Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Eylül '10

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Allianoi, Tarkan, sanatçı duyarlığı ve çevre sorumsuzluğu...

Allianoi, Tarkan, sanatçı duyarlığı ve çevre sorumsuzluğu...
 

Salt resmini çizmeli ressam; suya sabuna dokunmadan… Salt verili olanı biçimlemeli yontucu… Aykırı görsellikler sunmamalı insanlara! Hele adına halk ozanı dediklerimiz, sazını eline aldı mı, dilini açtı mı, halkın dertlerini, sıkıntılarını, sorunlarını yansıtmamalı türküsüyle, sazıyla. Kısacası sanatçı işiyle uğraşmalı, ülkenin sorunlarına, sıkıntılarına, kaygılarına, açmazlarına burnunu sokmamalı!

Sana ne kardeşim vatandaşın yoksulluğundan, açlığından; sana ne kent dokusundan, çevre bozgunundan, Allianoi’den, Hasan Keyf’ten, HES’ten, deniz kirlenmesinden, hava, gürültü, görsel kirlilikten!... Sen otur keyfine bak paşa paşa; şiirini yaz, şarkını söyle, türkünü çığır, resmini, yontunu yap… Fazıl Say olma; ama Orhan Pamuk gibi konuş! Hele sen Tarkan, Çevre’nin duyarlı bakanı gibi davran, çevreni fazla rahatsız etme. Kıpır kıpır şarkını söyle, sorunları, dertleri unutturacak çeviklikte dans et.

Yazık değil mi sayın Çevre Bakanı onca yorgunlukla, onca yol giderek halkla bütünleştiği Ödemiş’in Bademli Beldesi’nden şu sözleri söyleme zorunda bırakasın! “Tarkan şarkıyla uğraşsa daha iyi olur. Yortanlı Barajı oradaki vatandaşa yılda milyonlarca lira gelir getirecek. Tarkan’a selam söylüyorum. Ama bu konularda bizden bilgi alırsa memnun oluruz. Kuru sıkı atmasın” dedi.

Sen ne anlarsın Yortanlı Barajın’dan; ne bilirsin Allianoi’yi…”Sanatçı arkadaş sanatıyla ilgilensin, herkesin bir ihtisası vardır. Herkes bilmediği bir konuya burnunu sokarsa çok yanlış olur. Ben kalkıp da onun sanatıyla alakalı bir şey söylesem ne derece yanlış olursa, onun da bir baraj ya da tarihi eserin korunmasıyla ilgili söyleyeceği şey fevkalade yanlıştır.”

Bir bakanın çevreci, toplumsal duyarlığı, sanata, sanatçıya saygısı ancak bu denli uygun olur. Oysa Allianoi Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yaraş’ın yanıtı ise daha anlaşılır, daha yerini bulan, anlamına uygun: “Bu açıklamaların neresinden tutulup yanıt verilir bilemiyorum. Kendisi arkeolog değil. Böyle söylemesi abesle iştigaldir. Allianoi’nin dünyanın en iyi korunmuş ılıcası. 11 bin sikke, 400 civarında metal eser, 400 kemik eser, 800 tane seramik eser, 400 civarında cam eser çıktı. Gitsin, Bergama Müzesi’ne baksın neler çıkmış. Sağlık Tanrısı Asklepios’un heykelleri de çıktı. 400 tane metal cerrahi tıp aleti var, dünyadaki en fazla cerrahi aletlerin çıktığı tek arkeolojik merkezdir. Bir tıp merkezidir. Sadece bu bile korunması için yeterlidir. Hâlâ ‘birşey yok’ diyorsa cehaletine veriyorum.”

