Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ekim '10

 
Kategori
Sağlık
 

Allah Devlet Hastanelerine Muhtaç Etmesin

Allah Devlet Hastanelerine Muhtaç Etmesin
 

Bürokrasi bir yandan,asık suratlı personel diğer yandan...


R.T.Erdoğan için birçok şey söylenebilir: Patates,soğanla kandırdığı halkın oylarıyla iktidar oldu. Devletin kurumlarını sata sata bitirdi.Türbanı kullanıyor,din sömürüsü yapıyor... Hepsi için tartışılabilir. Ama sağlık konusunda, ancak onun döneminde insana yakışır muamele görebildiğimizi kabul etmemiz gerekiyor.Özel hastanelerde katkı payı adı altında, az bir ücretle "insan"gibi muayene,tedavi olanağına kavuştuk. Özel hastaneler, doktoru,hemşiresi,görevlisi ile nezaket,çabukluk,temizlik gibi bir hastanın gereksinim duyduğu beklentileri gerektiği gibi, hatta fazlası ile karşılıyor.

Eğer gerekli ise, merak edenler için; ben ve yakınlarım sosyal demokratız.... Bazılarının önyargıyla,tebessüm edebileceklerini varsayarak bunu yazma gereğini duydum..."Yiğidi öldür ama hakkını yeme" demişler... Olumsuzluklar içindeki olumluyu yok saymakla elimize birşey geçmez...

Devlet Hastanelerine gittiğimizde, saatlerce fiş almak için,bir o kadar da kan, film gibi incelemeler için beklerdik.Doktorlarla hemşirelerden de, bir dayak yemediğimiz kalırdı..."Hasta çok,yetişemiyoruz" denilirdi hep.Doktorların tam gün çalışmadığını, hergün göreve gelmediklerini,sırayla hastaneye geldiklerini hepimiz biliyorduk.Mesai biiminde, koşa koşa muayenehanelerine giderlerdi.Oraya, paranıza kıyıp gittiğinizde ise, bambaşka birisini görürdünüz karşınızda...Yalan mı...

Randevu sistemi gelince, nispeten bekleme işkencesi azaldı. Belli sayıda hasta kabul ederek; onlara, gün saat vererek, onlara yeteri kadar zaman ve ilgi verilemez mi. Acil olanlar dışında, böyle bir sistemi oturtmak çok mu zordur acaba...

Yaşamım boyunca hastanelerle ilgili birçok olumsuz anım oldu.Benden daha çok sayıda,kötü anısı olanlar vardır mutlaka. Birkaç tanesini anlatmak istiyorum:

Seneler önce rahmetli babam, prostattan ameliyat olmak üzere Tıp Fakültesine yatmıştı.Ameliyathaneye alındı,birkaç saat sonra servise geldiğinde, hertarafı buz gibiydi, ameliyat falan olmamıştı ,o kadar zaman bekletmişler,gerekli alet bulunamadı gerekçesi ile ameliyat yapmamışlardı.

Boyun fıtığı sancılarım dayanılmaz olunca, eşim fakülteye götürdü,acilde bekliyoruz.. Hemşire ağrı kesici vurdu ama bana mısın demiyor...Saatler geçiyor doktor gelmiyor.Eşimin başhekime şikayeti sayesinde iki doktor geldi,tatsız konuşmalar neticesinde ancak muayene olabildim.

Devlet Hastanemizin adı Araştırma Hastanesi oldu.Fiziki görünüm açısından oldukça gösterişli...Kalbe giden damarlarının yüzde doksanı kapalı olduğu söylenen bir yakınımız için stend takılması gerekiyordu.Hastanede verilen cevap:"Bizim bunu yapacak ekibimiz yok"...

Son örnek de, Ankara A.Hastanesi'nden... Hastamız anjiyo olacak. Bir odaya beş kişi alınıyor.Bekliyorlar,aradan üç saat geçiyor.Hastanın biri soruyor."Daha bekleyecek miyiz".Cevap:"İşiniz ne bekleyin..." Hastamız da,anjiyo olmaktan vazgeçtiğini söyleyerek odasına gidiyor.

Neden... Özel sektör çok mu para veriyor çalışanına .Hayır... Aynı, hatta daha az... Cevabını biraz düşününce buluyorsunuz..Devletteki, ben kadroluyum bana dokunamazlar, yerimden edemezler, nasıl olsa maaşımı alıyorum diyor.Diğerinin ise, işvereni tepesinde.En ufak bir açığını gördüğünde tazminatını ödüyor, kapıyı gösteriyor...Yerine alabileceği personel çok...

Biz, birbirimize değer vermiyor, birbirimize sevgi saygı duymuyoruz . Sonra da, bizi idare edenlerin de, bizim içimizden çıktığını unutuyoruz...

 
Toplam blog
: 307
: 1382
Kayıt tarihi
: 08.08.07
 
 

Emekli Türkçe öğretmeniyim.Şimdi Marmara Üniversitesi bünyesinde bulunan, Atatürk Eğitim Enstitüsü ..