Alın size açılım !

07.12.2009

Alın size açılım !

CHP lideri Sn. Baykal, çarşaflı birkaç bayana partiye kayıt olmak istemeleri üzerine rozet taktı yer yerinden oynadı sanki. Hemen bir ad buldular “çarşaf açılımı”. Yanlı yansız basından ver yasın hak edilmeyen eleştiriler aldı parti. Hatta partinin içerisinden dahi muhalif sesler yükseldi.

Yok, efendim CHP ye yakışır mıymış, CHP sağa kayıyormuş, Atatürk İlkelerine ters düşüyormuş Baykal ne yapıyormuş? Bir sürü tantana oldu. Nedense bu tantanaları da genelde, CHP içinden çıkmış, tanınmış, milletvekili, bakan olmuş insanlardan duyduk.

Arkadan seçim çalışmaları sırasında Sefa Sirmen Kuran kurslarının açılmasını seçim broşürlerinin küçük bir yerinde belirtti diye kıyamet koptu. Hâlbuki Sn. Sirmen kaçak kurslarda din istismar ediliyor, cumhuriyet ve rejim düşmanları yetiştiriliyor, Dinayet İşleri nezdinde açılsın din doğru algılansın demişti.

Sn.Öymen’in meclis kürsüsünden tarihi bir gerçeği anlatması, sanki kana kan istiyormuşçasına çarpıtıldı. Aportta bekleyen bir takım insanların ekmeğine yağ sürülmüş oldu.

Vurun abalıya misali CHP ye saldırılar olmaya başladı. Amaç Alevi vatandaşlarımızla arayı bozdurmaktı. Yalnız unuttukları bir şey vardı ki bu provokatörlerin CHP nin üyelerinin bir kısmı Alevi, bir kısmı Kürt kökenli vatandaşlardır. Yıllardır CHP nin içindedirler ve çeşitli aktif görevlerdedirler. Yani, tereciye tere satmaya kalkıyorlar.

Daha birkaç gün öncesi Alevi Vakıfları Federasyonu, Hacı Bektaş Kültür ve Dayanışma Derneği, Cem Vakfı ve Pir Sultan Abdal Derneğinin de aralarında bulunduğu bazı Alevi vakıf ve derneklerinin temsilcileri, CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenledi.

Alevi Vakıfları Federasyonu Genel Sekreteri Muhittin Çalagan, ''bir süredir Alevi toplumu üzerinden CHP'nin yıpratıldığını'' savunarak, ''Bu cumhuriyet devrimlerini zayıflatma projesidir'' dedi. ( Aynen katılıyorum.)

Toplantıda konuşan CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, yıllardır CHP'ye saldırılar olduğunu ifade ederek, ''AKP yandaşlarının, partilerinin oylarının düştüğü bir dönemde CHP'de bir kavga ve sorun varmış gibi ellerinden gelen çabayı sarf etmeye başladıklarını'' ileri sürdü. (Buda çok doğru. Ben fazla uzatmayacağım bu konuyu isteyen linki tıklar ve okur. (http://www.gercekgundem.com/?p=236000

Bugün değerli sanatçı Tuncay Özinel’in Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezi’ndeki HIRSIZİSTAN isimli oyununa davetli olarak gittim.

“Gel bak oyunu çok beğeneceksin” diyerek Tuncay çok ısrar etti. Kendisi yazmış ve sahneye koymuştu. Müzikal bir oyun ve müziğini de eski müzisyen arkadaşım Baha Boduroğlu yapmış.

Pek keyfim yoktu aslında, evde kalıp dinlenmek, yarınki toplantımın gündemini belirlemek istiyordum ama onu kıramazdım kalkıp gittim.

İyi ki de gitmişim. Oyun, bugünkü Türkiye’nin iki saate sığdırılmış bir haliydi. Genelde komedi türüydü çok güldük. Oyunun sonunda öyle birkaç canlandırma oldu ki inanın gözyaşlarımı tutamadım. Bir cumhuriyet ve Atatürk kadını olarak içim sızladı. Türkiye’nin nereye gittiği açık açık anlatılıyor, gözler önüne seriliyordu.

Tuncay yapacağını yapmıştı yine. Keşke, herkes izleyebilse diyorum.

CHP nin ne çarşaf açılımının ne de Kuran kursları ile ilgili açılımlarının (Öyle kondurmuşlardı ya!) bugünkü iktidar tarafından adı konulan Kürt açılımı kadar memlekete zararı dokunmamıştır.

Lütfen inanın buna.

Şuraya bakın! Memleket alev alev yanıyor, bir yanda yine şehitlerimiz oluyor, askerimiz dağlarda terörist kovalıyor, devlet erkânı ise tınmıyor bile. Sn. Başbakanımızın bir ayağı Avrupa’da diğeri Amerika’da. İçişleri Bakanı uyuyor. Sayın cumhurbaşkanımızın safari gezisinden sonra nerelere gittiğini aklımda tutamıyorum artık.

Şemdinli, Diyarbakır, Mersin, Siirt, Batman ve Hakkâri'de, ortalık sanki savaş alanı. Diyarbakır'da çıkan olaylarda 23 yaşındaki bir üniversite öğrencisi de hayatını kaybetti.

Olaylar bitmiyor, bitmek şöyle dursun, gün geçtikçe artıyor.

Şırnak’ın İdil İlçesinde öğretmen ve öğrencilerin kaldığı öğretmenevine saldırıyorlar. Şanlıurfa'da terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın cezaevi koşullarının (sözde) iyi olmadığı gerekçesiyle düzenlenecek olan miting öncesi Alper Ocaklarının asmış olduğu Türk Bayrağına yuh sesleri yapılıyor. Mersinde PTT ye Molotoflu saldırılar oluyor.

Bu ne demek ya? Ellerinde PKK bayrakları, terörist başının resimleri ve benim uğruna halen şehit verdiğim bayrağıma yuh ha!

(Yani ben evime bayrağımı asamayacak mıyım? Bu demek oluyor ki, bir bayrağım asılı, şimdi bayrakları ikileyeceğim artık.)

Gün geçmiyor ki İstanbul’da bir olay olmasın. Taşlı, sopalı, Molotoflu.

Ne için DTP mitinglerine izin veriliyor halâ?. Olayların olmasına çanak tutuluyor? Biri bana cevaplasın olmaz mı?

Bu kadarı fazla ve sabır tükeniyor.

DTP bu sessizlik karşısında yüz buluyor ve resmen devleti tehdit edici sözler söyleyerek halkı kışkırtıyor.

Nerede benim Kasımpaşalı Başbakanım ha? Bu teröristlere gelince, neden sus pus oluyor?

Sayın Başbakan ya bu olaylara bir son verin ya da verin. Başka alternatifi yok.

Hani diyorsunuz ya, bizi yolumuzdan kimse döndüremez diye, vallahi bu yol, yol değil sonu uçurum.

TO BE OR NOT TO BE.

Sevgiyle ve sabırla kalın..