Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Aralık '12

 
Kategori
İnançlar
 

Allah inancı ve alternatif bakış…

Allah inancı ve alternatif bakış…
 

Bir hususu belirterek yazımıza başlayalım. Bu yazının amacı kimsenin inançlarını sorgulamak değildir. İnançlar, ameller, Allah üçgeninde iyi gitmeyen birçok konuya alternatif gözlükler ile bakıp, nerede yanlış yaptığımızı araştırma cesareti göstermemize yardımcı olmaya çalışacağız.

Söz konusu Allah olunca, “Allahtan korkun” “Allahtan korkarım” gibi cümleler ilk akla gelenlerdir. Nasıl gelmesin ki, din kitaplarında Allahın vereceği cezalar öyle anlatılıyor ki, insan düşünmekten bile vazgeçiyor. Alacağın en hafif ceza cehennem ateşinde cayır cayır yanmak veya kaynar kazanlarda fokur fokur kaynamaktır.

Hal böyle olunca korkmaktan kimsenin aklına kendinin ve bütün kâinatın yaratıcısı olarak düşündüğü Allah’ı sevmek gelmiyor. Sanki Allah, yukarıdaki bir yerlerde masasına oturmuş, gelenleri günahına göre cezalandırıp cehennemin dibine fırlatan bir yargıç.

Denilebilir ki, “efendim günahı olmayanları da cennete gönderiyor”. Sorarım size, elinizi vicdanınıza koyun ve cevap verin. Siz günahsız mısınız? Bu sorunun cevabı sanırım cennet denen yerin birkaç küçük çocuk dışında hiç kimsenin olmadığı bir yer olduğunu ortaya koyuyor. Başka bir düşünce de, sevaplar günahlardan çoksa, küçük bir matematik hesabı yapılır ve siz cennete gidersiniz.

Böyle bir düşünceye inanmak için saf ötesi bir şey olmak gerekiyor. İnsanların inançlarını sömürerek yaşayanlar, o insanlar üzerinde tahakküm kuranlar böyle diyecektir. Tabii bir taraftan da Kuran’ı okuyup anlamayasın diye bir yığın yasaklar getirecek, sonunda onu sarıp sarmalayıp ulaşılmayacak bir yere astıracaklardır. Sebep ise basittir. Eğer anladığın dilde okursan anlarsın ve onların yalanlarına inanmaz sömürülmezsin. Mesela, oradan Allahın “birçok günahınızı affedebilirim ama kul hakkı ile karşıma gelmeyin, bir şey yapamam” dediğini öğrenebilirler. Sırf bu mealdeki ayet bile insanların tamamına yakınının cehennemdeki kaynayan kazanları boylamasına yeterdir. Kendinize sorun bakalım. “Siz kul hakkı yediniz mi, yemediniz mi?” Cevap ürkütücü değil mi? Güler yüzlü, tatlı dilli, sakalı belinde, beş vakit namazındaki mahalle bakkalı hacı Hüseyin efendi, çocuklar ufak tefek bir şey aldıklarında fiş kesmez ve vergi kaçırarak tüyü bitmemiş yetimin hakkını yer. Maalesef hepimiz benzer durumdayız. Yani cehennemliğiz.

Peki, Allah neden kendi yarattığı insana ceza veriyor ve acı çektiriyor. Allah bundan zevk mi alıyor. İstese yarattığı insanları hata yapmayacak şekilde yaratamaz mıydı? Bir anne baba bile dünyaya getirdikleri çocuğa ceza vermiyorken herkesi yaradan neden versin ki?

Olaya mantıklı baktığımızda bizim Allah’ı tanıma ve tanıtma şeklimiz hatalı gibi görülüyor. Bu şekle maalesef din kitapları da yardımcı oluyor. Her şeyin değişip geliştiği evrende, artık insanların kafaları da bu konuda değişik fikirler üretmeli ve Allahın yapmayacağı fiilleri yapıyor gibi düşünmekten vazgeçmeliyiz. Kim bilir beklide Allah’ı severiz. Bu da insanları sevmemize yardımcı olur.

İzmir 2012-12-02

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..