Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '16

 
Kategori
Siyaset
 

Almanlar Soykırımı Türklerden mi Öğrendi?

Almanlar Soykırımı Türklerden mi Öğrendi?
 

Almanya'nın "Herero ve Nama Soykırımı" (1904)


Alman Federal Meclisi, 1915 olaylarını soykırım olarak  2 Haziran 2016 tarihindeki oturumunda onayladı. Başbakan ile yardımcısının ve Dışişleri Bakanı'nın katılmadığı oylamada karar, bir çekimser ve bir ret oyuyla, yani hemen hemen oy birliğiyle kabul edildi.

İyi de birçok bilim insanı, akademisyen ve tarihçinin açıklama ve saptamalarına rağmen 1915 olayları neden hala soykırım olarak değerlendiriliyor? Almanya durdu durdu da neden şimdi, neden Haziran 2016da, neden mülteci sorunu alevlenmişken 1915 olaylarını soykırım olarak kabul etti? Neden biz soykırımı Türklerden öğrendik gibi tutarsız açıklamalar yapıyorlar?

Bilindiği gibi ilk kez 2002 yılında Brandenburg Eğitim Bakanı Steffen Reiche Stockholm’deki  bir forumda Hitlerin soykırımı Türklerden öğrendiğini ileri sürmüştü. Yani bakan ilk soykırımı 1917 yılında Türklerin yaptığına dikkat çekmek istiyordu. İsrail başbakanı Netanyahu da Hitler’in bunu Kudüs Müftüsü’den öğrendiğini ileri sürmüştü !

Anlaşılan, 1917’den önce, Almanya’nın II. Reich İmparatorluk döneminde Afrika’da yaptığı soykırımlara bir kılıf bulmak için Namibya hükümeti ile yıllardan beri ortak bir çalışma yürüttüğünden herhalde kimsenin haberi yok. XX. yüzyılın ilk soykırımı yapan ve bu konuda uzman olan Almanların ta kendisi.

 3.6.2016 günü Deutsche Welle Alman haber sitesinden Marcel Fürstenau’nun da dikkat çektiği gibi Almanya’nın Holokost’tan  önce işlediği bir soykırım suçu daha var.  Namibya’da Herero ve Nama’lara yapılan soykırım. 1904-1908 yılları arasında gerçekleşen bu soykırımdan sorumlu II Reich Alman İmparatorluğu. Alman sömürgeciliğine karşı ayaklanan yüzbinlerce Afrikalı toplama kamplarında açlığa ve susuzluğa terkedilerek yok edildi.  Bu bağlamda,  Alman Federal Meclisi ve Namibya hükümeti 1904-1908 yıllarında gerçekleşen bu soykırım konusunda ortak bir çalışma yürütüyor. Yani soykırım pazarlığı yapılıyor. Almanya kendisini bu ikinci soykırım suçundan kurtarma çabası peşinde. Bakalım sonunda  nasıl bir ortak açıklama yapılacak?

Yani diyeceğim o ki Almanların eline bu konuda kimse su dökemez. Onun için “biz soykırımı Türklerden öğrendik” diye boşuna tepişip durmasınlar: Onların ataları ve imparatorları Wilhelm hem sömürgeci hem de  soykırımcıydı. Bu onların genetik bir sorunu: Zira akıllanan yok, Neo-Naziler hala Almanya’da cirit atmayı sürdürüyor ve kimse sesini çıkarmıyor. Neo-Naziler sanki Almanya’nın ulusal birliğinin artçı kuvvetleri olarak ihtiyaten bekletiliyor. Günü ve zamanı geldiğinde kullanılacak.

Peki neden Türkiye-Almanya ya da Türkiye-Ermenistan 1915 olayları konusunda ortak bir çalışma yapmadı, yapmıyor? ABD’nin Kızılderili soykırımını, Hiroşima ve Nagazaki’de birkaç saniye içinde yüzbinlerce insanı atom bombalarıyla yok etmesini neden kimse sorgulamıyor?

Tüm bu soruların  yanıtı basittir. ABD ve Avrupa ülkeleri bu şekilde Türkiye’yi sindirmeyi planlayıp tarihsel düşmanlıklarını soykırım silahı ile bir bahane olarak kullanırken, bazıları da itiraf ettikleri ve kabul ettikleri Holokost gibi kendi eski ve gizlemeye çalıştıkları soykırımlarına yeni ortaklar aramakta, soykırımla suçlanan ülke sayısı arttıkça tek suçlu ülke olmaktan ve taşıdıkları ağır yükten bu şekilde kurtulacaklarını sanmaktadırlar.

"Ermeni soykırımı"  yaftasıyla varılmak istenen hedef, Kürtçülük sorununda olduğu gibi,  Ermeni milletinin gerçek isteklerinden çok, küresel güçlerin siyasal ve ekonomik çıkarlarına Ortadoğu ve Kafkasların dizayn edilmesidir.  Güdülen amaç bir yolunu bulup Sèvres  antlaşmasının yeniden yürürlüğe sokularak ertelemiş oldukları amaçlarını gerçekleştirmektir. Bu konuda tek bir söz bile söylemeye cesaret edemeyen Türk aydınlarını uyanmaya davet ediyorum.

 
Toplam blog
: 129
: 1871
Kayıt tarihi
: 27.07.06
 
 

1968 yılından bu yana dinler tarihi, mitoloji, sosyoloji, antropoloji, dinbilim, teozofi, metafiz..