Altı Altınsa Üstü de Gümüş

Malum bugünlerde Ege bölgemizde altın arayıcıları filmi çevriliyor. Türkiye’nin altın çıkarma işini %2 komisyonla yabancılara vermesi inanılır gibi değil; çıkaramıyorsam da kalsın, gün olur o teknolojiye ulaşırım kendim çıkarırım.

Muhalefet de âlem “Altınsa altın ağacımı bilirim!” Kerim Korkut evliya gibi adam, bunlar için ne dedi? “Solun vizyonu kedi kulübesi” Altın varsa biz çıkaralım diyen bile yok “Ağaçlarımıza dokunmayın altın çıkarılmasın” Altının değerini bilmiyor bunlar! Ben sana Çankırı düzlüklerinde ekvator ormanı kurarım ağaç da ne ki!

Hani gerçekten yerin altında varsa (e ne bileyim siyanürle altın arama haberleri bitmiyor) yanlış yer, keşke Manisa’nın bağları yerine Hakkâri’nin dağlarında olsaydı, buralar zaten altın değerinde.

Egeli diyor ki “E biz nerede yaşayacağız?” Diyelim yerin altında altın madeni, hayır çıkarmayın diyecekler! Ya ben seni yaşatacak yer bulurum, İstanbullarda saraylar yaparım yerin hazır, lütfen ya cahillik etmeyin altın bu!

Bu işte bir iş var…

Altın madeni işletilmek üzere yabancılara verilir mi ya kafayı mı yedin! Ve altın çıkarılmasın diyen insanlar var bu ülkede. Yılda 17 bin ton çıkarıyorlar 17 gram görmüyoruz bizimle ilgisi yok, birileri köşeyi dönüyor deyin tamam.

Doğuda bir karış toprak için insanlar ölüyor, batıda yeraltı kaynaklarını yabancılara peşkeş çekiyorsun;
orada vatanı kurtarıyor burada satıyorsun!

Birileri de üç buçuk ağaç için altının çıkarılmasını istemiyor. Bunları da anlamakta zorluk çekiyorum, altının gramı kaç lira 240 bin lira, niye karşı çıkıyorsunuz ki, size de yansımalı elbette!

Bir tarafta ihanet bir tarafta cehalet!

 Nerde ne var rezerv tespiti yapıp envanterini çıkarırım. Gerekirse yani ekonomik ölçüde bir değer mevcutsa bölgeyi boşaltırım ve bölge halkını ortak eder pay veririm, altın bu ya!