Alkollü gezme! Şu sıralar kesin haber olursun.

21 Mayıs 2013

"Milli içecek" saptaması ile birlikte başlayan süreçte Başbakan'a yakın kişilerin aşırı ayran tüketmelerini doğal karşılıyoruz.

Çünkü; bugüne kadar başbakanı desteklemek ve gözüne girmek için hiç birşey bilmedikleri konularda dahi birbirleri ile yarışırcasına ve mutlaka medyayı da yanlarına alarak çabaladıklarını gördük.

Bu tür kişileri görmek artık şaşırtıcı değil, ama medyanın desteği konusunda hala şaşırmakta ısrarcıyım.

Özellikle günlük gazetelerin internet sayfalarında, "ayranın yararından çok alkolün zararı" sürekli önplanda tutuluyor.

- "Gençlerin mezuniyet eğlencesinde alkol sınırı aşıldı!"

Haber fotoğrafı olarak göğüsleri dışarı fırlamış genç kızlar var. Ellerinde içki şişeleri.

- "Alkollü kadına Beşiktaş Meydanı'nda meydan dayağı"

Kendisi gibi alkollü olan sevgilisi ile etrafı rahatsız eden kadına vatandaş meydan dayağı çekti. Malum fotoğraflar....

- "Alkol alan iki arkadaşın kavgası mezarda bitti". Elleri kelepçeli bir gencin resmi.

- "Eve alkollü gelip kendisine şiddet uygulayan eşini öldürdü."

- "Alkol beyin hücrelerini öldürüyor. İsveçli bilim adamları....."

Herşeyin olduğu gibi alkolün de fazlası zarar. Hemfikiriz. Uyarmak ve farkındalık yaratmak medyanın işidir; doğrudur.

İçki içmek, geçmişten gelen bir birikim ve kültür üzerine bindiğinde seviyelidir, özeldir.  Ama övülesi, gençlere örnek gösterilesi bir durum da değildir. Adam gibi içmesini bilen yüzbinlerce kişi içki içiyor. İçkili araba kullanmıyor, eşini dövmüyor, cinayet işlemiyor.....Ama işte medyanın bu çabası ile içki içenler sanki potansiyel ahlaksız, sapkın, katil gibi lanse ediliyor.

Alkolün olası zararları konusunda medyanın farkındalığı ve desteği topluma bir hizmettir. Ama bazı konularda kendiliğinden değil de uyarıcılarla ve belli yönde çaba göstermek neye hizmettir?

İktidar değişirse bu haber biçimi de değişir mi?