- Kategori
- Deneme
- Okunma Sayısı
- 233
Alıp başımı gitmeler II - ilk durak

İşte burası ilk durağımız, geldik hanımefendi.
Karşıdaki pansiyonda konaklayacağız iki gün, yolumuz uzun, atların dinlenmeye ihtiyacı var, önce atları bağlayayım sonra valizinizi yerleştiririz dedi şoför
Kentin kendine özgü mimarisine hayran kalıyorum, yorgunluğuma rağmen ezbere yürüyor ayaklarım. Kil toprağından yapılmış dev saat kulesi,evler, ahşap ve taşın yoğrulduğu mekânlar, insanlar, sokak satıcıları, pandomima sanatçıları,
Bu güzellik başımı döndürüyor. Her şeye dokunmak yaşamak ve hissetmek istiyorum. İlk defa bir kent içine çekiyor beni.
Biliyorum ki
Buraları gezip görmeye gelen her insanın ayrı bir hikâyesi var
Peki, bana senin hikâyen nedir deseler
Ben ne diyeceğim…
Aslında iki insan tanısınca birbirine anlatacak çok hikâyesi oluyor, ama nedendir sonra büyü bozuluveriyor
Keşke hep o büyü ortamında kalmayı becerebilsek
Âşık olmakla sevmek arasındaki farkı sormuşlar (?)
Cevaplamış Şems:
"Senin baktığına herkes bakar; ama senin onda görebildiğini herkes göremez.
Herkes âşık olabilir; ama hiç kimse senin gibi sevemez.
Tek fark sensin..
"Seni özel kılan; sevdiğin değil, sevgin''...
Sevdiğinize herkes gibi bakmanın geldiği zaman
İçinizde ki sonsuz gitme arzusuna engel olamadığınız zamandır.
İnsan kalbinin pır pır attığı birine hele ki bir şehre
‘Buralara aşk acısından kaçmak için geldim’i nasıl söyleyebilir ki…
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
