Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mayıs '08

 
Kategori
Dostluk
 

Alınacak dersler var

Alınacak dersler var
 

Kendi çektiğim resimleri koyamıyorum yeteneksizim ben.


Geceleri rahatça uyuyordum. Biliyordum ki bahçe kapısının yakınında iki tane güvenlik görevlimiz var...Öyle görevliler ki karın tokluğuna çalışıyorlar sigorta filanda istemiyorlar.
Öyle özel yemeğe de gerek yok artan yemekler kurumuş ekmekler hatta benim bol sebzeli yemeklerim. Hatta birinde enginar bile koymuşum yemek kaplarına. Garibim güvenliğimiz sanki alıp şöyle bir sıyırıp kök kısmına yakın o hoş tadı alacak.

Bir gün de bahçe içinde ki diğer sakinin biber kızartması koydunu görmüştüm. Yememişler acı sevmiyorlar demek diye düşünmüştüm.

Pako ve Çakal... Çok iyi geçinen iki mesai arkadaşı. Çakal yaşını başını almış deneyimli bir güvenlik en büyük korkusu üstümdeki evde yaşayan beyefendinin kuş vurma sevdası ile mantar tabancasını andıran aletle kuşlara ateş ettiği anlarda bizlerin arkasına sığınıp titrediğini hissettiğim anda kalbimi buran o hüzün bulutu.

Kızıyordu köpeklerin sahibi "lütfen bırak bak kalp krizi geçirecek Çakal" diye.
Her ikisinin de yemek kabı ayrı idi. Kimse kimsenin yemek kabına, asla kendine yemek konmasa bile arsızlık edip uzatmazdı başını. Sabırla kendine yemek konması bekler konmaz ise sessizce çekilirdi kıyıya.

Çakal rahatsızlandı geçenler de sahibi onu veterinere götürdü. Veteriner bir kaç gün burada kalsın deyince istemeyerek de olsa bırakmış.

Dört günün sonunda Çakalı almaya gittiğin de daha da kötü olduğunu farketmiş Çakalın. Sanki onu terk etmişler gitmişler duygusunda bakıyormuş o puslu gözleriyle. İki gün sessizce yattı bahçenin değişik yerlerinde. Pako arkadaşının hüznünü sanki paylaşır gibi idi. Yemek yemedi o da. Arkadaşının yakınlarında izledi durdu onu.
Sabah işyerime gitmeden, gittim Çakalı görmeye. Bir önceki güne göre sanki biraz direlmiş gibi idi. Seslendim uzun uzun baktı bana, uzandım okşadım. İyi olacak diye de sevindim.
Akşam geldiğim de yuva yine boştu. Yine veterinere gitti diye düşündüm, ya da öyle olmasını diledim. Dün öğrendim ki Çakal artık yaşamıyordu. Pako'nun sessizliğinden bunu hissetmek gerekirdi ama üzüldüm hem de çok.
Pako şimdi yıllarca aynı bahçeyi ve evi koruduğu o mesai arkadaşını ve arkadaşını kaybetmişti.
Biraz önce bahçeden içeri girdiğim de Pako sadece hafifçe başını kaldırıp bana baktı ve tekrar uzandı yattığı yere.
Düşündüm dostlarını arkadaşlarını bir kalemde silenleri, vefasızları, umursamazları. Hayvan dersin ne anlar bence insanlardan daha duyarlı onlar.
Pako nun resmini çekmişim... Ah Çakalcım ah özür dilerim bende vefasızmışım. Umarım gittiğin yerde silahsız insanlar ve Pako gibi bir dost bulursun.
Sevgi ile kalın efendim...

 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..