Alınma ders al

Bazen köşenizde yazdığınız yazıdan hayıflananlar oluyor. Birileri yazılarınızdan ders alıp “hisse” çıkaracağına “nem” kapıyor. Yani huysuzlanıyor. Yine beni mi yazmış bu adam benden ne istiyor diyerek de sitemini dile getiriyor. Aslında yazanın haberi bile yok ya. Kalkıyor bir de pişkin pişkin lütfen beni yazma diyebiliyor. Ne alâka şimdi. Cevap veriyorsunuz; Kuzum siz dikkate alınmayı mı istiyorsunuz, ya da dikkate alındığınızı mı sanıyorsunuz? Durup dururken akla tavşanı getirmenin sebebi hikmeti nedir? Aman şundan bahsetmeyelim filanca alınır. Şunları dile getirmeyelim filan beyimiz kırılır. Ötekine dokunmayalım darılır… Biri alınır, diğeri kırılır, öteki darılır diyerek konular “pas” mı geçilecek? Yağmura, kara, borana hazırlıklı değilsen meydanlarda çınar olmayacak, gidecek saksılarda çiçek olarak yaşayacaksın arkadaş. Kovanın yerini almaya kalkışan bardak elbette taşacaktır. Şimdi suç bardakta mı yoksa kovada mıdır? Sineksen çiçekte ne işin var. Her çiçek her sineğe bal maddesi vermez ki. Sandallarla gemilerin yer değiştirdiği bir dünyada birisi karaya oturmaya, öteki de boyunu aşan sularda batmaya mahkûm olacaktır. Ne demek yine beni mi yazmışlar? Beni yazma! Alınacağına bari hiç olmazsa ders al. Hele hele bir söz ustasının ifadesinde olduğu gibi” İnsan ağacın tepesine çıktıkça pantolonundaki yamalar daha çok görülür” Yani ağacın tepesindeyseniz pantolonunuz ki yamalar görülecektir. Madem pantolonunda yama var, öyleyse ağaçta ne işin vardı diye sormazlar mı adama? Siz kalkıp ta “görme” dedikçe birileri de size o zaman “ in çıkma o zaman oralara demezler mi? Neyse. Kimsenin kimseyi yazdığı yok. Ağaca çıkan o kadar liyakatsiz insan var ki ister istemez yamaları görülüyor işte. Bu durumda alınganlık yapılacağına ders alınsa daha yararlı olur kanaatindeyim. Sonradan üzülmemek için, ağaca çıkmadan önce pantolonunuza bir kez daha dikkatlice bakın. Varsa yamaları siz görün düzeltin. Eğer düzeltmezseniz başkaları görür ve de yazar. Yok, eğer düzeltirseniz yarın, yine mi beni yazmışlar demek zorunda kalmazsınız. Ağaç, pantolon ve yama. Bu üç kelimeyi sakın aklınızdan çıkarmayın. Siz bir gün ağaca çıkmak zorunda kalırsınız. O zaman birileri de pantolonunuzdaki yamaları sayar mı sayar. Bu üç kelimeye dikkat. Hem de pür dikkat.