Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

AYFER AYTAÇ GAZETECİ YAZAR

http://blog.milliyet.com.tr/ayferaytac

21 Kasım '18

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Almanya Yolları Evladiyelik

Almanya Yolları Evladiyelik
 

Almanlar sanki yola yatay gökdelelen dikiyorlar.


Almanlar savaş sonrası bunalıma girmeyip güçlenmiş bir ülke. Her işleri sağlam, insanları iş kaytarma bilmiyorlar. Allah rızası için sözüne bizden çok kıymet veriyorlar. Allah'ın razı olacağı şekilde iş görüyorlar. Oysa onlar Müslüman değiller. Hile hurda bilmiyorlar, vatandaşlarını kandırmıyorlar. 
 
Torpille işe adam almıyorlar. İşe göre adam buluyorlar. İhalelere fesat katmıyorlar, yandaşa arkalık yapmıyorlar. "Olsun da nasıl olursa olsun" demiyorlar. "Laf olsun, torba dolsun, iş olsun gün dolsun" nedir bilmiyorlar. Ehil insan kimse, işi ona teslim ediyorlar. 
 
İşin başına geçenlerde, aldıkları paranın hakkını tam veriyorlar."Bugün bu işi yapalım, paraları kapalım, keyfimize bakalım. Yarına bir daha iş garantimiz olsun" demiyorlar.
 
Alman adamlar yol değil sanki yatay gökdelen dikecekler. Öylesine özenli, hileden imtinalı çalışıyorlar. Müteahhit kayırması yapmıyorlar, havadan para kapmıyorlar. Sokağa para atmıyorlar. Çelikle sağlamlaştırdıkları bu yolu hangi sel götürebilir ki?
 
"Dinleri işimiz gibi, işleri dinimiz gibi." Üstat Mehmet Akif Ersoy yıllar evvel gavurla Müslümanı kıyaslayarak böyle söylemiş.
 
Almanlarda iş prensibi, iş disiplini herkes için ciddiyettir. Bizde günü kurtarmanın mücadelesi verilir. Onlar 100 yıl ve sonrasının planını yaparlar. Bizimkiler iş olsun, gören çalışıyor bilsin, bugünü kurtarayım, yarın ne olursa olsun, havasındalar.
 
Derler ki asfaltı Almanlar icat etmiştir, asfalt yamamasını Türkler. Türkiye'de her şehre, her ile, ilçeye gidin, yollar delik deşiktir. Yağmur sonrası oluşan çukurlar zift yamasıyla kapatılır. 'Yap, boz, bir daha yap' taktiği, hile tekniği bir tek bizde vardır. 
 
Almanya'da günlerce araba kullanmış olan bir yakınım. "Yolları harika, hiç hendekle karşılaşılmıyor, asfalt yağ gibi kayıyor." diye anlatarak, Almanların iş disiplinine karşı beni imrendirmişti. Almanya'nın trafik kurallarına yönelik bilgi de veren yakınım, bu konuda da şunları söylemişti."Fransa, Belçika, İtalya ve İspanya o kadar iyi durumda değil. Fakat Almanya'da herkes kurallara uyuyor, sinyal vermeden sağa sola çıkan bir tane bile araba görmedim. Etrafta polis, radar falan da yok. Herkes ahlaklı ve kurallara uyuyor. Bizde "ahlak" sadece namusla ilişkili kavramlarla sınırlı, ama onlar gerçekten de pek çok konuda bizden daha ahlaklı."
 
Şaştım kaldım. Bir süre "keşke"lere daldım. Sonra da: "Olması gereken budur, ama bizim ülkemiz Müslüman, onlar gavur işte" diye, kinayeli konuştum. Ama yakınım sitemli sözümü anlamadı. Almanya'daki sisteme yönelik konuşmasını sürdürdü.
 
"Yağmur da yağar, kar da. Fakat sürücüler dikkatli araba kullanırlar, bir gram çamur olmaz insanların üstü başı. Yağışlı günlerde araba kullananlar kasti su sıçratmazlar.
 
"Vay be" dedim. Bir kez daha üstat Mehmet Akif'i andım. "Dinleri işimiz gibi, işleri dinimiz gibi."
 
"Onlar gavur biz Müslüman. Onların iş disiplini var, insana saygısı var, kurallara dikkatleri var. Bizim kiler kuralların haftalarını kutlamakla kalırlar. Uymaz, uygulamazlar. Her kuralı kendi keyiflerine göre uydururlar. Doğrudan erinirler, umursamazlar. Yanlışı kolay yol bellerler."
 
Evet, elhamdülillah biz Müslümanız. İşimizi sağlam yapmayız, şansa bırakırız. Sadece Almanlar değil, yabancı diyarların insanı her yaptığı işi sağlam yaparmış. Onlar gavur biz Müslümanız.
Onların yol yapımları neye benziyor. Topla tüfekle yıkılmaz kaleye. Evladiyelik çalışma. Teknolojiyle yarışma. 
 
Gelsinler güzelliğini kıskandıkları bizim ülkemizden yol yapımını öğrensinler. Biz de yol dediğin en fazla 2-3 yıl ömrü olmalıdır. Yağmuru gördü mü mayışmalıdır. Zira müteahhitler çok para kazanmalıdır, haramı bilmeden bol kepçe kazandığını yemelidir. 
 
Belediye başkanları yol yapımını oy getirisi görmektedir. İşçiler işin ehli değildir, mesai kaytarmaları sıklıkla görülmektedir.
 
Devlet denetlemesi sıradandır. Laf olsun diyedir, harcırah parası almak içindir. 
Biz de yol çalışmaları hep o biçimdir. Karda, yağmurda delinecek ki, yamama çalışmalarına vakit ayıran işçiler çalışıyor görünsün, kayırma oldukları bilinmesin.
 
İşi yapanların çoğu belediye başkanının bağlı olduğu siyasi partinin referansıyla işi alınmadır. Adama göre iş bulmadır. Girdiği işin ne olduğundan haberi bile olmayan torpilli elemanların yapacağı iş, "salla başı, al maaşı" şeklindedir. 
 
Dayı emmi hatırına binaen, yahut siyasi güçle işe alınanlar, bilir mi hakkı hukuku? Başka bir iş bilenin hakkını gasp ettiklerini düşünebilirler mi? Helâli ad bilirler, haramı kapışırlar. Velhasıl bizde durumlar hep eski tas, eski hamamdırlar. 
 
Arkalıklı adamlar getirildikleri işin başında görünürler, baştan savmadır işleri. Sırtı kalın, abası sağlam olanlar işlerini güvenceli görürler, garanti bilirler. Yaptıklarını yeterli sanırlar. Para aldıklarına bakarlar.
 
"Gelecekte gelecek, çocuklarımız büyüyecek. Onlara güzel dünya bırakalım, ardımızdan küfür, beddua yemeyelim" demezler. Yutmayı bilirler, iş tutmayı bilmezler. 
Beceriksiz Almanlar niye sağlama kaçıyorsunuz, bizden öğrenseniz ya siz de işlerinizi.
 
Ayfer AYTAÇ - ayferaytac.com
 
Toplam blog
: 622
: 205
Kayıt tarihi
: 08.12.14
 
 

Gazeteci-yazar ..