Yıllarca TRT Kurumu’nda birlikte çalıştığımız ve aynı zamanlarda emekli olduğumuz dostum, arkadaşım spiker İffet Diler, Allianoi için yıllardır gecesini gündüzüne katan, çaba gösteren, emek verenlerden bir kişi. Allianoi Girişim Grubu Sözcülüğünü yapan İffet Diler, “2001 yılında arkeolojik SİT alanı ilan edilen yerde bu baraj neden yapılıyor? Bu inatlaşma neden?” sorusuna ise basın açıklamasıyla nasıl yanıt veriyor:

“Bergama'nın kuzeydoğusundaki Allianoi antik kentini toprak altından kurtarma çalışmaları 1998 yılında başladı. Kazı çalışmaları, gönüllüler tarafından yapıldı, finansmanı da devlet dışı çeşitli kurumlar tarafından sağlandı. Lise ve ortaokul öğrencileri de düzenlenen bağış kampanyalarıyla Allianoi’nin toprak altından çıkartılmasına yardımcı oldu.”


Son gelişmeler hakkında bilgi veren İffet Diler, alanda da kumla kaplama için çalışmaların başladığını belirtmiş ve şunları söylemişti: “Malzemeler götürüldü, işçiler tutuldu, restorasyon bölümü öğrencileri göreve başladı. Telden kafesler yapılıyor. Allianoi’nin duvarlarına takılacakmış bu telden kafesler, düşen taşları böylece yerine koyacaklarmış, sonra da beton dökeceklermiş. Böyle bir koruma bilimsel olarak olamaz? Ne kullanırsanız kullanın, aynı hacimli toprakla gömmek bilimsel olarak mümkün değildir.”

Diler’in “Nasıl korunabilir?” sorusuna ise yanıtı şöyle: “Aslında, 2001 yılında alınan SİT kararına uyulup, baraj projesinden vazgeçilseydi böyle olmayacaktı. Ama bugün açısından da bilimsel koruma yöntemleri var. Mimarlar Odası’nın bu konuda bir çalışması bulunuyor. Ayrıca, uluslararası alanda bir yarışma sonucu başka bir ülkede uygulanan yöntem var. Arkeolojik alanın çevresine, geçirmezlik tabakasına da ulaşan yüksek bir duvarın örülmesi ve o bölgenin adacık olarak kalması. Bunu maliyeti yüksek diye kabul etmiyorlar. Bunun için para kaynağı bulmaya çalıştık, yurtdışından destek gelecek, dedik. Yine de kabul etmediler.”

Allianoi Girişim Grubu Sözcüsü İffet Diler’in şu saptamalarına katılmamak olası mı? “Termal tesisler, her yıl binlerce insanı ağırlıyor. Allianoi de Bergama ve İzmir için de çok önemli bir yer. Bergama’da büyük bir sağlık yurdu var. Allianoi ile birleştiği takdirde, gelen turistlerin üç beş gün kalması sağlanabilir. Bu çevre köyler için de kaynak olacak. Sadece tarımla uğraşmayacak, mermer çıkarmakla ilgilenmeyecek, belki de evlerini pansiyonculuğa açacak. Bu çocuklarının köylerini terk etmemesini sağlar, herkes kendi evinde, kendi köyünde yaşayabilir.”

Sanatçılar, edebiyatçılar, bilim adamları, kültüre değer veren aklı başında insanlar… Çağına tanık, çağdaş, aydınlığa açık, sorumluluğun bilincinde olan tüm insanlar… Eğer olumsuzluklara karşı duruşumuzu sergilemezsek, sorunlar karşısında suskunluğumuzu korursak, yanlışı vurgulamazsak, doğrunun, namuslunun, erdemli olanın yanında yer almazsak, nasıl çıkar yoksa karanlıklar aydınlığa? Gerektiğinde şiirimizle, öykümüzle, romanımızla, resmimizle, yontumuzla, türkümüzle yaşama dair, olaylara, sorunlara dair ürünler vermezsek, ayrımına nasıl varılır güzelliklerin, doğallıkların, doğa varlıklarının?

 
Toplam blog
: 178
: 1483
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

1946 yılında Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinde doğdum. İlkokulu aynı ilçede, ortaokulu Ceyhan’da, li..