Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Haziran '16

 
Kategori
Dünya
 

Alman parlamentosunun "soykırım" kararı: Dinime küfreden bari "müselman" olsa ve Cem'ce ihanet!...

Alman parlamentosunun "soykırım" kararı: Dinime küfreden bari "müselman" olsa ve Cem'ce ihanet!...
 

1915 Ermeni tehcirini "soykırım" sayanların kervanına Alman parlamentosu da katıldı...Almanların Türkiye'yi soykırımla suçlaması aslında üç önemli gerçeğe işaret ediyor:

Birincisi: Bizim meşhur "dinime küfreden bari müselman olsa" özdeyişimizdeki durum...Almanya gibi, Yahudi kitaliyle dünya hukukuna "soykırım" kavramanı kazandırmış bir ülkenin bizi soykırımla itham etmesi tam da bu sözü hatırlatıryor.

Üstelik bu Almanya Ermeni hadiselerinin yaşandığı I.Dünya Savaşı yıllarında bizim müttefikimizdir. Aslında bizi savaşa sokan ve bir bakıma Ermeni hadiselerine sebep olan devlettir. Bu, hem fikren hem fiilen böyledir.

Şöyle ki, Ermeni tehcirini yapan ittihatçılar fikren Alman ırkçılığından etkilenmişlerdi..Enver, Talat ve Cemal paşalar başta olmak üzere tüm İttihat ve Terakki mensupları Emil Durkheim ırkçılığının etkisindeydiler.
Bu fikri etki, fiili etkiye de dönüştü ve İttihatçılar, Almanya'nın yanında I.Dünya Harbine fiilen katıldılar...Bunun sonucu ise, hem Ermeni tehciri gibi istenmeyen hadiseler oldu hem de kısa bir sürede devlet parçalandı.

Dün, devlet yönetimindeki "hayranları"nı kullanarak Osmanlı'yı kendi yedeğinde savaşa sokan Almanya, bugün o hayranlarının yaptıklarından dolayı Türkiye'yi soykırımla itham etme hainliğini gösteriyor.

İkinci vehamet noktası da şu: Bu soykırım tasarısının Alman Parlamentosuna gelmesinde ve kabul edilmesinde en önemli rollerden birini de bir Türk oynuyor: Alman Yeşiller Partisinin "eşbaşkanı" Cem Özdemir adlı Türk asıllı politikacı!!

İhanet'in ikinci perdesinde de bu Türk asıllı vatandaş var...Üstelik bu zat, daha önce yazdığı makalelerde, soykırım iddiasının parlamentoların işi olmadığını ifade ediyor...Ama bugün, soykırım iddiasının Alman Parlamentosunda kabul edilmesi için bir teşrifatçı kadar büyük rol oynuyor. Neden?

Bizim tarihimizde vatanperverlikle vatana ihanet paralel gider. Hep böyle olmuştur...Fatih Sultan Mehmet döneminin Cem'ini hatırlayınız...

O Cem Sultan ki, Batılılar elinde oyuncak olmuş ve Osmanlı'nın yürüyüşünü durdurmak için daima takoz olarak kullanılmıştır...Galiba, "Cemler"in kaderi hep ihanetle yazılıyor!!..Aslında Cem Ödemir'in "ideolojisi" sadece Almanya'da değil Türkiye'de de, Osmanlıya karşı duruyor. Bu yüzden bu "Cemce ihanet"e hiç yabancı değiliz.

Üçüncü dikkat noktamızda şu: Daha önce yazdığım gibi, Türkiye içinde HDP merkezli terör/soykırım söylemi ivme kazandıkça diaspora'nın sesi kesilmişti...Daha doğrusu, Ermeni diasporası işi Türkiye içindeki uzantılarına havale etmiş görünüyordu.

Hatta, tehcirin yüzüncü yılı olan 2015 için büyük faaliyetler yapacaklarını duyuran diaspora, tam da bu yıllarda içerdeki HDP haraketliliği dolayısıyla 2015'i şaşırtıcı bir şekilde es geçmişti...

Anlaşılan o ki, hesaplar tutmadı...Türkiye'deki "siyasal yapı"ya ortalanan top gol olmadı...Türkiye, büyük bir başarı ile, içerden gelen terör/soykırım saldırılarını püskürttü...

Bugün, yeniden diasporal faaliyetlere girişilmesinin anlamı bu olmalı...Türkiye, içerden gelen hain saldırılarla yıkılmayınca, yeniden dışardan saldırmayı deniyorlar, mesele budur.

Yıkamazlar...Onlar dışardan, bizim "hainler" içerden ne kadar uğraşsalar da bu devleti yıkamayacaklar inşallah!

 

 

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..