Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Şubat '10

 
Kategori
Şiir
 

Alyoşa!

Alyoşa!
 

Manisaya girerken baktım cebim çalıyor!

Dedim ulan kimdir bu , bu saatte arıyor!

*

Sabahın altısında, herkes dalmış uykuya!

Açarım telefonu bakarım bizim Hülya!

*

Dedim Hülya hayırdır, sabahın bu saati!

Gülerek cevap verdi horozun kabahati!

*

Ramazanın ilk günü girmişiz kutlu aya!

Horoz kaldırsın dedik, aldık onu odaya!

*

Perdeler de kapalı, görememiş güneşi!

Bağırdı bizi ama saat sabahın beşi!

*

Sahurun vakti geçmiş, edemedik niyeti!

Uğra diye aradım, yiyelim horoz eti!

*

Ramazanda değiliz, Var bu işte bir yanlış!

Demesin mi orucu tutuyoruz biz her kış!

*

Dedim olmaz! Ramazan arada gelir yaza!

Dedi nasıl girelim Ramazanda denize?

*

İzmirliler olarak orucu Şubat ayı!

Tutarız biz genelde böyle olur kolayı!

*

Hem günleri hem ayı biliyorsun ki kısa!

Var mı Şubatta oruç tutulmaz diye yasa!

*

Dedim hoşuma gitti; bu çok iyi bir yöntem!

Bu kısacık günlerde ben de tutayım madem!

*

Bir de İzmiri gavur, diyorlar bu gavurlar!

Tamam horoz etini yeriz bir ara uğrar!

*

Sahura kadar bekle, pişmez horozun eti!

Dedim bunun yaşı kaç var mıdır hüviyeti!

*

Ninemin düğününde bize gelmiş hediye!

Gözümüz üstündeydi, kaptırmadık kediye!

*

Neyse ki evlerinde varmış biraz karbonat!

Dedim Hülya sen bunun hepsini suyuna kat!

*

Piştiğinde sahurun son anları kalmıştı.

Hülya da akıl etmiş maden suyu almıştı!

*

Beş şişe maden suyu, eti yiyince içtim!

Dedim Hülya eyvallah, yemek bitti ben kaçtım!

*

 
Toplam blog
: 1640
: 466
Kayıt tarihi
: 27.01.07
 
 

Doğum tarihim değişmedi ama çok şey değişti bu güne kadar. En başta, dede oluyorum! Evet; şaşırdı..