Allah belanı versin...

Merhaba değerli okurlar,

Güzel bir sözdür " İnsan, düşünen bir hayvandır. " sözü....

Evet, insanın en önemli özelliğidir, düşünmesi ve düşündüğünü ifade etmesi....

Bu düşünce, insanın kendisiyle ilgili ve ifade edilmeye çalışılan da bu ise, pek sorun yaşanmaz....

Yani ben yüzmeyi, spor yapmayı, yürümeyi çok seviyorum der ve bu düşüncenizi birileriyle paylaşırsanız, sorun yaşamazsınız...

Ama, ifade etmeye çalıştığınız düşüncenizi, karşı tarafın da kabul etmesini ister ve bu düşünce çerçevesinde hareket etmesini isterseniz, işte ipler bir anda geriliverir ve ....

Evet, sonrasında, taraflar arasında bir tartışma fitilini ateşlemiş olursunuz.....

Daha sonrasında ise, bulunduğunuz ortama ve biraz da karşınızdakinin cinsiyetine göre davranışınız şekillenir....)))

Siz bir erkek, karşınızdaki ise bir bayan ve ortam bir çay bahçesi, bir çalışma ofisi ya da restaurant ise, tartışmayı daha seviyeli bir şekilde sürdürebilirsiniz veya " tartışmamak en büyük tartışmayı kazanmaktır " düşüncesiyle konuşmama hakkını kullanırsınız ya da müsade isteyip çekilebilirsiniz o ortamdan...

Sanırım, hangi ortamda veya kiminle konuşursanız konuşun, tartışmada en medeni usulde bu olmalı....

Ama, siz bir erkek, karşınızdaki eşiniz ve ortam da eviniz ise.....)))

Yazımın konusunda ise, tarafların her ikisinin de erkek olması üzerinedir...

Adı üzerinde, ERKEK...

Er kişi....

Adam yani...

Bizim Türk erkekleri ise malumdur....

Genelde, halk tabiriyle, kazaktırlar...

Kendisini her vesile ile kanıtlamak ihtiyacını hissederler...

Dediğim dedik derler...

Sinirlidirler .....

Ve de bu sinirlerine genelde, bir türlü hakim olamazlar...

İşte tam bu anda, ağızları ve kolları oynamaya başlıyabilir......

Bi çakdım mı....

Ulan o.....çocuğu....

Senin şimdi ben, a.....

Tutmayın lan beni....vs, vs...

İşte bu anlar, sözün ve lafın tükendiği anlardır....

Neyse ki, bizim Milletvekillerimiz, kendilerini bir nebze de olsun frenliyebiliyorlar zaman zaman....

Yukarıdaki sözler yerine başka bir kelimeyi kullanabiliyorlar....

" Allah belanı versin...."

Yok " Allah senin belanı versin " diye....

Eeee, rahatlamak onların da hakkı...

Olay hele, yüce Türk Milletinin Meclisinde, yani TBMM'si çatı altında, hanımların ve kameraların da bulunduğu bir ortamda cereyan ederse, ancak bu kadarla yetinilecektir....

Bu bizim kültürümüz ve Avrupa Ülkelerinden olan ayrıcalığımız....

Olayımızın kahramanları, tek başına muhalefet, Sayın Kamer GENÇ ile, AKP'li Mustafa ELİTAŞ arasında yaşanan bir tartışma...

Olayın konusu ise, HSYK üyeliği için, en çok oyu alan kişinin Alevi olduğu için Çankaya tarafından atanmadığı, Danıştaydan sonuncu sırada seçilen kişinin atanması.....

Eee, zamanında mevzuatı bu şekilde hazırlarsanız, Makamlara yetkiyi bu şekilde verirseniz, sonucuna da katlanırsınız...

Sonrasında da " Allah bunu yapanın belasını versin..." dersiniz...

Dersiniz ama sonucunu değiştiremezsiniz...)))

Aklıma bir şarkı sözü takıldı....

Bir zamanlar maziye bak, ne kadar şendik...

Evet, sevgili tek başına muhalefet ve çok başları bulunan muhalefet...

Gerçekler, acı bir biber gibidir ve acı da olsa gerçektir, bu yetiştirdiğiniz biberi gün olur birileri bu günlerde olduğu gibi işte Size de yedirebilirler ....

Şikayete hakkınız yok, olmamalıdır da....

Ne demiş atalarımız, " Ne ekersen onu biçersin..."

Tabii, bunun yanında, İktidar partisine de bir çift sözüm olacak....

Sevgili İktidar partisi Sizler de unutmamalısınız ki, " Gün olur, devran döner..."

Şu andaki muhalefetin durumuna düşmek istemiyorsanız, yapacağınız işlerde atacağınız adımların hesabını iyi yapmalısınız...

Çünkü, Türk halkının ne zaman neyi yapacağını kestirmek çok zor....)))

Her an her şey olabilir Ülkemizde....

Temenni ederim ki, erkeklerin tartışmasında, lafın sözün bittiği noktaya gelinmesin....


Bi vurdum mu, bi de yer öper...