Altyapı eksikliği ve eğitimsizlik

Hükümet yapmak istediklerini yavaş yavaş uygulamaya başlatmak için gerekli adımları atmaktadır. Sağlıkta, Milli Eğitimde, Adalette İçişlerinde düşünce olarak teorik olarak gayet güzel neticeler vermesi gereken değişiklikler ne yazık ki uygulama aşamasında insan sağlığını da tehdit edecek boyutta kötü netice vermektedir.

Sağlıkta son yaptıkları bir uygulama var. Hastaneler eczaneler gibi ilaçlarını temin edecek, hastalara vereceklerdir. Görünüşte harika! Ama uygulama çok kötü! Vahim! Neden çünkü hastaneler ilaç temin edemiyor. Ameliyat olması gereken hastalar bile ilaçsızlıktan dolayı 2–3 ay sonraya gün vererek sıraya sokuluyor diye televizyonlar, gazeteler haber yapıyor. İlaç olayında eczaneler, doktorlar, hastalar bazı yolsuzluklara karışmış, bu yolsuzluklardan dolayı yakalanan şahıslar olmuştur. Bunun önünü kesmek hastaya daha iyi hizmet vermek amacıyla böyle bir uygulama yapmak; güzel olup hayal gücüyle de harika neticeler verir. Altyapısını oluşturmadan parasını, pulunu ayarlamadan yaparsan, işte böyle kötü neticeler de alırsın.Bu işi yapacak kişileri ahlaki yönden, vicdani yönden, insani yönden eğitmelisin. Eğitmediğin takdirde yapmak istediklerin iyi de olsa kötü sonuçlar alabilirsin. Bu işin başındaki doktorlar, hekimler hiç kusura bakmasın ki bireysel çaba içinde olmayıp, hastalıkla ilgili tüm teşhisi makinelere bırakarak teşhis koymaya çalışmaktadırlar. Bu makineler gerçekten dörtdörtlük müdür? Hiç hata yok mudur? Çok hassas aletler oldukları için temizliği gerekli şekilde yapılmaktamıdır? Onlarca insanın kan ve idrarını aynı makine de tarayıp netice almaya çalışıyorsun, birde son zamanlarda Çin'den gelen veya Çin’de yaptırılıp ta Taıwan an menşei diyerek alınan çok değişik ürünler ithalat edilmektedir. Acaba böyle makinelerden sağlık sektörüne giren var mıdır? Hastanede benim başıma gelen bir olay var ki komedi; Ateşim olduğunu hissediyorum. Hemşire ateşimi ölçtü. (Dilaltına sokulan bir aletle) Bu alette bizim ateşi bırakın, vücut ısısı eksiye gitmekte, 35 ‘lerde Üç tane değişik ama aynı aletle vücut ısımız kontrol edildi. Doğruyu söyleyen bizim eski cıvalı derecemiz çıktı. Şöyle bir atasözümüz vardır;" eskiye rağbet olsa bitpazarına nur yağardı" Bence eskiye rağbet olmalı, bitpazarına da nur yağmalı. Her şeyde olduğu gibi tüm sektörlerde de, tüm kurumlarda da şahsen ben eskiyi aramaktayım. Çünkü Bireysel bir çaba bir katkının olduğu dönemlerdi. Teknolojiyi kullanmak, teknolojiden yararlanmak kişinin kendi yeteneklerini kaybetmesi anlamına gelmez. O teknolojik alet yüklenen program doğrultusunda sana bir şeyler verir ve her zaman da bir hata payı vardır.

Adalet Bakanlığı TCK 301 ve pişmanlık yasası ile ilgili Bakanlar Kuruluna teklif sunacakmış. Yasalar yapılırken toplumlar kendi bireylerinin sosyolojik ve psikolojik durumuyla toplumun sosyolojik ve psikolojik durumunu göz önüne alarak toplumun uzlaşabileceği yasayı oluşturur. Hiç bir devlet kendini yıkmak için çalışan bölücülük yapan kişiye bu denli özgürlük vermez. Meclis idari amiri DTP’li milletvekili kırmızı plakalı araca binecek ve Mersin 'de bölücü konuşmalar yapacak. Aynı şekilde yine DTP 'li bayan milletvekilinin kayınbiraderi meclisin amblemi olan aracı ile uyuşturucu kaçakçılığı yapacak kimseden ses, seda çıkmayacak. Diyarbakır da bombayı patlatacak masum çocukları öldürecek, halada DTP li vekiller terör örgütü PKK yı terör örgütü olarak tanımlamayacak. Gerçi 19 - 20 kişi olan bu vekiller tanısa ne olur, tanımasa ne olur. Kanın aktığı yerde hele sivil masum insanların öldüğü, ayrıca Kürt halkına özgürlük diye bağırıp ta aynı kürdü öldürdüğün yerde sesin çıkmıyor. PKK yı başka türlü tanımlıyorsan bu 19 – 20 kişinin vicdanı nasıl bir esnekliğe sahip olduğunu merak ediyorum. Bugüne kadar Başbakanımızda dâhil çokları bırakın konuşsunlar, Mecliste söyleyeceklerini söylesin dediler ama dün Başbakanımız bu DTP lilere en ağır bir şekilde söylemde bulundu. Bi tarafta sonsuza yakın özgürlük, göz yumma yaparsanız adalet duygusu zedelenip, yara alır.

Başlık itibariyle olumsuzlukları sıralamaya kalksak sayfalar yetmiyor. Gerçi bağcı dövmektense üzüm yemeyi hep tercih ederiz. Biz yalnızca insanlarımızın ülkemizin gelişmiş teknolojide ilimde, bilimde medeniyette, insan haklarında, demokratikleşmede en üst seviyede olmasını isteriz. G8 lerin arasına girmeyi G9 lar olarak kabul görmeyi tercih ederiz. (Sanayileşmiş 8 Ülkenin arasına ülkemizin de girmesini isteriz.) Hükümetin yapmak istediği gerçekten iyi şeyler var. Bu iyi şeyleri aceleye getirmeden, altyapısını oluşturarak yaparsa halka daha verimli olur. Ülke bizim Halk bizim. Bazı sanatçılarımız, aydınlarımız gibi başka yere gitmeyi asla düşünmedik. Düşünmeyeceğiz de… Ülkemiz için her iyi şeyin hayırlı olmasını temenni ederiz.