Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mayıs '07

 
Kategori
Bayramlar
 

Altın Yaprak

"Amerika, Avrupa ve bütün medeniyet dünyası bilmelidir ki, Türkiye halkı her medenî ve kaabiliyetli millet gibi, kayıtsız şartsız hür ve müstakil yaşamağa kesin karar vermiştir. Bu meşru kararı bozmağa yönelen her kuvvet, Türkiye'nin ebedî düşmanı kalır."
Mustafa Kemal ATATÜRK

Sen, varlığımızla çoktan ölümsüzleştin!

Bu defa, size 19 Mayıs'ı anlatacağım. Belki farklı terimler kullanacak, dikkatinizi belli noktalarda toplamaya çalışacağım. Bilinenleri değil, daha çok söylenmemişleri anlatmak istiyorum.
Çünkü Atatürk, tekrarından bıkılmayan o sözlerin kalıbına sığmaz. Bakmasını bilirsek, onda her zaman yeni şeyler buluruz. O dipdiri, taptaze, capcanlı. Dokunabilsek, bu düşüncede olsak, yanı başımızda. Bir pınar ki, bütün ummanları besler. Okyanuslar, ondan aldıkları hızla kabarırlar.
19 Mayıs; billur kesilmiş bir niyettir. Temelinde, imanın ve inancın damgası vardır. Bilinen hikâyenin özü: Yok edilmek istenen Türk milleti, yine Ankara ve civarındaki, Ergenekon diyebileceğimiz daracık bir açık alan hapishanesine tıkılmıştı. Ülkemiz dört bir tarafından kuşatılmak üzereydi. Sözde uygar düşüncenin yaratıcısı diye bizim ezberlediğimiz Yunanlı öncüler, İzmir'e çıkma cesaretini göstermişlerdi. Batı ile birlikte doğu yanıyor, ufak kıvılcımların çaktığı güney ve kuzeydeki topraklarımız için pusuya yatılıyordu. Olanı-biteni, anca anca sezinlemeye başlayan milletimiz de, çakar almazlarla düşmana karşı çıkıyor, Ata'sının yolunu açıyordu.
Beride düşman, en korkunç Ergenekonları hazırlamanın telâşında. Sahip çıkanımız, kollayanımız, gözetenimiz yok. Umutlar, Allah'a kalmış. Savaş meydanlarının korkusuz ve de yenilmez aslanları, Sevr'in maddeleri ile yok edilmek isteniyor. Barışın ve sevginin adı, kör kuyuların da en dibine düşmüş. Zaten Türk'ün bunlara hakkı mı var? Ne zaman oldu ki, şimdi olsun? Yok ediciler kapımızda. Samsun ufukları da telâşlı. Bir umudun şafağında, sancılar içinde.
Besbelli; Türk'ün önderini bekliyor.
19 Mayıs, bu inancın şafağıdır.
19 Mayıs, kurtuluşa olan imanın başlama vuruşudur. Bu vuruşun temelinde, billur niyetler yatar. Niyetsiz yola çıkmak zor. Niyetinde olmadığınız işlerden zaferle çıkamazsınız. Bu niyetin mayası, Atatürk! Kendisine, Samsun'a çıkma emri verilmiş. Bu, o kadar da önemli değil. Verilmese, çıkmayacak mıydı? İşte, önemli olan nokta burası. Vatanı ve milleti tehlikede olan Mustafa Kemal'i bağlasanız, tutamazdınız. O, kurtuluş niyetinin yoluna, daha çocukken düşmüştü. Bağımsızlığı tam bir milletin rüyâlarını, Selânik'te, bakla tarlalarında kuş kovaladığı yıllarda bile görüyordu. İyileşmesi güç hasta adam, bütün kayıtlarından azade kalabildiği gün, kurtulurdu. Kurtuluş, yeni bir kuruluş demektir.
Kuruluşsuz, kurtuluş olmaz.
Kuruluş yoluna çıkanlardan Atatürk, işin en kestirme yolundan gidenidir. Türk'ün dilini, gelenek ve göreneklerini de çok iyi bilen, bilmekle yetinmeyip, daha da yaşatma arzusunda olan önderimizdi. Samsun'dan sonra da, bu düşüncelerini açıkladıkça, Türk milletini yeniden şahlandırdı. Tarihin yenilgi denilen nesneyi kendilerine tattırmadığı Türk milleti, yapılması gereken ne ise onları yaptı. İstenilenin altında buzağı aramadı, verdi.
Verdikçe kuvvetlendi, birlik oldu.
Birlikleri olgunlaşınca, Kurtuluş Savaşı Destanı'nı yazdı.
Bu destan, yapma bir destan değildir. Bu destanın her harfinde ya da her noktasında, Türk milletinin azmi, kurtuluşa olan imanı, kuruluşa olan inancı vardır. Bu inancın mimarı Atatürk, işte bu sebepten olmalı, dâhiler arasında anılıyor.
Türk'ün dehasının taç beyti Atatürk! Sen, bu dehadan aldığın güçle, dâhileştin, devleştin. Yalnız devleşmekle kalmadın, bıraktıkların ve yaptıklarınla ölümsüzleştin.
Senin izinde, senin tereddütsüz bir şekilde cumhuriyeti, kendilerine emanet ettiğin gençliğin; fırtınaya, boraya rağmen, işte görüyoruz, çığ gibi büyüyor. Bu gençlik, kendilerine verdiğin görevin farkındadır. Bu gençlik, senin şahikalarının anlamına çoktan varmıştır. Gittikleri yol, tuttukları yol; doğrudur.
19 Mayıs gençliğine selâm olsun!
Bin selâm!

 
Toplam blog
: 51
: 1343
Kayıt tarihi
: 31.08.06
 
 

1947 Haziranı'nda Bağarası'nda doğdu. İlkokulu doğduğu yerde, ortaokul ve liseyi Aydın'da okudu. ..