Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '06

 
Kategori
Bilim
 

Allah'ın Türklere hediyesi: Oktay Sinanoğlu

Allah'ın Türklere hediyesi: Oktay Sinanoğlu
 

Günler tespih tanesi gibi dökülüyor bir bir . Hergün yeni bir gün yaşanıyor ve eksiliyor hayatımızdan. Uyanıyor, yürüyor, koşuyor, seviyor, üzüyor, acıkıyoruz. Kimimizin banka hesabı çoğalıyor, kimimizin sevgi hesabı azalıyor. Tercihlerimiz bizi yeni yollara sokuyor yeni yollar, yeni kararlar ve ömür otobanında gidiyoruz son sürat. Gözlerimizin kenarında kırışıklıklar, heybede yarım kalmış herşey, gidilememişlikler, yapılamamışlıklar, üşenmeler, ertelemeler bir Dünya.

Gece müthiş soğuk. Akşam gelirken ikinci köprü bir film sahnesi gibiydi. Sanki tepemizden güçlü bir su sıkıyorlardı, rüzgar efekti ve sallanan arabalar. Radyodaki şarkı '' yaptığım hiçbir şeyin amacı yok'' diyor. Ne de amaçsız bir Toplum olduk diye düşünüyorum. Şampiyonlar liginde bir amacımız yok, Bilimde- ilimde amacımız yok, Borsada operasyon olur bizim bir amacımız yok; bizi kimler yönetecek elin adamı kafa yorar , bizim bir amacımız yok. Okul kazanırız bir amacımız yok, okul bitiririz bir amacımız yok. Düşüncelerimden sıyrılıyorum. Arkamda , şirketinin kamyonetiyle üzerime çıkmaya çalışan cevval bir kardeşimiz var! Memleketi düşünecek vakit değil kendimi kurtarmalıyım.

Bankalarımız bir bir satılıyor. Kar eden neyimiz varsa satıldı bir bir; en son Telekom. Tohum yasası çıktı Meclis'ten artık isteyen herkes ve tabii yabancı şirketler (yabancı milletler) tohum yetiştirip, tohum satabilecek ve belki on yıl belki yirmi yıl sonra bilmediğimiz hastalıklara yakalanacağız.Ya da birdenbire kısırlık çıkacak Batı bölgelerinde! Fransa'da açık tek cami yok. Atina'da açık tek cami yok. Bize Heybeliada'da Ruhban okulu açın diyorlar. Neden kardeş? Papazların hepsi astım da Deniz havası iyi mi geliyor? Eee Rodos'a açın o zaman bize ne yahu! Avrupa Birliği Konseyinde şöyle bir espri yapılıyormuş her sene; ''Yunanistan'ın bize yıllık maliyeti 5 milyar Euro, neyseki bu parayı Gümrük Birliği ayağına Türkler'den çıkarıyoruz ''diyorlarmış kikirdeyerek.

Yabancı hoca olmadan oynayamıyor takımlarımız. Gollerimizi yabancı çocuklar atıyor. Yabancı danışmanlar karar veriyor o sene ne ekeceğimize. Patlıcan mı? Kabak mı? Bir zamanlar Tekel 2000 diye sigara vardı, Rahmetli Adnan Kahveci zamanında en çok o içilirdi, sahi ne oldu gören var mı? Tütün ekmeycem, onu ekmeycem bunu ekmeycem de ne ekecem ben? diyor bir köylü Televizyonda. Sahi ne ekecez biz kendi toprağımıza?

Çevremdeki tanıdıklar çocuklarını anaokuluna yolluyor. Aylığı 1 milyar. Vallahi iyi para. Ne yapıyorlar yahu altı üstü Anaokulu değil mi diyorum? İngilizce öğretiyorlarmış mesela. Siz hiç Oktay Sinanoğlu'nu dinlemediniz mi? Okumadınız mı? diyorum. Ne olmuş yani diyorlar? Anaokulunda öğretilen ingilizce ile kimse ingilizce öğrenmez; bu Sömürge kafasıdır , kaçımız Lisede öğrendik İngilizceyi diyorum. '' Ama İlker'cim Yabancı Dil önemli'' diyorlar dediğimi anlamadan.

Oktay Sinanoğlu Dünyanın en genç Profesör olmuş kişisi. Öyle bizim gece kurulup sabah açılan okullarında değil Dünyanın en anlı, en bilindik okullarında almış rütbelerini. Yale, Chambridge, Oxford,Harward ne ararsan var . Oktay Sinanoğlu Dünya güzeli bir insan. ''Biz öyle asimilize olmadık, yapmak isterler ama bizi yapamadılar'' diyor. Türkçe'nin nasıl köreltilmeye çalışıldığını, Türklerin nasıl sömürge zihniyetiyle Eğitim alanında köreltildiğini anlatıyor.

İşin trajikomik tarafı, bu değerli Bilimadamı ülkesine gelince el üstünde tutulur, nasıl hürmet gösterilecek kimse bilemez diye düşünürsünüz değil mi? Çok beklersiniz. Hiçbir Üniversitede el verilmediği gibi YÖK bir de zorluklar çıkarmış. En son Yıldız Teknik Üniversitesinde yer bulabilmiş kendisine. Kendi adına teoremleri, kuramları, çalışmaları var. Yılın istediği döneminde istediği Üniversitesine gidebiliyor çalışmak, konuşmak için bu kadar sağlam.

Peki siz kaç kere gördünüz Televizyon'da bu insanı değerli insanlar? kaç kere gösterdiler size yüzünü? Göstermezler şaşırmayınız!

Bu Değerli Bilimadamının, şerefli Vatanseverin, Allah'ın Türklere hediyesi insanın kitaplarından muhakkak okuyunuz. ''bye bye Türkçe'' '' Hedef Türkiye'' aklıma ilk gelenler. Şu sıralar tepemize tüneyen Fransa'nın yaptıklarını , Oktay Sinanoğlu yıllar önce yazmıştı.

Sağlık ve yaşama sevinci gönlünüzden eksik olmasın. Ve Oktay Sinanoğlu gibi insanların değerini bilelim.

 
Toplam blog
: 187
: 1260
Kayıt tarihi
: 02.10.06
 
 

İyiye ve güzele götürmeliyiz Dünyayı. Sürekli daha çok kazanmak, daha yukarıdan bakmaya çalışmak,..