Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mayıs '08

 
Kategori
Öykü
 

Alo orda mısın (12)

Alo orda mısın (12)
 

http://blog.milliyet.com.tr/alo-orda-misin--11-/Blog/?BlogNo=111386

 

Nazan ve annesi, “Küçüğüm daha çak küçüğüm” şarkısı eşliğinde eve dönerken Nazan, “anne sonucu babama sen söyle, bana birşey sormasın ben çok utanırım” dedi.

Annesi, “tamam öyle olsun bakalım ama evde olacaklara hazırlıklı olmalısın” dedi. Eve geldiklerinde babasını merakla beklerken buldular. Nazan, “üzerimi değiştireyim” diyerek odasına çıktı.

Annesi, “sana bir müjdem var. Nazan hamile değilmiş, test bazen yanlış sonuç verebiliyormuş ‘ diyerek inanılmaz haberi verdi.

Babası şaşkındı ve mutluydu. “Doktor emin mi, başka doktora daha mı götürseydin” diye heyecanlandı. Annesi, “yanlışlık yok, doktor tahlilden sonra kan testi de yaptı, sonuç yine negatif çıktı” dedi.

Babası sevinçle, “bu durumda evlenmeleri gerekmiyor” deyince karısı yüzünü buruşturarak, “gelirken ben de aynı şeyi söyledim ama Nazan inatla evlenmek istediğini söylüyor”dedi.

Babası, “Nazan bizi yeteri kadar üzdü daha fazla üzmesine izin vermeyeceğim. Zaten nişanlılar ama evlenmek için Nazan’ın bu seneden sonra önünde dört yıllık üniversite hayatı var. Hamile olmadığına göre onun geleceğini tehlikeye atamam. Birbirlerini gerçekten seviyorlarsa evlenmek için bekleyecekler. Sonrasında hala birbirlerini seviyorlarsa evlenmemeleri için sebep kalmaz. Ben de gönül rahatlığıyla kızımı evlendiririm” dedi.

Annesi, “Çok haklısın, Nazan daha çok genç, ilerde hatasını anlayacak bize teşekkür edecek. Ama şu an bu durumu anlayabilecek kadar olgun değil. Bize kapris yapacak, şımarıklık yapacak. Onun her türlü kaprisine şımarıklığına katlanmalıyız” dedi.

Babası, “zaten onu böyle sen şımarttın, uslu bir kız olsaydı daha onyedi yaşındayken kim olduğunu bile bilmediğimiz yaşıtı olmayan bir adamdan, “hamileyim” diye karşımıza gelmezdi” diyerek öfkesini dile getirdi..

“Nazan’ın hamile olmadığından Murat’ın ve ailesinin haberi var mı?” diye sordu.

Annesi, “hayır ama şimdi Nazan odasından Murat’la konuşuyorsa bilemem” diye cevap verdi.

Babası, “Nazan’a söyle akşam Murat ailesini alsın bize gelsin” dedi.

Annesi Nazan’ın odasına gittiğinde onu üstünü değişmiş bir halde ağlarken buldu. “Neden ağlıyorsun, sevinmelisin. Hemen Murat’ı arıyorsun akşam ailesiyle bize geliyorlar. Baban bunu sana iletmemi istedi”‘ dedi.

Nazan, “Babam neden onları görmek istiyor” diye mızmızlandı

Annesi, “Murat’ı ara ve telefonu bana ver!” dedi

Nazan artık birşey yapamıyordu. Söylenileni yapmaktan başka çaresi kalmamıştı. İpler onun elinde değildi artık ve o bunu biliyor çaresizliği ikiye katlanıyordu.

Murat’ı aradı, “anneme veriyorum sana birşey söyleyecekmiş” dedi ve telefonu annesine uzattı. .

Annesi telefonda, “Murat Bey, eşim bu akşam ailenizi alıp bize gelmenizi istiyor. Önemli şeyler oldu. Birlikte bir karara varmalıyız. Gelebilecek misiniz?” diye sakin ve kibar bir ses tonuyla sordu.

Olacakları az çok bilen Murat, “tamam, ailemle birlikte akşam sizde olacağız” dedi.

Annesi, “teşekkürler akşam görüşmek üzere ‘ diyerek telefonu Nazan’a verdi.

Murat, Nazan’ın annesiyle yaptığı telefon görüşmesiyle şaşırmıştı. Kötü şeyler olacaktı tahmin ediyordu ama olacakları erteleyemezdi...

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..