Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Eylül '17

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Almanya ve Çin'in "Dördüncü (4.) Sanayi Devrimi İşbirliği"

Almanya ve Çin'in "Dördüncü (4.) Sanayi Devrimi İşbirliği"
 

Dördüncü Sanayi Devrimi standartlarını birlikte yapalım.


Alman firmalarının 2011 yılı Hannover fuarında  "Endüstri 4.0" olarak tanıttığı "Üretim teknolojisindeki devrim" sayısallaşma, robotların üretime katkısının artması kavramları gittikçe daha gelişmekte ve "Dördüncü (4.)  Sanayi/Endüstriyel Devrimi" ismiyle anılmaktadır.

Birinci  (1.) Sanayi devrimi buhar makinesi icadı, mekanik dokuma tezgahı (1784) yapımı ile başlamıştır. 1870'lerde seri üretime geçilmiş ilk hareketli band sisteminin mezbahanelerde kullanılması ve ABD'de Ford otomobillerinin seri imalat hattından çıkarılması ile "2. Sanayi Devrimi" başlamıştır. Tranzistörün ve entegre devrelerin kullanılarak bilgisayarların, ordu ve araştırma kuruluşlarına girmesi, bilgisayarların günlük yaşamımızı kolaylaştırması (1969 ve sonrası) "3. Sanayi devrimi" olarak   anılmış ve halen belirli katkılarla gelişerek devam etmektedir.

Almanlar Hannover'de  "Endüstri 4.0" ismiyle, güçlü bir beyin rolünü üstlenecek, yazılımlarla donatılmış sunucu ve bilgisayarların, iletişim hatları üzerinden akıllı robotlarla haberleşerek 3. sanayi devrimindeki üretim zincirinin geliştirilmiş olarak uygulanacağını belirttiler. Endüstri 4.0'dan o zaman ki beklenti, 3. Sanayi devriminde özellikle insanın manuel işlemlerinden oluşabilen üretim ve kontrol hatalarını asgariye indirmek, üretimi daha ucuza getirmek ve üretim verimini %20'yi aşkın olarak artırmak şeklinde  vurgulanmıştır.

Sonraki çalışmalarda hedef daha büyütülmüştür.  Kimlik ve detaylı tanıtım bilgilerini ileten, bu bilgileri üzerinde bir entegre/kıymık ile taşıyan parçaların 3D yazıcılarla bir nükleer denizaltıda, kutup yakınlarında veya ulaşımı çok zor yerlerde  üretilmesi veya arızanın bulunup tamir yapılması, iletişim hatlarıyla arızalanan yazılımın güncellenmesi ve benzeri büyük imkanların olacağı, üretim ve kullanım zincirinin ömür boyu kontrola girmesi gibi faydalardan şimdilerde bahsedilmektedir. Açıkçası, 4. sanayi devrimi kapsamının çok geniş olduğu vurgulanmaktadır. 

Ayrıca, insanların işsiz kalacağı hususu tartışma götürür durumdadır.. İnsanlara olan ihtiyaç yazılım, iletişim, robot algoritmaları, veriden bilgiye geçiş, yazılım güncelleme alanlarında artacak, ancak rutin parça takma alanında azalacaktır.

Tabii bu sanayi devrim hemen yarın olacak bir gelişme değil, on yılları bulan çabaların sonucu olabilecektir. Yazılımla akıllı duruma gelen, analiz yapan ve karar alan beyin bilgisayarlar, akıllı robotlar, iletişimi hatları, geniş band internet  ortamı, herkese bilgisayara, robota, fonksiyonu olan her varlığa insan gibi kimlik (ID) verilmesi ve bu elektronik kimlikle Onlarla haberleşilmesi çözümlenecek sorunlar arasında belirtilmişti. Üretimin yapılması için malzeme temini, üretimin tanımlanması, icrası, çıktı kalite kontrolu da geliştirilecek üretim süreçleri kapsamındadır.

