Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Almanya acı vatan…

Bundan uzun uzun yıllar önce Almanya’nın yeni işgücüne ihtiyacı olduğu dönemde, ülkemizden binlerce insan Almanya’ya işçi olarak gitti.

Bir anlamda gitmek zorundaydılar…

Çünkü kendi ülkelerinde iş bulma ümitleri kalmamıştı.

Gittiler ama bir türlü de alışamadılar orada hep ikinci sınıf insan muamelesine tabi tutuldular.

Bakmayın siz onların yaz tatillerinde lüks arabalarla ülkemize falan geldiğine, onlar hangi koşullarda bu parayı kazandılar, bunların karşılığında hangi en zor işleri yapmak zorunda kaldılar bence burası daha önemli.

Hem zaten o yüzden demediler mi?

“Almanya acı vatan “

Hem zaten bu gibi ülkeler gelişme aşamasındayken ve yeni iş gücüne çokça ihtiyaçları olduğunda yabancı işçileri el üstünde tutar.

Ama

Durgunluk başladığında ise, ilk kapının önüne konulacaklar onlardır.

Çünkü durgunluk ve azalan istihdam, işsiz kalan Alman’lar ve bunun sonucunda da körüklenen ırkçı milliyetçilik…

Bu günlerde çeşitli basın yayın organlarında şu tür yazılara sıkça rastlanır oldu.

Hani Fransa Roman’ları sınır dışı etmişti ya…

İşte o nedenle deniyor ki Almanya’nın Roman’ları da Türkler…

Aslında amacım bir Almanya hikâyesi anlatmak değil…

Amacım Almanya’da son günlerde ortaya çıkan gelişmeler ve bizim yöneticilerimizin o gelişmeler karşısındaki özellikle çifte standart kokan tutumu.

Yıllar yılı batılı emperyalistler sözde demokrasi adına ensemizde boza pişirmektedirler.

Ne istiyorlardı bizim bu demokrasiyi geliştirebilmemiz için, özeklikle iki şey…

Etnik ve dinsel kimliklere özgürlük…

Yani

Çok kimlikli ve çok kültürlü bir toplum…

Tabi onlar bize bunları dayatırken hiç kimse de bu güne kadar, onlara madem demokrasi buysa…

Kendiniz bunu neden uygulamıyorsunuz falan diye de sormadı…

Ülkemizde etnik kimliklere özgürlük isteyen ve ülkemize talimat üstüne talimat veren ABD, bir başka dile ya da kimliğe özgürlük tanıyor mu?

Ya Fransa…

Adamlar Fransız vatandaşlığı dışında hiçbir kavramı kabul etmiyorlar.

Peki ya İngiltere bunlardan farklı mı?

Daha üç- beş ay önce bir İngiliz yetkili bu ülkede yasamak isteyen İngilizce öğrenmek zorundadır demedi mi?

O halde…

Gelelim Almanya’ya ne dedi Almanya başbakanı geçtiğimiz günlerde:

“Çok kültürlülük başarısızlığa uğradı”

Bizim ülkemizin yetkililerinin de bunun üzerine : ”Çok kültürlülük demokrasinin gereğidir. Oradaki vatandaşlarımız için demokratik özerklik, anadilinde eğitim hakkı istiyoruz, Almanya’da demokrasi yok.” gibi sözler söylemeleri gerekirdi değil mi?

Hiç öyle boşu boşuna beklemeyin.

Böyle bir şey asla söylenmedi.

Peki bunları söylenmediyse o zaman ne söylendi: ”Almanca öğrenin entegre olun, Alman toplumunun gelenek ve alışkanlıklarına ve yaşam tarzına uyum sağlayın, çocuklarınızı iyi okullara(Alman Okullarına)yollayın.”

Peki, bütün bunları Kürtler için söyleyecek bir babayiğit yok mu?

21–10–2010

Nusret KEBAPÇI

 
Toplam blog
: 207
: 398
Kayıt tarihi
: 07.07.06
 
 

Ben Ankara'da yaşayan kendi halinde okur yazar  bir öğretmenim...     ..