Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '10

 
Kategori
İnançlar
 

Allah kimdir? İslam nedir?

Allah kimdir? İslam nedir?
 

Arapça Allah yazısı


Allah, tüm evreni ve düzenini - henüz çok azını anlayabildiğimiz- bir denge ve düzen içinde yaratan, yörüngeler, sayılar, şekiller, var olma biçimleri belirleyen,

her yarattığını güzelliklerle ve özelliklerle donatan, her birini bir mucize, ayet kılandır.

Allah, insanlar şükredebilsinler diye, dünyayı sayısız nimetleri ve güzellikleri ile donatarak cömertçe insanların önüne yayan,

insanları, bütün bu nimetlerin ve özelliklerin farkında olabilsinler diye, bilinçli canlılar olarak yaratan,

karşılığında sadece kendisine şükür, teşekkür, insanların birbirleri ile ilişkilerinde saygı, iyilik ve barış isteyen,

bunun için gereken doğruların ne olduğunu insanlara bildirendir.

Allah, doğruluğu belirlenmiş olanları yapabilmek için çaba gösterenlere sonsuz mutluluk vaat eden, insanlardan kendisinin verdiği yaratılış kapasitesinin üstünde bir şey istemeyen,

yanlış yaptığını fark ettiğinde yanlışından döneni affeden,

insan kavrayışının ötesinde,

kendisi için zaman söz konusu olmayan,

eşi veya ortağı,

benzeri olmayan

TEK yaratıcı güçtür.

İslam, barış ve esenlik için Allah’a teslim olmak demektir.

Kur’an’daki Fatiha suresi İslam’ın esaslarını bir arada veren bir suredir. Fatiha hem açan, açılış, hem de özetleyen anlamına gelir. Hangi peygamberin bağlısı olursa olsun, bu surenin özüne uygun inancı benimsemiş olan kişi din olarak İslam’ı seçmiş olan Müslüman’dır.

Fatiha Suresi (5/1)

Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla...

Hamt, âlemlerin Rabbi Allah’adır.

Rahman’dır, Rahim’dir O.

Din gününün Malik’i/sahibi olandır/ sultanıdır O...

Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.

Dosdoğru giden yola ilet bizi...

Kendilerine nimet verdiklerinin, üzerine gazap dökülmemişlerin, karanlığa/şaşkınlığa saplanmamışların yoluna...

Bu surenin anlamı özetle:

Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla...

Kur’anda Tevbe suresi (113/9) hariç tüm süreler Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla başlar. Müslümanlar da bütün işlerine Besmele ile başlarlar: Bismillahirrahmanirrahim.

Hamt, âlemlerin Rabbi Allah’adır.

Yoktan var eden Allah bütün övgülerin sahibidir. Hangi konuda olursa olsun, Allah‘ a ve O’nun özelliklerine eşdeğer bir şey olan veya eşdeğer bir şey yapabilen yoktur.

Rahman’dır, Rahim’dir O.

Rahman: Rahmeti/acıması/şefkati/sevgisi/koruması/merhameti sonsuz olan. Kendisine inanan-inanmayan herkese tüm nimetlerini ayrım yapmadan sunan.

Rahim: Sevgi, şefkat ve merhameti sınırsız olan. Dünya hayatını buyruklarına uygun biçimde yaşayanlara, ölüm sonrasında özel nimetler veren.

Din gününün Malik’i/sahibi olandır/ sultanıdır O...

Allah, ölüm sonrasında, bir başka boyuttaki yaşamdan önce, yani din gününde dünyadaki yaşamla ilgili Tek hesap verilecek olandır. Buna göre insanlar bir başka boyutta, dünyadaki yaşamları sırasında erişebildikleri seviyeye göre yer alacaklardır. İnsanların dünya yaşamlarında yaptıklarını sorgulamak, istediğinden istediği günahları affetmek ve neyi hak ettiği konusundaki karar yalnız ve sadece Allah’a aittir.

Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.

Allah’la birlikte ibadet edilecek veya yardım dilenecek hiç bir başka insan, güç yoktur. Allah’a ulaşmak için aracıya gerek yoktur ve aracı koymak yasaktır.

Kur’an’a göre şirk, Allah’a inanmamak değil, kendisini Allah’a yakınlaştıracağını zannederek, Allah’a daha yakın olduğu zannedilen ölü veya diri kişilerden, eşyalardan yararlanmaya çalışmaktır. Kur’an’a göre, yaşamı içinde şirkten vazgeçmemiş ve daha sonra yaptıkları ve aklından geçenler ile samimiyetini kanıtlamamış bir insanı Allah ahirette affetmeyecektir. Yani, Allah’ın affetmeyeceği tek günah şirktir.

