Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Haziran '08

 
Kategori
Öykü
 

Alo orda mısın (22)

Alo orda mısın (22)
 

http://blog.milliyet.com.tr/alo-orda-misin--21-/Blog/?BlogNo=114113

 

Kafasındaki soru işaretleriyle boğuşurken gözü saate ilişti. Nazan’ın okuldan çıkmasına az kalmıştı. Hemen kendine çekidüzen vererek okula gitti. Kısa bir süre sonra zil çaldı. Okul dağılmaya başladı. Biraz bekledikten sonra Nazan’ın koşarak geldiğini gördü. Sevgiyle kollarını açtı, işte yine birlikteydiler. Oyalanmadan arabaya binerek okuldan uzaklaştılar.

Murat yolda, “önce yemek yiyelim, acıkmışsındır“ dedi ve Nazan, “evet acıktım gerçekten“ dedi. Murat Nazan’ı çok şık çok nezih bir restorana götürdü. İkisi de acıkmıştı. Birlikte yemeklerini yedikten sonra Murat, “buranın tatlısı çok güzel, tatlılarımızı da yiyelim ondan sonra kalkalım. Rahat konuşabileceğimiz bir yere gideriz. Bu arada sana söylemek istediğim bazı şeyler var” dedi. Tatlılarını yedikten sonra kalktılar.

Nazan meraklanmıştı, “benimle konuşmak istediğin ne, söylesene çatlayacağım meraktan“ deyince Murat gülerek, “biraz merak et bakalım“ diyerek onu kızdırmaya çalıştı. Nazan ısrar edince Murat, “babanla evlilik işini yeniden konuşmaya karar verdim“ dedi.

Nazan çok heyecanlanmıştı, “ona ne söyleyeceksin?“ diye sordu. Murat iki dakika sabret, rahat konuşabileceğimiz biryer biliyorum, geldik zaten“ dedi ve arabasını park etti. Birlikte içeri girdiler. Ortam kalabalık olmasına rağmen gürültü rahatsız etmeyecek kadar azdı.

Gözden uzak deniz manzaralı cam kenarında bir masa tercih ettiler. Garson hemen onlara eşlik ederek yardımcı oldu. Murat garsonun, “ne alırsınız “sorusuna meydan vermeden, “siparişi biraz sonra vereceğiz“ diyerek garsonu masadan uzaklaştırdı.

Nazan merakla bekliyordu. Murat, “babana liseyi bitirdiğin zaman evlenmek istediğimizi ve bunun ikimizin kararı olduğunu söyleyeceğim“ dediği zaman Nazan, “bunu söylersen babam büyük ihtimal karşı çıkacaktır. Seninle buluşacağımızı öğrendiğinde nasıl tepki verdiğini görmeliydin“ dedi.

Murat, “kabul etseler de etmeseler de biz nişanlıyız ve karım olacaksın. Gizli gizli buluşamayız bu çok saçma“ dediğinde Nazan, eve gelebileceğini babasının buna izin verdiğini söyledi. Murat, “elbette eve de gelirim ama annenle babanla aynı odada seninle ne konuşabilirim ki” diye tepki gösterdi.

Nazan, artık ev dışında buluşamayacaklarını, babasının kesin yasak koyduğunu söyledi. Murat, “ben yapabileceklerimi adım adım yapıyorum, gerisi onlara kalmış“ dedi.

Nazan’ın aklı karışmıştı, “nasıl yani?“ diye sordu. Murat, “babamla konuştum, senin babanla da konuşacağım. Sonrasında günah benden gider” dedi.

Nazan, “daha açık konuşur musun“ dedi.

Murat, ”elimden geldiği kadar ılımlı yaklaşıyorum, hem kendi aileme hem de senin ailene ama onlar bütün kapıları kapatıyorlar “ dedi.

Nazan, “tam olarak kapatıyor sayılmazlar. Kapatsalardı yüzüklerimizi çıkarmamızı isterlerdi” dediğinde Murat, “ne farkeder ki, nişanımızı iptal ettiklerini söylediler zaten. Ama yüzgöz olmamak için yüzüklerimizi çıkarmamızı şimdilik istemiyorlar” diye karşılık verdi. .

“Nişanı geçersiz saymadılar ama artık istediğimiz zaman görüşmemize bile engel olmaya çalışıyorlar. Bizim evdekilerin düşüncelerinin ise bilmesen daha iyi. Belki de hata bizde, onlara birbirimizi ne kadar çok sevdiğimizi inandıramadık“ dedi.

Nazan kırılmıştı, “seni sevdiğime inanmıyor musun?“ diye sordu.

Murat Nazan”ın bu çocuksu haline güldü, “beni sevdiğine inanıyorum ben de seni seviyorum ama bu sevgimizi ailelerimize gösteremedik“ dedi. Nazan’ın kırıldığını anlayınca, “üzülme her şeyim sırası var. Zamanı geldiğinde aşkımızın büyüklüğünü anlayacaklar” dedi...

Bunun üzerine Nazan, “benim ailem seni çok sevdiğini zaten biliyor “ diye karşılık verince Murat, “ İyi ya işte, yarın akşam sizdeyim. Benim de seni ne kadar çok sevdiğimi anlayacaklar“ dedi...

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..