Almanya'daki Türk kızları güzel oluyorlar

Şu anda "Var mısın yok musun?" programını seyrediyorum. 22 yaşında, çok güzel bir Türk kızı olan DERYA yarışıyor. Bu bloğu yazmama neden oldu hareketleri... Kızın yüzü çok güzel ve tertemiz. Hani "Ruhunun güzelliği yüzüne vurmuş!" diyorlar ya, işte öyle.

"Kutuyu açmanızı rica ediyorum!" diyor. Haftalardır izlerim bu programı, "Rica ediyorum, lütfen!" kelimelerini kullanan pek yarışmacıya rastlamadım. "Kutuyu açmanı istiyorum, aç! vs."

Derya Almanya'da Köln'de yetişmiş. Orta ve lise tahsilini orada bitirip İstanbul'a gelmiş, kalmış burada. Ailesi Köln'de.

Almanya'da yetişen Türk kızlarının çoğuna aile baskısı yapmak imkânsız. Çünkü bir şekilde ailelerine itiraz ederler. Okul arkadaşları Almanların, ne kadar serbest bir yaşam sürdüğünü görüyorlar. Aile baskısı olunca isyan etmeseler de, itiraz ederler. Bu durumda genellikle baskıcı, muhafazakâr aileler de bir yerde değişiyorlar. Onlar da görüyorlar etraflarındaki Alman kızlarının serbestliğini. Ve kızlarına baskı yapmıyorlar.

Aileleri rahatlatan bir konu daha var; Alman erkeklerinin sıvaşık olmadığını, kızlarının, arzusu dışında rahatsız edilmeyeceklerini biliyorlar. Ayrıca kanunlar da güzel işlediği için taciz olaylarına müdahale anında olur. Yani aile ortamdan emin olunca fazla baskıya gerek de duymuyor. Kızlar rahat bir otamda, tabii davranışlar ediniyorlar. Konuşmaları tabii ve sempatik oluyor.

Bu yarışmada şimdiye kadar en sempatik ve düzgün konuşan yarışmacılardan birisi DERYA. Kendinden emin, hareketleri rahat. Böyle olunca da yüz ve vücut güzelliğine eklenen ekstra güzellikler çoğalıyor ve ortaya çok güzel bir Türk kızı çıkıyor.

Türkiye'de durum nasıl? Bugün bir magazin programı seyrettim, Türklüğümden utandım. Plajda dikiz denilen olay olmasın diye çevresine duvar örmüşler.

Ama çapulcu gençler dinler mi? Açlar aç!

Kadın bedeni görmüyor çoğu gençlerimiz. Şimdi bir de türban, çarşaf modası çıkarıldı yıllardır, açlık daha da büyüdü.

Plaj duvarında horon teperek, utanmadan kameralara poz veren gençler... Oradan plajda güneşlenen mayolu kadınları dikizliyorlar. Bir kısmı da yakınlardaki ağaçların üzerine çıkmışlar hem seyredip hem de ne yapıyorlarsa artık. Günahları boyunlarına.

Ahlâklı nesil yetiştiriyorlar ya! Kim mi? Politikacılarımız!... Böyle ahlâkın neresine dokunsan dağılıyor.

Tabii böyle tehlikeli, rahat olmayan ortamlarda, "Aman erkeklere dikkat!" telkinleriyle büyüyen, devamlı kontrol edilen genç kızlarımızın büyük bir bölümü gelişmelerini tamamlayamadan evleniveriyorlar.

Baskı ortamında yetişen kızlar sere serpe büyüyemiyorlar, güzelliklerini gösteremiyorlar. Bir taraftan baba korkusu, bir taraftan annesinin "Bak babana söylerim ha!" ihtarları, sokaklarda da erkeklerin tacizleri, kızlarımızın güzelliklerini göstermelerine engel oluyor.

Bir de ürkek tavırlı oluyor çoğu, yetişme tarzı yüzünden.

Bu yüzden bence Almanya'da büyüyen kızlarımız güzel oluyorlar. Tabii bu bir ölçü değil. Sadece kendi düşüncelerim. Türkiye'mizde de aynı şartlarda büyüyen, çok güzel, kendinden emin, akıllı kızlarımız çok. Bir genelleme yaptım. Niyetim kimsenin kalbini kırmak da değil, kimseyle polemiğe girmek de.

Kızlarımızı yetiştirirken korkmamalıyız. baskıdan kaçınmalı, dostça konuşmalıyız. Anne baba sevgisi her zaman kızların daha güzelleşmesi, kendilerinden emin olmaları içi en önemli faktörler olmuştur. Kızlarımıza hayatı zehir etmeden büyüyüp, serpilmelerine, güzelliklerini göstermelerine izin vermeliyiz.

Saygı ve sevgilerimle.

Mustafa Mumcu 22. 06. 2008 Saat: 23:40