Alkolsüz sürücücün denetime direnme olayının analizi

Haberlerde izledim bu akşam. Bir trafik denetimi yapılıyor ve trafik polisleri kameraların önünde bir sürücüyle tartışıyorlar. Polisler sürücünün alkol ölçümünü yapmak istiyorlar, sürücü direniyor ve ciddi bir tartışma oluyor. Sonunda polis ikna etmeyi başarıp ölçümü yapıyor ve sürücünün 0 (sıfır) alkollü olduğu, yanız hiç alkol almadığı ortaya çıkıyor. Sürücü, bir kahraman edasıyla trafik polislerinin yanından ayrılıp arabasının yanına gidiyor.

Bu direnişi haklı gösterecek bir davranış yok ortada. Polislerin herhangi kötü bir davranışı görünmüyor, kibar davranıyorlar. Zaten kameralar önünde olunduğuna göre birşey de beklenmez. Denetimi yapılan sürücü, hiç alkol almamış olmasına karşın neden bu kadar büyük direniş gösteriyor.

Alkolsüz değilken bu kadar direnen ve sonunda alkolsüz çıkan bu kişi masum mudur, oradan ayrıldığındaki duruşundaki gibi bir kahraman mıdır?

O kişinin, o anda alkolsüz olması bir direniş yapma hakkına sahip olmasını sağlamaz. Trafik denetimi herkese yapılır, hatalı olan cezasını çeker, hatasız olan yalnızca biraz zaman yitirir ve oradan ayrılır. Denetimi yapmadan hatalı olanı belirlemek olanaksızdır.

Bu denetimler herkesi korumak içindir ve özellikle kurallara saygılı olanları korumak içindir. Trafikteki alkollü bir sürücü yalnızca kendi arabasındakilere zarar vermez ki. En çok da o sırada trafikte olmaktan başka “suçu” olmayan yolcu ve yayalara zarar verir. Denetim olacak ki, alkollü sürücü yakalanacak ve ileride yeniden insanlara zarar vermesini önleyecek yaptırımlar uygulanacak. Trafikteki alkolsüz kişiler ise yapılan denetimlerin öncelikle kendilerine zararı dokunabilecek kişileri belirlemek için olduğunu bilecek ve saygı gösterecek.

Sonuç olarak alkolsüz sürücü kendince bir şov yapmıştır ancak ayıp etmiştir.

Ankara, 1 Ocak 2008