Allah herkese ruh sağlığı yerinde komşular versin:-(

Merhaba,

Sizlerle komşuluk üzerine yaşadığım 1 yıllık kötü deneyimimi paylaşmak istiyorum...

Öncelikle her birinizden sinirlerinizi bozacağım için kendi adıma özür dilerim:-(
Evet aynen okuduğunuz gibi; okudukça "ayyyy acaba arkasından ne gelecek diye" merak edeceksiniz...

Lütfen şimdi okuyun ve sağlıklı komşularınızın kıymetini bilip, yarın ilk iş olarak onlara "onları sevdiklerinizi" söyleyin:-)

Bir yıl önce Beylerbeyi'nde çooookkkk güzel bir çatı katına taşındım. İnanılmaz süper bir boğaz manzarası ve kocaman bir çatı... Ve içi huzur dolu... En azından ben böyle sanarak girdim...

Taşınacağım günü ev sahibi amca vefat etti ve taşınmamı bir kaç gün erteledim. Taşındım, üç gün sonra kapıma birileri geldi ve evin 10 hisseli olduğunu ve her birine kirayı teker teker ödemem gerektiğini söyledi. Bunu yapamayacağımı bildirip, mahkeme kararı ile banka tayin edilmesini, parayı oraya yatırmayı, hissedarların da oradan almalarını sağladım.

Bütün bunlara sebep olduğum ve bütün bir kirayı elden sadece onlara ödemediğim için aynı binada oturan ev sahibi amcanın ikinci eşi ve ondan olan kızı tarafından AFAROZ edildim...

Yaşanılan yüzlerce olaydan bir kaç tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum...

Ev sahibi hanım kapıma gelir (evim 5. kat ve 99 basamak ile çıkılıyor, asansör yok, olsun ben çok seviyordum:-( );
- Bak Selma (teyze adım Sema) bana sakın itiraz etme, kanalizasyonlar tıkanıyor o yüzden çamaşır makinası, bulaşık makinası kullanmak yok, banyo yapmak yok... (ben çamaşırları da bulaşıkları da makinada kirlerini gidermiyor, öylece kanalizasyona gitmelerini sağlıyordum, haklı....)
- Neeeeee....
- Evet banyo yapma...
- Ne yapacağım?
- Sen bekar kızsın öyle her gün yıkanmana gerek yok, gider haftada bir ablanda yıkanır gelirsin... (Tanrım inanamıyorum, insan banyo yapmak için evli ya da bir eylemde mi bulunması gerekiyor???)
- Sonra tuvaleti de kullanma!!!
- Anlayamadım???
- Tabii sen çalışıyorsun, gider iş yerinde yaparsın... Şayet çok sıkışırsan da azar azar yaparsın!!! (Ben burada çok fazla ayrıntıya girmedim, kendilerini bu konuda en ince ayrıntısına kadar girerek ne yapmam gerektiği konusunda beni uyarmıştır!!!)

BEN: Tanrım lütfen bu bir kamera şakası olsun ve birisi çıkıp "gülümse ve el salla" desin diye dua ettim ama çıkan olmadı...

Her Allahın günü sularım aşağıdan vanadan kapatılır, ben banyolarda kalırım, gelenime, gidenime söylenilir, bütün bunlar yetmiyormuş gibi de koca bir Ramazan ayında, oruç tutulup (bunlar bir de tesettürlüler), kuran okunup, namaz kılınır. Ama aynı zamanda iftar sofrasından kalkılıp, benim eve geliş saatimde kapılar açılıp, hakaret edilip, yüzüme kapılar çarşılır... Ehhhh nede olsa müslümanlar... Bu hangi kitapta yazıyor ise... Biliyorsunuz artık insanlar kitapları kendilerine göre çeviri de bulunuyorlar...

Eeeee boşuna dememişler: Paranın, imanın ve namusun kimde olduğu belli olmazmış...
Bunlarda hiç birinin olmadığı kesin...

Bunlar gibi yüzlerce olay... Tabii bunların seviyesine inmek, sinirlerimi bozmak, hayatımı mutsuz kılmamak için o evden ayrıldım. Ama yüreğimi orada, evi de yanımda getirdim... Şuna inanıyorum ki; en kısa sürede o evi satın alıp, o iki ÇATLAT kadını kapıya koyup, evin sefasını süreceğim...

Hepinize sağlıklı komşular dilerim...

Güzellikler ile kalın...

SEMA