“Rabbinizden size indirilene uyun; O’nun berisinden birtakım velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!”(A’raf, 39/7, 3)

“Allah’tan ve O’nun ayetlerinden sonra hangi hadise/söze inanıyorlar?”(Casiye, 65/45, 6)

“Gözünüzü açıp kendinize gelin!Arı-duru din yalnız ve yalnız Allah’ındır! O’ndan başkasını veliler edinerek, ‘Biz onlara, bizi Allah’a yaklaştırmaları dışında bir şey için kulluk etmiyoruz.’ Diyenlere gelince, hiç kuşkusuz Allah onlar arasında, tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmü verecektir.”(Zümer, 59/39, 3)

“O yakarıp durduklarının kendileri, en çok yakınlık kazanmışları da dahil, Rablerine varmaya vesile ararlar; O’nun rahmetini umarlar, O’nun azabından korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı gerçekten korkulanıdır.”(İsra, 50/17, 57)

Kur’an’a göre mükemmellik sadece Allah’a özgüdür. Eksiksiz insan yoktur. Peygamberlerin diğer insanlardan farkı, yaptıkları hataların, başka insanları da hataya sürüklememesi için düzeltilmesidir. Tek yaratıcı Allah olduğu içindir ki, insanların Peygamber bile olsa, zaten kendileri Allah tarafından yaratılmış olanlara kul olması, onları Allah’a eşdeğer tutmaları yasaklanmıştır.

Hz. Muhammet, elbette Allah’ın kulları içinden seçip peygamberliğe layık gördüğü özel bir insandır. Ancak, insanlara örnek olması ve insanların yanılmaz olabileceğine veya Allah’a ortak tutulabileceğine inanmak gibi bir yanlışın önüne geçmek için Kur’an’da, Hz. Muhammet’e yönelik eleştirilere de yer verilmiştir.

“Yüzünü ekşitti ve öteye döndü; yanına kör adam geldi diye. Nereden bilirsin, belki de o arınıp temizlenecek. Belki de düşünüp taşınacak da öğüt kendisine yarayacak. O, kendisini her ihtiyacın üstünde görene gelince, ki sen ona yöneliyorsun; sana ne onun arınmasından! O koşarak sana gelen var ya; odur içine ürperti düşen. Sen ona aldırmazlık ediyorsun.”(Abese, 24/80, 1-10) (Hz. Peygamber, halk üzerinde etkisi olan şehrin varlıklı kişileri ile görüşürken, kör bir adamın gelip, bir şeyler sorması O’nu rahatsız etmişti.)

“Ey Peygamber! Allah’ın sana helal kıldığı şeyi, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek neden haramlaştırıyorsun?”(Tahrim, 106/66, 1)

“Allah seni affetsin; neden onlara izin verdin de beklemedin ki, doğru söyleyenler sana açık-seçik belli olsun da yalancıları bilesin.”(Tevbe, 113/9, 43)

Artık Kur’an tamamlanmak üzeredir. Hz. Muhammet’ten Allah’tan af dilemesi istenir.

“Allah’ın yardımı ve fetih geldiğinde, ve insanları kitleler halinde Allah’ın dinine girerken gördüğünde, tespih et Rabbini O’na hamt ile! Ve O’ndan af dile! Çünkü O Tevvab’dır, günahları affeder sınırsız bir şekilde.”(Nasr, 114/110, 1-3)

İslam dünyasında sayıları binlerce olan şeyhler, efendiler ve onların bağlıları olan milyonlar Allah’ın peygamberlerine bile vermediği gücün ve yetkinin, bu insanlarda olduğuna inanarak kula kulluğa devam etmektedirler.

“Hiç kuşkusuz, mescitler/secdeler Allah içindir. O halde, Allah ile birlikte bir başkasına yakarmayın/bir başkasına çağrıda bulunmayın. De ki: ‘Ben size zarar verme gücüne de ışık ve aydınlık verme gücüne de sahip değilim.!’ De ki: ‘Allah’tan beni hiç kimse kurtaramaz ve O’nun dışında bir sığınak da asla bulamam.’ ‘ Ancak Allah’tan bir tebliğ ve O’nun mesajlarından bir şeyler sunabilirim” (Cin, 40/72, 18, 20-23)

Dosdoğru giden yola ilet bizi...

Dosdoğru giden yol, bütün bu sayılanlardan arınmış, Kur’an’da doğru olduğu belirlenmiş olan yoldur.

Kur’an’da Müslüman geleneğinde anlatılan, cennetliklerin geçebileceği, cehennemliklerin alttaki ateşe düşeceği, kıldan ince, kılıçtan keskin, sırat köprüsü gibi bir şey de yoktur. Sırati Müstakim, dosdoğru giden, şaşmayan yoldur.

Kendilerine nimet verdiklerinin, üzerine gazap dökülmemişlerin, karanlığa/şaşkınlığa saplanmamışların yoluna...

Kendilerine nimet verilecek olanlar bu dosdoğru yoldan gidecek olanlardır. Kur’an’da belirlenmiş olan doğruları öğrenip izleyenler için gazaba uğramak, bilgisizlikle yanlış olanı yapmakta devam etmek, neyi, nasıl yapacağını, neyi seçeceğini bilememek diye bir şey yoktur. Dosdoğru yolu izleyenler ise, belli bir dinin mensupları değildir. Hangi dine mensup olursa olsun, Allah’ın önerdiği yolda çaba harcayan inançlı insanlar ödüllendirilecek olanlardır.

Kur’an’da İslam’ın diğer dinlerden üstün kılınacağı belirtilmiştir.


(İslam’ın diğer dinlerden üstün kılınacağı ve mezhepler konusunda, Allah’ın sınırlarını korumak ve mezhepler, başlıklı blogda açıklamalar bulunmaktadır.)

 
Toplam blog
: 174
: 4451
Kayıt tarihi
: 19.06.09
 
 

1958  doğumluyum. Arkeologum. Evliyim. Çocuğum yok. Çalışmıyorum. Yıllarca çalıştıktan sonra, zam..