Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Kasım '06

 
Kategori
Alışveriş - Moda
 

Alışveriş ve haklarımız

Alışveriş ve haklarımız
 

Vazgeçemediğim tutkularımdan birisi alışveriş, çoğumuzun olduğu gibi… Özellikle canımın sıkkın olduğu zamanlarda, mutsuz anlarımda ilacım olur…Öncesinde bir kuaför ardından alışveriş, sıkıntımı, mutsuzluğumu ya alır götürür ya da en aza indirger…

Alışveriş alışkanlıkları, tercihler farklılıklar yaratır her insan üzerinde… 93’ten beridir araştırma sektöründe çalıştığım için epeyce fikir sahibi oldum bu gibi konularda. İnsanların özellikle kadınların çok değişik alışveriş alışkanlıkları olduğu malum. Bunları araştırıp bulmak çalıştığım şirket gibi araştırma şirketlerine düşüyor… Üretici firma talebiyle yaptığımız bu araştırmalar sonucu çıkan raporlar doğrultusunda firmalar da arz talebi karşılıyorlar dolayısıyla… Reklam konusunda da halka inildiği oluyor zaman zaman, Genellikle yüz yüze yapılan grup toplantılarında sorulur, bu ürünle ilgili reklamda ne denirse sizin için etkili olur ya da seçenekler sunulur bunlardan hangisi bu ürünün satın alınması için etkilidir gibi. Bir de bakarsınız ki çoğunluğun fikri doğrultusunda hazırlanan reklam televizyonda, gazetelerde, billboardlarda görülür…

Şimdi farklı bir konuya değinmek istiyorum. Oldum olası haksızlıklara tahammül edemem. Kim eder ki diyeceksiniz ama kimimiz tepkisini dile getirmekten öte bir teşebbüste bulunmaz, kaderine razı olur, kimimiz de benim gibi mücadele ederek sonuna kadar hakkını savunur, neticesinde de hakkını geri alır… Birkaç örnek vermem gerekirse, şemsiyede en büyük marka olan firmadan aldığım iki şemsiye de belli bir müddet kullandıktan sonra bomba patlar gibi patladı, iki olayda da firma hiç tereddütsüz şemsiyeyi değiştirdi… Yine en büyük mayo firması 3 ay kullandığım mayoyu karın kısmı eridi diye hemen değiştirdi…Giyim firmaları hakeza öyle onlardan kaynaklanan yapısal bir bozuklukta hemen değiştirdiler ürünlerini… Tereddüt edenler de oldu ama benim kararlı tavrımdan hakkımı arayacağımı sezdiklerinden üzerime gelemediler sanırım… Şirkette birlikte çalıştığım bayan arkadaşım ayakkabı piyasasında senelerden beridir isim yapmış bir firma olan Kemal Tanca’dan çizme aldı. Biz bayanlar yeni bir şey aldığımızda birbirimize gösterir yorumlar yapar sonrasında da güle güle giy dileklerimizi iletiriz. Çizme güzeldi, hakiki deri bir çizme, fiyatı da epeyce pahalı, 259 ytl. Arkadaşım çizmeyi ilk kez kuru bir havada giymişti, ikinci giyişinde hava yağmurluydu ve doğal olarak da çizme suya temas etmişti . Kim söyleyebilir ki çizme kuru havada giyilir diye, ama kuru havada giymek gerekiyormuş demek ki bu çizmeyi.. Arkadaşım sabah şirkete geldiğinde beni çağırdı. İlk kez yağmurda giydiğini ve çizmenin su aldığını söyledi, şaşkınlıktan ağzımız açık vaziyette çoraplarının su içinde olduğunu gördük. Ona “hemen gidiyorsun mağazaya ve çizmeyi iade ediyorsun, kesinlikle tamir edilmesini kabul etme, bu çizmenin tamiri olmaz üstelik ikinci giyişinde böyle oluyorsa sonrasında ne olur bilinmez” dedim. Bu arada yumuşak davranmamasını sert bir tavırla konuşmasını söyledim. Çünkü başıma gelen benzer olaylarda sizi yumuşak görünce başlarından savmaya çalıştıklarına şahit olmuştum. Mağazaya gitmeden önce telefonda görüştüğü yetkili kişi hakiki derinin su alabildiğini ve bu ayrıntının çizmeyle birlikte verdikleri minik kitapçık şeklindeki broşürde belirtildiğini söylemiş. Peki satarken arkadaşıma bunu söylediler mi, bakın hanımefendi bu çizme yağmurda giydiğinizde su alma olasılığı var dediler mi, hayır… Hiç aklımıza gelip de okur muyuz çizmenin kutusunda olan o broşürü, böyle bir riskin olabileceği gelir mi aklımıza, hayır… Ve bu fiyata aldığımız bir çizmenin ilk suyla temasında suyu içeri alacağı gelir mi aklımıza, yine hayır… Bir de yağmurda su almaması için tabanın kenarlarına silikon bir madde sürülmesi gerektiğini, bu maddenin de mağazalarında satıldığını, bunu satın alarak kenarlara sürmesi gerektiğini söylemişler. Ben böyle bir şeyi ilk kez duyuyordum. Şöyle bir soru geldi aklıma, bu ayakkabı imal edilirken onlar tarafından sürülse ve bu durumlar yaşanmasa daha doğru değil mi? İlk kez böyle bir durumla karşılaşan arkadaşım çizmeyi incelenmesi için bırakmış, neticeyi kendisine ileteceklerini söylemişler… Ben o çizmeyi geri alacakları, yerine yeni bir çizme verecekleri konusunda endişeliyim. Çünkü bu olaydan sonra internette sikayetvar adlı siteye girip bu firma hakkındaki şikayetleri okuduğumda bir çok kişinin aldığı üründen memnun kalmadığını ve firma yetkililerinin hiçbir şikayete cevap vermediğini okudum. Ve bu kez iki soru sormak istedim firma sahibine, böyle bir davranış isim yapmış bir firmaya yakışır mı, sürekli müşteri kaybına uğrayacaklarının farkında değiller mi… Örneğin ben bu firmadan geçtiğimiz yaz sezonunda yazlık bir ayakkabı satın aldım, çok da memnun kaldım. Hatta arkadaşımın çizmeyi oradan almasına biraz da ben sebep olmuştum memnuniyetimi dile getirmemden dolayı. Dolayısıyla ben de çok üzüldüm Ama bu olaydan sonra ve o sitede okuduğum şikayetlerden edindiğim izlenimlerden, firmanın olayları umursamaz tavırlarından dolayı asla bir daha alışveriş yapmamaya karar verdim. Yukarıda da firmanın ismini verdim çünkü günümüzde zaten internet sebebiyle herkes her şeyi okuyup öğrenebiliyor.

Günümüzde tüketicilerin bu tür olaylarda neler yapması gerektiği, ne gibi haklarının olduğu konusunda bilgi vererek yol gösteren tüketiciyi koruma dernekleri bulunmaktadır. Başımıza benzer bir olay geldiğinde hakkımızı sonuna kadar arayarak, aldatılmamıza izin vermeyelim.. AB’ye girme sürecindeki ülkemiz insanına da yakışan budur sanırım…

 
Toplam blog
: 203
: 2037
Kayıt tarihi
: 23.10.06
 
 

İnsanların yapmaktan mutlu oldukları hobileri vardır. Benim de en severek yaptığım, hayatımda yen..