Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Şubat '07

 
Kategori
Alternatif Enerji
 

Alternatif enerji: Dalgadan elektrik üretimi

Alternatif enerji: Dalgadan elektrik üretimi
 

Dalga Geçmeyin, Elektrik Üretin

Burada yazamaya başladığım ilk zamanlarda alternatif enerji ile ilgili birkaç yazı yazmıştım. Yazdıklarımın en çok ilgiyle okunan yazılarından biriydi. Fikirlerimi destekleyen, yada desteklenmeyen, çok eleştiri, yakınma ve yorum aldım. Bunların bir kısmını da yayınladım.

Küresel ısınma ile ilgili olarak da zaman zaman yazıyorum. Bilgim dahilinde ve araştırmalarıma dayanarak yazılar yazmaya çalışıyorum. Yazdığım yazıların birinde, küresel ısınmayı tetikleyen aktörlerin başında enerji kullanımı konusunda olduğunu yazmıştım ve nükleer enerjiyi eleştirmiştim. Halen de eleştiriyorum. Nükleer enerjinin faydalarını kesinlikle yadsımıyorum ama getirebileceği zararları ve çevre felaketlerini de görmezden gelmiyorum. Hatta bu ileri bir görüdür. Bunu da belirteyim. Nükleer santrallerin bir çevre felaketi olmayacağı senaryolarına inananlar bugünlerde Ankara’yı aşındırıyorlar, geçmişte olduğu gibi. Ve güzelim ülkemin, güzelim nadide yerlerine koyacaklar birkaç tane santral. Nasıl işletilecek, hammadde nasıl temin edilecek, kullanılan malzemelerin atıkları nasıl bertaraf edilecek, çevre nasıl korunacak, hava nasıl etkilenecek? Küresel ısınma’ya faydası dokunmayacak mı? Bunu kontrol altında tutabilecek yeterli sayıda teknik personelimiz var mı? Bu işin olunabilirliği, yapılabilirliği konusunda ne kadar araştırma yapıldı? Nükleer enerji sonsuz enerjimidir? Bu enerji türü bizim dışa bağımlılığımızı ortadan kaldırabilecek mi? Bu santraller sıfırdan mı kurulacak yoksa nükleer enerji deneyimini atlatan ülkeler, üçüncü dünya ülkesi saydıkları biz Türkiye’ye bunlara kakalayacaklar mı? Bu santraller için Gökova gibi Fırtına vadisi gibi doğal güzelliklerimiz feda edilecek mi? Neden?

Alternatif enerji konusunda ve özellikle Nükleer enerji konusunda yazdıklarıma gelen eleştirilerden bir kısmını sayfamda yayınladım. Bunlardan bir tanesinde, Giresun’un zengin uranyum yataklarına sahip olduğu ve hammadde sıkıntısı çekmeyeceğimiz görüşü savunuluyordu. Öyle mi bilmiyorum! Eğer öyleyse neden çıkartamadık? Bundan sonra çıkartıp bunu kullanabilecek hatta zenginleştirebilecek miyiz?

Hiçbir enerji kaynağı sonsuz değildir. Bugün günümüzde enerji kaynakları genel olarak fosil kaynaklara dayanmaktadır. Dünyanın hızla ısınmaya devam ettiği günümüzde, hala alternatif enerji konusunda bir tartışma ortamı bile yaratılmamasını, petrol savaşlarını, gaz boru hatlarındaki gizli pazarlıkları ve gaz kaynaklarına sahip ülkelerin istedikleri gibi at koşturup, “istediğim zaman veririm, istediğim zaman vermem” yada “ mal benim değil mi? “ gibi küstahça tavırlarına bu ülkenin alet olmasını içime sindiremiyorum. Ve halen alternatif enerjiyi savunuyorum. Evet belki o da sonsuz değil. Ama hesaba katılmayan bir şey var. Maliyeti sıfıra yakın bir biçimde ucuz. Üstelik doğa katledilmeden elde edebilecek kadar, sıkıntısız ve yenilenebilir bir enerji kaynağı !. Bunlardan biri rüzgar, diğeri ise denizler ve akarsu kaynakları. Akarsulardan yararlanıyoruz nispeten ama rüzgar ve denizden değil biz dünya bile tam yararlanamıyor. Bugün rüzgar jeneratörlerinin ithal izni durdurulmuşken ve bunları kendi topraklarınıza kuramazken, üç tarafı denizle çevrili kendi ülkenizde bile denizlerden bu anlamda yararlanamıyorsunuz. Bunu anlatırken şaka zannetmişlerdi bazı dostlar ama bakın birileri ciddiye almış demek ki?

Bir Türk mühendisi olan Metin Çokan adında bir vatandaş, “deniz dalgasından elektrik üretmeyi “ başarmış ve bu buluşuna Avrupa’dan patent almış. Sayın Cokan “Türkiye kıyı şeridinin yüzde 1’inde dahi elektrik üretilse ülkenin tüm elektrik ihtiyacı karşılanabilir. Üstelik bu yöntemin maliyeti de ucuz. Ülke ekonomisine katkısı ise yılda 240 milyar dolar“ diyor. Ve arkasından ekliyor : “ çok ucuza üretilen elektirk, çok ucuza tüketiciye satılabilir” ve çok basit bir hesap yapıyor, “ devlet kilovat başına 11 cent’e varan fiyatlarla elektrik enerjisi alıyor. Bu sistemle üretilen elektrik enerjisi 3 cent’e tüketiciye verilebilir. Türkliye’nin 8 bin 200 km kıyı şeridi var. Bunun yüzde birinde dalga enerjisi elde edilmesi halinde; üretilen elektriğin 1 cent’i yatırımın geri ödenmesine, 1 cent’ini bakım ve masraflara, 1 cent’inin de kâr elde edilmesi halinde 240 milyar dolar gelir elde edilebilir.”

Kıyı şeritlerinzide ürettiğiniz elektiğin fazlasını da satabilirsiniz. 3 megavatlık bir dalga enerjisi santralının maliyeti 5, 7 milyon dolar civarında olduğunu varsaydığınızda, ürettiğiniz elektriği satarak bunu zaten fazlasıyla amorti ediyorsunuz. Kaldı ki, 11 centten aldığınız elektrikle dışarıya giden paralar kasanızda kalacak, bu da işin piyangosu. Ya da daha güncel tabirle Bonusu !..

Biz sahip olduğumuz değerlerin de farkında değiliz, bu değerleri kullanabilmemiz için bize imkanlar sunanların da. Ama iş işten geçtiğinde, aklımız başımıza geldiğinde ne olacak? Bunun resmini çizen birileri çıkar mı?

Ve bir dipnot: Ülkemizin dalga enerjisi potansiyeli barajlarımızın 150 katına eşittir.

Bilmem anlatabildim mi?

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..