Alınyazısı

İnançlı bir insan olduğumu söyleyebilirim. Ama bâtıl inanç aslâ… Çünkü onu akıl ve mantık çerçevesinde oturtabileceğim hiçbir yer yok.

Niye yazıya böyle başlama ihtiyacı hissettim biliyor musunuz? İki-üç gündür gazete manşetlerinde, toplumun ortak hissine hitap eden, bütün ülkeyi ilgilendiren sevindirici veya üzücü haberler yoktu. O yüzden de bütün gazetelerin manşetleri birbirinden farklıydı. Çünkü her gazetenin ön plana çıkarmak istediği haber değişikti.

Çarşamba günü bu durumu anlatırken sevinçli olduğumu da belirtmiştim.

Eskilerin “çok gülme, ağlarsın” “çok sevinme, üzülürsün” şeklinde bazı uyarıları olur. Biz de buna isyan ederiz. Ne alâkası var, gülecek bir şey varsa, gülünür, sevinilecek bir şey varsa sevinilir, deriz. Ben de böyle düşünenlerdenim.

Ancak Çarşamba günü bu sevincimi ifade ederken, doğrusu bu sözleri hatırlayıp biraz tedirgin olmuştum. En çok da terör ve şehit olaylarını düşünerek bu tedirginliği yaşadım. Allah’tan öyle bir olay olmadı ama, yine de ülkeyi yasa boğan bir uçak kazasıyla sarsıldık.

İstanbul İsparta seferini yapan Atlasjet uçağı maalesef inişten az önce düştü ve 57 yolcusuyla mürettebatta kurtulan olmadı.

İşin tuhafı, kazada basit olarak mantığa ters geldiği söylenen bazı şeyler de var. Bir de yolcular arasında bulunan bilim adamları, kafayı karıştıran, şüpheleri doğuran unsurlar arasında..

Evet bugünkü gazete manşetleri doğal olarak uçak kazasına ayrılmış.

Taraf gazetesi “Alınyazısı Atlas Oldu” şeklinde bir manşetle haberi vermiş. Ayrıntılarda gazete, düşen uçakta hayatını kaybeden Prof. Engin Arık’ın, evrenin yapısını araştıran “Atlas Projesi"nin adını koyan dünya çapında bir bilim kadını olduğuna dikkat çekiyor.

Hürriyet gazetesi “İn-Baud Rehaveti” manşetiyle verdiği haberde, uçağın pisti karşısına aldıktan sonra anlaşılamayan bir nedenle 1830 metre yükseklikteki Türbetepe’ye çarparak düştüğünü yazıyor. Kazada hayatını kaybedenler arasında Ulusal Türk Hızlandırıcı Merkezi Projesi 4. Çalıştayı’na katılmak üzere İsparta’ya giden 6 bilim adamının da bulunduğu belirtiliyor.

Milliyet gazetesi “Üç Adımda Facia” manşetiyle duyurduğu haberinde, uçağın önce tepeye çarptığı, sonra aşağıya doğru uçtuğu, bu sırada kuyruğunun koptuğu ve daha sonra zıplayıp sürüklenerek gövdesinin çakıldığı anlatılıyor. Haberin içeriğinde İsparta valisinin uçağın düştüğü yerin geçiş alanı içinde olmadığı şeklindeki açıklamasına da yer veriliyor.

Sabah gazetesi, “Ölüme İndiler” başlıklı haberinde İstanbul’dan güle oynaya uçağa binen yolcuların hayatı İsparta’ya çakıldı kaldı derken, kazada Türkiye’nin askeri ve sınai ışın projesi üzerinde çalışan bilim adamlarının ve ışın projesinin kilit isminin de öldüğüne dikkat çekiyor.

Akşam gazetesi “Sır Dolu 1 Dakika” manşetinin altında, hava açık, görüş netti. Pist uygundu. Uçakta teknik sorun yoktu. Kaptan pilot iniş için kuleyle temas kurdu her şey yolundaydı. Sonra ne olduysa, uçak rotasından şaştı ve bu dehşet yaşandı, diyor.

Ayrıca “Ölüm Uçağında Süper Fizikçiler” başlığı altında da sabotaj mı dedirten bir tesadüf. Uçakta Türkiye’nin en stratejik projesini yürüten 6 nükleer fizikçi vardı. Onlardan biri de Evren’in sırrını çözecek Atlas Deneyi’nde çalışan Kadın Prof. Engin Arık’tı, deniyor.

