlanmışsınız ve sizi öldüresiye dövdükten sonra boğazınızı bir telle sıkarak sizi boğuyorlar.

Nefessiz kaldıkça duyduğunuz ’Tekbir’ seslerinin şiddeti de azalıyor…
*
Tam son nefesinizi verecekken vazgeçiyorlar…
*
Seviniyorsunuz…
*
Ama sevinciniz kursağınızda kalıyor…
Çünkü; sizi alıp, evin zeminine kazdıkları bir kuyuya atıyorlar.

Hala canlısınız…

Üzerinize beton bir harç dökmeye başlıyorlar…

’Tekbir’ sesleri yine çok uzaklardan gelmeye başlıyor…

Ve tüm sesler siliniyor.
Sizi tekrar cenin haline döndürerek bu dünyadan gönderiyorlar.
*
Ensenize yiyeceğiniz birkaç satır darbesiyle veya tek bir kurşunla da bu işi bitirebilirler.
Tabii… Eğer o kadar şanslıysanız…
*
Korku filmi gibi değil mi?

Korku filmi filan değil. Bunların hepsi ve daha fazlası bizim ülkemizde yaşandı.
*
İşte!...
Bunları yapanların ve bunların yapılmasını emredenlerin hepsi hapisten çıktı…
Tıpkı Habur’dakiler gibi halaylarla karşılandılar…

Aramızdalar şu anda!...
Serbest kalmaları bir yana, kayıplara bile karıştılar. Muhtemelen yurtdışına kaçtılar diyorlar ama ben sanmıyorum…

İç içe yaşıyoruz onlarla!
*
Lider kadro hapisteyken örgüt boş mu durdu peki?

Tabii ki hayır…

Öcalan örgütünü hapisten nasıl yönetiyorsa, Hizbullah da hapiste kendilerine tahsis (!) edilen internet sağlayıcı yardımıyla örgütünü yönetmeye devam etti.
Örgütün il sorumluları, ilçe sorumluları, davetçiler, halk birimi, lojistik, bilgi toplama, tetikçiler, finansörler… vb. bu arada boş durmadı tabii ki, sürekli çalıştı.
Örgüt, kış uykusuna yatmış bir organizma gibiydi. Bu kış uykusu esnasında da bünyesine binlerce ‘mürid’ daha ekledi.
*
Kim bilir?...

Belki de örgütün bilgi toplamadan sorumlu bir müridiyle omuz omuza namaz kılmış olabilirsiniz. Ve hatta belki de örgütün beyin takımından biri bir ’sohbet’ toplantısında sizi gözüne kestirdi ve finans sağlamaya zorlamayı veya sizi zorla örgüte almayı planlıyor bile olabilir… Belki esnaf sandığınız biri aslında ’Tetikçi’ dir. Hatta; ’Kaçırılacaklar Listesi’ nde bilmediğiniz bir sebepten dolayı, en üst sıralarda sizin adınız vardır…

Hatta onlarla hiçbir ilişkinizin dahi olması gerekmiyor. Biliyorsunuzdur; güvercin yakalamak için girdikleri evde ’infaz’ lara şahit olan iki çocuk da geride görgü tanığı bırakmamak için infaz edildi.

Piyango size vurabilir!…
Belli mi olur?

Eeee doğal olarak… Canlanan örgütün bir şekilde tekrar reklamını yapması gerekir.
*
Buraya kadar anlatılanlar ilginizi çekmemiş olabilir.
’-Amaaan banane. Ben niye korkuyum ki? Bana karşı mı kurdular bu örgütü sanki…’ demiş olabilirsiniz.

Ama…
Burada durun bir dakika!

Zamanın ne göstereceği hiç belli olmaz…

Demokratik, laik düzenin temeli iyice oyuldu. Yurdum insanı laikliği dinsizlik, demokrasiyi de Latince bir kelime sanıyor artık. İki dil ve federasyon taleplerine sıcak bakılıyor. Hatta, ABD’ye abilerinden eyalet sistemini öğrensinler diye yetkililer bile gönderildi. Yargı da tamamen ele geçirilmek üzere. Bölünmeye karşı çıkabilecek asker de susturuldu.
Geriye kalan bir şey haricinde bölünme için tüm şartlar neredeyse hazırlandı.
*
Eeee…Geriye ne kaldı?
*
12 Eylül Darbesi öncesindeki süreçde de kullanılan, müdahaleye zemin hazırlamanın en etkili yöntemi olan;
KAOS!!!
*
Kaos ortamı da yaratıldı mı bu iş tamamdır.
O da yaratılmak üzere görüldüğü gibi.
’Şu anda gündem müsait değil…’ diyerek geri çekilen ’Ateşli Silahlar Yasa Tasarısı’ şartlar müsait olur olmaz yasalaşacaktır emin olun…
Ondan sonra en iyimser tahminle, ver elini ’kaos’…
Biliyor musunuz bilmiyorum ama Öcalan Hizbullah’a bir mesaj gönderdi ve mesajında ’…eski tarzlarında devam etmeyeceklerse, özeleştirilerini yapmışlarsa, hatalarından ders çıkarmışlarsa, bundan sonra kendilerini legal olarak ifade edeceklerse… Aynı çatı altında birleşebiliriz’ ifadesini kullandı.

Yani ’düz ovada siyaset’ e birileri daha aday…
Bir ’açılım’ daha bekliyor bizleri… Hayırlısıyla.
*
Bilmem anlatabiliyor muyum?
*
Artık, ’Alice Harikalar Diyarında’ tadında bir ülkeyiz…
Ve…
Gittikçe de tatlanıyoruz…
Her şey harika…
*
Hamdolsun! 

var tmp; tmp = document.getElementById("author_article_content").getElementsByTagName("a"); for(i=0; i 

 
Toplam blog
: 6
: 355
Kayıt tarihi
: 24.01.11
 
 

Gündemin sıkı bir takipçisiyim. Bazı yerel gazetelere köşe yazıları yazıyorum ve Milliyet Blog'da da..