Allaha İmanınızın ispatı nedir ?

Herkesin ayinesi yapmış olduğu işlerdir, sadece sözde kalan laf kalabalığı değil..Her türlü fazilet ve meziyet gibi Allah’a iman da kendi cinsinden ispata muhtaçtır.

İnsanın Allah’ın huzurundaki en büyük iddiası, O’na iman ettiğini söylemesidir. Bu iddianın ispatı ise, hayat boyunca sergilenecek olan “salih ameller” ve istikamet üzere bir yaşayıştır.

Üstelik bir insanda bir meziyet, inanç, bilgi varsa mutlaka tezahür eder.İman da böyledir. Bir kişide Allah’a iman varsa bu kişinin davranışlarında, işlerinde, her halinde tezahür eder yani kendini gösterir.

Allah ve Rasulü’nü sevmek iddiasının kuru bir sözden ibaret kalmaması gerekir. Sevgi, ancak sevdiğine itaatle ortaya çıkar. Birisini sevdiğini ve ona hayran olduğunu iddia edip de ardından onun istediklerinin tersini yapmak, büyük bir tezattır. Böyle bir durumda insan ya sevdiğinde samimî değildir ya da yaptığında...

 Bu nedenle “Müslümanım..” dedikten sonra İslam dininin icaplarını hayatımıza geçirmemiz gerekir. Bu hem sözümüzün yerine getirilmesiyle dürüstlük ve samimiyetin gereğidir hem de Allah’ın bize emridir. Bu manada Kuran’ı Kerim bize soruyu yöneltir:“İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece «İman ettik» deme­leriyle bırakılacaklarını mı sandılar?” (Ankebut, 2)

Allah’ın mükafatını kazanabilmek için “İman” ile “Salih amel”in mutlaka birleşmesi gerekir.

Bu nedenle Kuran’ı Kerim’de  sürekli olarak “iman etmek” fiilinden sonra “Salih amel işlemek” kavramı gelir. Israrla ve dikkatimizden kaçmayacak, unutmamamızı sağlayacak biçimde “iman edip salih amel işleyenler” in ödüllendirileceği belirtilmektedir.

Bazılarını birlikte okuyalım:

“İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele…”(Bakara, 25)

"Allah'a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için Rableri katında mükafat vardır…”(Bakara, 62)

“İman edip salih ameller işleyenler ise cennetliklerdir..”(Bakara, 82)

“Şüphesiz iman edip salih ameller işleyen, namazı dosdoğru kılan ve zekatı verenlerin mükafatları Rableri katındadır..”(Bakara, 277)

“İman edip salih ameller işleyenlere gelince, Allah onların mükafatlarını tastamam verecektir…”(Al-i İmran, 57)

“İman edip salih ameller işleyenleri ise, içinden ırmaklar akan, içlerinde ebedi kalacakları cennetlere koyacağız…”(Nisa, 57)

“İman edip salih ameller işleyenlere gelince, (Allah) onların mükafatlarını eksiksiz ödeyecek ve lütfundan onlara daha da fazlasını verecektir…” (Nisa, 173)

"Allah'a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için hiçbir korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır..”(Maide, 69)

“İman edip salih ameller işleyenlere gelince -ki biz kişiye ancak gücünün yettiğini yükleriz- işte onlar cennetliklerdir.(Araf, 42)

“(Fakat) iman edip salih ameller işleyenlere gelince, Rableri onları imanları sebebiyle, hidayete erdirir..”(Yunus, 9)

“İman edip, salih ameller işleyen ve Rablerine gönülden bağlananlara gelince, işte onlar cennetliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır..”(Hud, 23)

“İnanan ve salih amel işleyenler için, mutluluk ve güzel bir dönüş yeri vardır.”(Rad, 29)

“İnanan ve salih ameller işleyenler, Rablerinin izniyle, ebedi kalacakları ve içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokulacaklardır…”(İbrahim, 23)

“Her kim de iman eder ve salih amel işlerse ona mükafat olarak daha güzeli var." (Kehf, 88)

“Ancak tövbe edip inanan ve salih amel işleyenler başka. Onlar cennete, Rahmân'ın, kullarına gıyaben vaad ettiği "Adn" cennetlerine girecekler ve hiçbir haksızlığa uğratılmayacaklardır…”(Meryem, 61)

“İnanıp salih ameller işleyenler için Rahmân, (gönüllere) bir sevgi koyacaktır”(Meryem, 96)

 “Şüphe yok ki ben, tövbe edip inanan ve salih ameller işleyen, sonra da doğru yol üzere devam eden kimse için son derece affediciyim."(Ta Ha, 82)

“Artık iman edip salih ameller işleyenler var ya, işte onlar için bir bağışlama, güzel bir nimet (cennet) vardır.(Hac, 50)

“Ancak tövbe edip de inanan ve salih amel işleyenler başka. Allah işte onların kötülüklerini iyiliklere çevirir….”(Furkan, 70)

“ Ancak iman edip salih amel işleyen, Allah'ı çok anan…”(Şuara, 227)

Kuran’ı Kerim’de Allah’ın hoşnutluğunu/ödülünü kazanmak için açıkça yapmamız gereken işler, kazanmamız gereken vasıflar  anlatılır ve bunların tamamına “Salih amel” denir.

"Amel", iş manasına gelir. "salih" ise, elverişli, yararlı, yarayışlı demektir. Dolayısıyla salih amel; kişiye ahiret saadetini sağlamaya, Allah'ın rızasını kazanmaya elverişli olan, Allah katında bir değer ifade eden davranışlardır .

Bir işin salih olması ancak Allah rızasının mutlaka gözetilmesi ile gerçekleşir.Allah’ın Resulü Hz.Muhammed  "Allah, ancak kendi rızası gözetilerek, halis bir niyetle yapı­lan ameli kabul eder." şeklindeki uyarısı bu yüzdendir.

Bu durum ayrıca iman ile amelin, bir bütünün ayrılmaz parçaları olduğunu ortaya koyar. İman olmadan güzel davranışların hiçbir önemi olmadığı gibi, salih amel olmadan da kuru bir imanın tadı olmadığı gibi Allah katında fazla bir değeri yoktur…

Akıllı insan, Allah’a olan inancını lafta bırakmaz, imanının gereğini yapar ve salih ameller ile hayatına ve inancına değer katar ki Allah da ona dünyaya ait hiçbir zenginlik ve itibarın fayda etmeyeceği günde değer verir.