Takvim gazetesinin manşeti “Tarifeli Ölüm” şeklinde. Bunun sebebini de gazete "Göz Göre Göre Ölüm” başlığı altında, 10 milyon dolarlık borcu nedeniyle World Focus şirketinin bakım yaptıramadığı uçakları kiraya verdiği ve dolayısıyla bir ihmal sözkonusu olabileceği iddiasına yer veriliyor.

Yeni Şafak gazetesinin manşetinde ise “Ceset Torbalarından Gelen Telefon Sesi” yankılanıyor. Buradan da, açık olan cep telefonlarının kazaya sebebiyet vermiş olabileceği gibi bir varsayım üzerinde duruluyor. Ayrıca "En Önemli 6 Fizikçi de Uçaktaydı” bilgisi de habere ilave ediliyor.

Star gazetesi de “Ceset Torbalarında Telefonlar Susmadı” manşetiyle verdiği haberde aynı konuya dikkat çekiyor. Bu arada ölen yolcular arasında CAST deneylerine katılan Prof. Dr. Engin Arık’ın da bulunmasını, "CAST Projesi Şüphesi” başlıklı haberde veriyor.

Bugün gazetesi “Sabıkalı Uçakla Ölüme Uçtular” başlıklı haberinde, kaza yapan MD 83 tipi uçaklarda bugüne kadar 22 kazada 966 kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, teknik bir arıza olabileceğine dikkat çekiyor. Nükleer uzmanı 6 beyini kaybettik başlıklı haberde, bir doçentin son anda gitmekten vazgeçip kurtulduğu, bu arada yolculardan Zübeyde Yılmaz’ın da uçak rötar yapınca biletini yırtıp gitmekten vazgeçtiği anlatılıyor.

Vatan gazetesi de her şeyin normal seyretmesine rağmen uçağın düşmesi haberini, “Neden Düştü?” sorusunu sorarak vermiş. Enkazın, pistin ters istikametinde olması, düşmenin çok yavaş bir seyirdeyken meydana gelmesi –ki bu yüzden yangın çıkmadığı sanılıyor- bu sorunun başlıca nedenleri.

Posta gazetesi, “İniyorum Dedi, Çakıldı” başlıklı haberinde, kazanın güzergah dışında olmasından dolayı pilotaj hatası olabileceği üzerinde duruyor.

Türkiye gazetesi de tek kelimelik bir soruyla “Neden?” diye sorarak haberi vermiş.

Güneş gazetesi de ölüm uçağında can veren 6 bilim adamının nükleer enerji ve yüksek enerjili ışın projelerinde kilit öneme sahip olmasını sabotaj ihtimali olarak düşünüp haberi “Korkunç Şüphe” manşetiyle vermiş.

Zaman gazetesi haberi, “Faciadan Geriye Sorular Kaldı” diyerek vermeyi tercih etmiş.

Cumhuriyet gazetesi “Türkiye Yasta”; Radikal gazetesi de “Yasa Boğan Kaza” başlığıyla habere en az yer ayıran gazeteler arasında yer almış…

Kazanın sebebiyle ilgili ortaya çıkacak sonuçların gerçeği ne kadar aydınlatacağı meçhul. Hoş her şey günışığına çıkmış olsa da, hayatını kaybedenler için artık geriye dönüş yok. Hepsine Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

*****

Kaza haberi dışında bazı gazetelerin çok önemli gördüğü için ilk sayfalarında yer verdikleri diğer haberler de şöyle:

Radikal gazetesi “İktidar kaşıkla verdiği hakkı kepçeyle geri aldı” derken Sosyal Güvenlik Reformu yasasında emeklilerin çalışması halinde emekle aylığı alamayacağı ve benzeri bazı uygulamaların durumu daha beter hale getireceği belirtiliyor.

Vatan gazetesinde “Askere Yetki Verdik” başlıklı haberde, Başbakan Erdoğan’ın 28 Kasım itibariyle sınır ötesi operasyon için yetki verildiğini açıkladığı belirtiliyor.

Cumhuriyet gazetesinin de “Operasyon yetkisi Askerde” başlığıyla duyurduğu haberde hükümetin yaptığı açıklama anlatılıyor

Aynı haberi Türkiye gazetesi de “Yetki Ordumuzda” başlığıyla vermiş.

*****

Spor gazetelerine gelince:

Fanatik gazetesi ligde ve Avrupa maçlarından Aralık ayında yapılacak karşılaşmaların üç büyük kulüp için taşıdığı öneme vurgu yaparak “Alev Alev” manşetini atmış.

Fotomaç’ta "Ronaldo Fener’i İstiyor” şeklinde transferle ilgili bir haber var.

Bugünlük de bu kadar. Yarın yeniden birlikte olabilmek umuduyla…