Altı delik ayakkabı....

Bu ülkede eğer halksan. Öldüğünde delik olur ayakkabının altı. Ermeni de olsan, kürt de olsan, laz da olsan hatta bu toprakların sahibi Türk de olsan bu böyledir. Halksan eğer. Ayakkabın delik ölürsün.

Senin bir tek yazını okumamış, bir tek gün seni merak etmemiş, kendi evine bir gün olsun değişik yoldan gitmemiş, hayatında bir kez olsun değişik gazete okumamış insanlar , söver ardından. Sözde vatanı en çok onlar sever. Vatan da en çok onlardan çeker. Ne çekerse.

Amerika’da en çok konuşulan dil İspanyolca. Çok değil on beş yıl sonra beyazlar azınlık olacak. Aklınıza dahi gelmeyecek seksen çeşit milleti bir bayrak altında, Amerika’lı ruhuyla yaşatıyorlar. Vatandaşlık yeminlerinde diyorsun ki’’ Amerika’nın menfaatlerini her şeyin üzerinde tutacağıma….’’

Biz de ise. Yüzyıllardır beraber yaşadığımız insanlarla çözülmez kördüğüm meseleler. Aynı dili paylaştığımız Kürtlere kendi dilimizi öğretmeyişimiz. Silme yoksulluk. Yığınlarla işsiz, eğitimsiz insanlar. Polislerin giremediği varoşlar. Taksicilerin uzaktan yolcu indirdiği korkulu mahalleler. Cumhuriyet kutlu olsun.

Herkesin belinde silah. Ortaokul kıvamında üniversiteler. Aşk skandalı ile manşet dekanlar. Siyasi kavga. Sen geldin ben gittim. Generaller arasında klikler. Trafikte araba sürmeyi bilmeyen insan acuzeleri. Adını bile bilmediğimiz adaların vize koyduğu bir ülkenin insanı olmak. Ne mutlu Türküm diyene.

Filistin halkını PKK ile bir tutan şerefsizler. Bu halkın paralarını bir gecede çalan soysuzlar. Ayakkabılarınız İtalyan, gömleğiniz Milano ama. Sizin gibi yaşamaktansa halk olmayı yeğleriz. Yani şerefiyle yaşayanlar cemiyeti mensupları olmayı...