Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ocak '08

 
Kategori
Sağlık
 

Alzheimer

BİR NEFES SIHHAT de bu hafta toplumsal olarak çok önemli olduğuna inandığım ALZHEİMER konusunu uzman Nörolog Dr. Aysel Gürsoy ile konuştuk.
ALZHEİMER bir gün hepimizin karşılaşacağı bir hastalık olabilir. Sizinle paylaşmak istedim bu yüzden.

Onların unutmak için bir nedeni var, sizin hatırlamamak için bir nedeniniz yok...
Bütün dünyada çoğu kültürde bilgelik, yaşlanmanın olumlu yanı sayılır.
Gençler güzel olabilirler, ama yaşlılar bilgedir ve yıllar içinde kazandıkları deneyimlerin toplumda değeri vardır
Son yıllarda adını sıklıkla duyduğumuz ALZHEİMER , yıllara oranla tüm dünyada hızla artmakta.
Birinci derecede bu hastalığı yaşayanlardan çok, toplumsal ve ekonomik etkileri çok yoğun olan bu hastalık, özellikle hasta yakınlarını da bir çıkmazın eşiğine getiriyor zaman zaman.
Alzheimer ilk kez Alman bir psikiyatrist olan Dr Alois Alzheimer tarafından 1906 yılında, ölümünden sonra bir kadın hastanın beyninde bulunan anormal topaklar ve yumaklar şeklinde tanımlandı.
Alzheimer hastalığı beynin düşünme, hafıza ve dil bölümlerini etkiler. Hastalığın başlangıcı sinsidir ve yıkım genellikle yavaştır. Günümüzde hastalığın sebebi bilinmemekte ve şifası bulunmamaktadır.
Alzheimer hastalığı, toplumun bütün gruplarını etkiler ve sosyal sınıf, cinsiyet, etnik grup ya da coğrafi bölge ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Ayrıca, Alzheimer hastalığı yaşlılar arasında daha sıklıkla görülmekle birlikte genç insanlar da bu hastalıktan etkilenebilmektedirler.
Alzheimer hastalığı her insanı farklı biçimde etkiler. Etkisi büyük ölçüde kişinin hastalıktan önce nasıl olduğu ile ilgilidir, örneğin, kişilik, fiziksel durum ve yaşam biçimi gibi. Alzheimer hastalığının semptomları üç gelişim aşaması şeklinde en
iyi akla girebilir: erken dönem , orta dönem ve geç dönem.
Erken dönem, profesyoneller, akrabalar ve arkadaşlar tarafından genellikle gözden kaçırılır ve yanlış bir şekilde "yaşlılık" ya da yaşlanmanın normal bir parçası gibi adlandırılır. Hastalığın ilk başlangıcı sinsi olduğu için başladığı kesin tarihi belirlemek zordur.

Kişi:
Konuşmayla ilgili zorluk çekebilir, Önemli hafıza kayıpları -özellikte kısa dönemli- sergileyebilir, Zamanı şaşırabilir
Tanıdığı yerlerde kaybolabilir, Karar vermede güçlükler yaşayabilir, İnisiyatif ve motivasyon eksikliği gösterebilir
Depresyon ve sinirlilik belirtileri gösterebilir, Hobi ve aktivitelerine ilgisini kaybedebilir

Orta Dönem
Hastalık ilerledikçe, problemler daha belirgin ve kısıtlayıcı olmaya başlar. AH olan kişi günlük yaşamında zorluklar çekebilir ve;
Çok unutkan olabilir- özellikle yakın zamanda yaşanmış olayları ve kişilerin isimlerini hatırlamada Kendi basına sorunsuz bir şekilde yaşayamaz hale getir , Yemek pişiremez, temizlik ya da alışveriş yapamaz Son derece bağımlı hale gelebilir , Giyinme ve kişisel hijyen açısından örneğin; tuvalet, yıkanma gibi yardıma ihtiyaç duyabilir.
Giderek artan konuşma zorluğu çeker , Dolaşma zorlukları ve diğer davranışsal anormallikleri gösterir .
Evde ve topluluk içinde kaybolur , Halüsinasyonlar olabilir

Geç Dönem
Bu, tamamen bağımlılık ve hareketsizlik dönemidir. Hafıza sorunları oldukça ciddidir ve hastalığın fiziksel yanı gittikçe göze çarpar hale gelir. Kişi;
Yemek yemede zorluklar yaşayabilir , Akrabalarını, arkadaşlarını ve alışıldık nesneleri tanımayabilir , Olayları anlama ve yorumlama güçlüğü çekebilir
Ev çevresinde yolunu bulamayabilir , Yürüme zorluğu çekebilir , Mesane ve bağırsak sorunları yaşayabilir
Toplum içinde uygun olmayan davranışlar gösterebilir , Tekerlekli sandalye ya da yatağa bağımlı hale gelebilir.
Aslına bakarsanız ALZHEİMER da en son öğrenilen bilgilerin üzerine çizgi çekilmekte en önce öğrenilen biilgiler en son unutulmakta ve kişi yavaş yavaş bebeklik sürecine dönmektedir.

En önemli nokta ise Alzheimer li hasta ile yaşamak .Doğru sözcükleri ya da uygun yanıtları anımsayamayan AH’li kişi ile iletişim kurmak da giderek zorlaşır.Bu yüzden bakımveren kişi olağandışı davranışlarla başa çıkmak için yeni yollar öğrenmeli ve iletişim yöntemlerini bunlara uyarlamalıdır.
Davranış değişiklikleri bakımverenler için başa çıkılması en zor belirtiler olabilir, ayrıca duygusal olarak da çok yıpratıcıdır.
Aileniz, dostlarınız ve dış dünyayla bağınızı koruyun.
Düzenli aralıklarla bakım işlerini üstlenmeleri için başka bakımverenler, hastanın aile bireyleri veya dostlarıyla ayarlamalar yaparak kendinize zaman ayırın. Duygularınızı kendinize saklamayın. Duygularınız ve gereksinimleriniz hakkında konuşacak birini mutlaka bulun.
Duygularınızı dışavurarak kendi gerginliğinizi biraz azaltmak yararlı olabilir, zaman zaman AH’li hastanın duymayacağı bir yerde ağlayın veya bağırın.
AH tanısı karşısında hemen akla gelmese de, ilk ele alınması gereken konulardan biri de parasal ve yasal meselelerdir.
Hastalık ilerledikçe AH’li kişi önünde sonunda kendi işlerini yasal olarak yürütemeyecek duruma gelecektir, ve bu da birçok sorun yaratabilir.
Bununla birlikte, gelecekteki kararların önceden güvenli biçimde ayarlanması için çeşitli yollar vardır. Bu hemen yapılırsa, AH’li kişi
kendi arzularını dile getirebilir ve gelecekteki yaşamlarının ve bakımlarının kendi seçtikleri biçimde gerçekleştiğine emin olabilir.
Sonuçta, aile ve bakımverenin üzerinden muazzam bir yük kalkmış olur.

Hayatınızı unutarak yaşamak zorunda kalmayacağınız günler dileği ile...

 
Toplam blog
: 21
: 1643
Kayıt tarihi
: 19.10.07
 
 

İzmir 1975 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi buca eğitim fak. biyoloji öğretmenliği mezunuyum...