Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mayıs '09

 
Kategori
İnançlar
 

Allah (C.C.) için sevmek...

Allah’ın Resulü (s.a.v), içlerinde Hz. Ebu Zer (r.a.)ın da bulunduğu bir topluluğa gelerek; “Allah’ın en çok sevdiği ameller hangileridir biliyor musunuz?” diye sordu. (öğretmek amacını taşıyan bu suale) Ashab-ı Kiram’dan biri; “Namazdır Ya Rasulullah” dedi, “Bilemedin” cevabını alınca bir diğeri, “Zekattır Ya Rasulallah” diye ilave etti. Yine “Bilemediniz” cevabını alınca bir diğeri; “Öyleyse cihaddır Ya Rasulallah” deyince, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz; “Allah’ın en çok sevdiği amel, Allah için sevmek, Allah için buğz etmektir” (1) cevabını verdi.

Allah (c.c.) için sevmenin ve Allah (c.c.) için nefret duymanın namaz, zekat ve cihaddan daha üstün amel olmasının sebebi; sevgi ve nefretin namaz, zekat ve cihad gibi, imanı kuvvetlendiren amellerden olmayıp, doğrudan doğruya imanla alakalı olduğu içindir ki, İman, amelden daha üstündür.

Sevgi ve nefretin kaynağı kalptir. Duyulmaları için fiili bir atılımı da gerektirmez. Böyle iken Allah (c.c.)’un sevdiklerini sevmemek amel yetersizliğinden değil, ancak imanın kalpte kökleşmemesi sonucundadır. Hele hele Allah’ın (c.c.)’un sevmediğini bildirdiği kafir, zalim, fasık... gibi kimselere nefret duymamak ve üstelik onları sevmek imanla çatışan bir hal olsa gerek.

Allah-u Teala Hz.leri, Ayet-i Kerimesinde de kişinin, sevdiği ve dost edindiği topluluğun bir parçası olduğunu açıklamaktadır; “Ey iman edenler, yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin! Onlar birbirlerinin dostlarıdır. Sizden kim onları dost edinirse, o onlardandır. Şüphesiz Allah c.c zalim topluluğu doğru yola iletmez” (2).

Burada sevginin kaynağı olması gereken din, Allah (c.c.) için de olsa nefreti nasıl büyük bir amel olarak öğütleyebilir şeklinde bir görüş ileri sürülebilir.

Ancak iyice bilinmelidir ki, İslam’ın öğütlediği, Peygamber (s.a.v) Efendimizin de Sahabe-i Kiram’a tembihlediği nefret; sevgiden kaynaklanacak bir nefrettir. Bu yüzden biz Müslümanlar, İslam düşmanlarına karşı oluşan nefretin, bütün insanlığa sevgi olacağı ihtimalini düşünüp inanır ve Rasullulah (s.a.v.) Efendimizin öğütlerini hayatımıza sirayet ettirerek Sünnet-i Seniyye ile hallenip, ihya olmayı yol haritamız olarak benimseriz.

Rabbim hepimizi, “Kendi rızasını kazanmak üzere sadece ve sadece Allah (c.c.) için seven ve Allah (c.c.) için buğz eden” kullarından olmayı nasip eylesin İnşaallah...

DİPNOTLAR:
1-Mişkâtu’l Mesâbih, Hadis No: 5021.
2-Kur’an-ı Kerim, Maide Suresi, Ayet No: 51.

 
Toplam blog
: 108
: 2366
Kayıt tarihi
: 05.04.08
 
 

1972 Haziranında  Eskişehir'de doğdum. Edirne'de ikamet ediyorum. Duygu ve düşüncelerimi yazıya d..