Emir alan, istenileni yapabilecek bir akıllı  robot başka bir gezegende, uzayda, Dünya'da deniz altında çalışabilir ve kötü şartlarda soğuk, sıcak, kar yoğun, oksijensiz ortamlarda insandan daha dayanıklı olabilir diye düşünülüyor.

Gelelim işin siyasi ve ekonomik  yönüne, Çin neden bu alanlara girmek istiyor?

2020 yılına gelindiğinde Çin on bin dolar (10 000$) kişi başı yıllık geliri aşmış 1400 milyonluk,  ABD ekonomisine yakın büyüklükte  bir ekonomi olacak. İşçilik bedeli Çin'de artık ucuz değil ve şirketler daha ucuz diye Vietnam, Kamboçya gibi ülkelere kaçabiliyor. 

Çin Dünya'nın üretim evi olarak misyonunu devem ettirmek istiyor. Bu yüzden 4. Sanayi Devrimi alanında yıllardır çalışan Almanya ile işbirliği yapmak arzusunda. Ayrıca, Çin araştırma geliştirme konularında ilerleyerek yenilikçiliğini geliştirmek  ve ürün katkı payını artırmak peşinde. 

Almanya ise  Çin'le işbirliği yaparak bu alanda birlikte üretim, iletişim, cihaz standartlarını belirlemek ve  bunları Dünya'ya kabül ettirmek istiyor. İki taraf ta kazançlı çıkabilecek ve birbirlerini tamamlayabilecek yetkinlikte.

2017 itibariyle Merkel ve Şinping iki ülke ilişkilerini geliştiriyorlar. Yetmiş (70) adetden fazla Çin-Alman komisyonu ortak projeler için çalışıyor. 2016 yılında Çin firmaları Almanya'da 2.95 milyar $'lık, Alman firmaları ise Çin'de 2.71 milyar $'lık yatırım yaptılar. Ayrıca iki tarafın ticaret hacmi 180 milyar $ bandında. 2016'da Almanya'nın Çin'e  ihracatı 79 milyar $, ithalatı 98 milyar $. İki Ülke'de küreselleşmenin devamını istiyor. Trump'ın korumacılık politikasına karşı duruyorlar.

Çin teknoloji alanında da artık ağırlığını Dünya'da hissettirmek istiyor.  Basit örnek, en çok cep telefonu kullanan insanlar Çin'de ise (2017 yılı 1070 milyon kullanıcı)  akıllı telefonların standardını Çin firmaları yapmak arzusunda. Bu istek "4. Sanayi Devrimi" için de geçerli. Çin'liler bu devrimde yer almak, O'nu kuranlardan olmak  istiyor.

AB ve Çin, ABD standartlarına uymak yerine en azından ortak geliştirmek arzusunda. İki ülke işbirliğini artırırken 4. Sanayi Devrimi'nin altyapısını oluşturan ABD'li Microsoft, Apple, Google ve Amazon gibi firmaların ve Silikon vadisi çalışanlarının katkılarına da ihtiyaç olduğu açıktır.

Birinci sonuç, Avrupa'nın merkezi Almanya ve Uzak Asya'nın lideri Çin işbirliğini artırırken bu iki ülkeyle olan ekonomik ilişkilerimizin geliştirilmesi Türkiye'nin lehinedir. İkinci sonuç, "4. Sanayi Devrimi" için Almanya'nın Türkiye'deki temsilci firmaları web sayfalarında yer veriyor. Bu konuda Devletimizin bir strateji oluşturması, seçilecek alanlarda  çalışmalara katılması, 4. sanayi devriminin dışında kalmaması faydalıdır.

 
Toplam blog
: 182
: 1556
Kayıt tarihi
: 14.10.12
 
 

Elektronik Y.Mühendisiyim. Teknik alan dışında Tasarruf ve tutumlu yaşam, Kişisel Finans Yönetimi..