Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ağustos '13

 
Kategori
Felsefe
 

Alışkanlıkların da bir ömrü olmalı; kıyamete kadar elma yersek elma ağaçları bile sıkılır

Alışkanlıkların da bir ömrü olmalı; kıyamete kadar elma yersek elma ağaçları bile sıkılır
 

İhtimal ki Âdem’de saçlarını tarıyordu, milyon yıl geçmiş Badem’in (insanın son şekli)   de elinde tarak. Ula bir de tarama, dağınık kalsın! Bıkmadın mı o yana yatır, bu yana yatır, tükürükle! Kendine öyle alışmış ya, saçları dağınık aynada baksa nasıl tanısın garibim. Ya bu ben değilim derse!

İnsan gerçekten basit, özelliksiz bir yaratık. Teee daha o zaman Âdemle karısı önlerine ağaç yaprağı koymayı nasıl akıl etmişler anlayamadım. İnsanda bu kadar zekâ yok ki. Zekâ olsa milyon yıldır saçlarını aynı şekilde tarar mı? Milyon yıl önceki Âdem’in kafa şekli ile benim kafa şeklim aynıysa neyi konuşuyoruz ki. Milyon yıl aynı yolda yürünür mü ya!

Saçlarımı taramam, tarasam da öyle taramam, uzadığı kadar uzatırım, hepsini bir yana yatırırım, örgü yaparım, boncuk dizerim; katillerin robot resmi gibi bütün berberlerin önünde aynı kafa. İnsanda akıl olsaydı berberlerin bizi traş edebilmek için kocaman bir Meydan Larousse bitirmeleri gerekirdi. Saç mı sakal mı? Hadi lan kelle! İnsanmış!

Gelişmemiş, gelişmeye müsait olmayan, hiç gelişemeyecek bir canlı türü olan insanı kutsarken ilahların hatırına abartılı bir yalakalık köprüsünden geçtiğimizi söylemeliyim. Ispanağın elli çeşit pişirmesi var, hala doğrayıp suya koyuyoruz, ıspanak da kızmış “Yemeyin lan beni, eşekler daha devrimci,  hiç değilse sabah yerken haşırt, akşam yerken huşurt”

Alışkanlık yaşam şekli olamaz, eskileri atacak, yenileri direteceğiz;  anlaşıldı insan denen mahlûk seni zorla değiştireceğiz. Dinozorlar avlarını şiir eşliğinde yerlermiş, milyon yıl sonra bugün hala şiir var. Sanırım Cebrail Efendi şiir okuyarak Sur’u üfleyecek. Çıplak kayaları yalamak belki daha zevkli olurdu, ne biliyorsun!

Ben milyon yıl süren alışkanlığı cennete seyahat bile olsa istemiyorum kardeşim! İnsanlar hayatlarında kalite aramıyorlar; nasıl kolaylarına gelirse öyle yaşıyorlar. Aslında binlerce yıldır sürdürdükleri bu alışkanlıkları zorlaştıracaksın. Nuh’tan beri kitap var; okuyup tembel tembel yatıyorlar. Yazmaları körlere göre düzenleyip gözleri görenlere okutacaksın! Çivi yazısı gibi baksın baksın dursun Allahın tembel Niyazileri!

Habil yorulmuş eşeğe binmiş; başka şey yok ki naspın. Dünya yedi defa dolmuş boşalmış torunu Kabil hala eşeksırtında. E bir kere de eşek senin sırtına binsin! Araba icat oldu da kurtuldu zavallı hayvanlar!

Hep bu güneş yüzünden oluyor. Ezelden beri aynı şekilde doğup batıyor yahu! Güneş güneşken… miyor da, ben niye… diyor senin akıllı. Bir kere de kuzeyden doğ, güneyden bat; hiç doğma, batmadan parla dur. Belkim seni taklit eder bu sümüklü Niyaziler de, mendil kullanır hahahahahaha!

Alışkanlıklara ömür biçeceğiz. Hani Mega Kentler projemizde bizim evlerimizin ömrü 100 yıl, dolunca yıkıp yenisini yapacağız ya, aynen sürdürdüğümüz alışkanlıkları da belli bir süre sonra kaldırıp yerine başka bir şey koyacağız. Mesela ben sinemaya gidiyorum; minema olsaydı gitmezdim hahahahaha!

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..