Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Temmuz '12

 
Kategori
Beslenme / Diyet
 

Ama nereye kadar..!

Ama nereye kadar..!
 

Alıntıdır


Tatil dönüşü… İşyerimdeki odama adımımı attım…

Arkadaşım,

“Bir ya da iki kilo almışsın… Gramıyla söyleyebilirim…” dedi.

Pek önemsemedim…

Eşimle aynı kurumdayız… Bir ara odama uğradı…

Diğer bir arkadaşım… Eşim ve benim için…

“İkiniz de kilo almışsınız…”

Yüzümde zoraki bir gülümseme… Geyiğe vurdum…

“Birbirimize iyi bakmışız canıımm…”dedim…

Ama içim içimi yiyor o andan beri…

Vermem gereken beş kilonun üzerine, nur topu gibi iki kilo daha geldi…

Otele gitmedim… Yazlıktaydım ve abartılı yemekten kaçındım… Yüzdüm… Yürüdüm…

Oğlum zaten durmuyor… Onun peşinden olimpiyatlara hazırlanırcasına koşuşturdum…

Neden oldu o zaman..? Ben giderken kilo veririm diye düşünürken bu durum…

Buldummm..!

Sabah akşam denize gittikçe yanımızda götürdüğümüz bisküviler yüzünden olmuştu..:(

Hem kilo aldım ıvır zıvırlar yüzünden, hem de sağlıksızlar..!

Ankara’ da olsa kek, poğaça, börek pişirirdim, hiç değilse çocuğum sağlıklı bir şeyler yerdi…

Yazlıkta da fırın vardı aslında…Tembellik ettim..!

Şimdiye kadar birkaç defa diyet yaptım… Başarılı da oldum… Ama artık diyet yapmak istemiyorum…

Çünkü aynı hızla geri alıyorum kilolarımı, bu şok diyetlerle...!

Dukan’ ın, Karatay’ ın engebeli yollarına sapmadan,

diyetisyenlere onlarca para saymadan,sağlıklı bir yaşam tarzı geliştirmeliyim..!

Biliyorum, yemek yemek çok keyifli…

Mis kokulu bir kekin içindeki, dişlerimizde kıyıl kıyıl eden cevizin verdiği hazdan vazgeçmek zor…

Ama nereye kadar yiyeceğiz..?

Şu zamana kadar yedik de ne oldu..!

Bize ne katkısı var ki, oramızdan buramızdan pırtlayan yağlardan başka..!

Genç kızlığında, çok kilolu olan bir arkadaşım ileriki zamanlarda inceldiğinde…

“İki yıl, kiloluykenki kıyafetlerimi sakladım... Her an yeniden onları giyecekmişim sanıyordum…

Mağazaya girdiğimde; “Hanımefendi sizin bedeninize göre kotumuz yok…” dediklerindeki ruh halimi hatırlamak bile istemiyorum...

Yemeğe ayırdığım vakti azalttığımda, ne kadar boş vaktim oluştu anlatamam..!”der

O arkadaşım yıllardır incecik, genç kızlara taş çıkartırcasına bir fiziğe sahip…

Ama hala çok dikkat eder yediğine içtiğine, tatlıyı çok sever, bir dilimden fazla baklavayı yediremezsin…

Günü güne atmadan, bir yerlerden başlamalıyız…

İnsan için en zor olan şey, kendi için fedakârlık yapmasıdır…

Her yerde bangır bangır “Obeziteyle Savaş” tan bahsedilirken belki de,

yarın artık bu gündür…

Ertelemeden…

 

 
Toplam blog
: 58
: 484
Kayıt tarihi
: 04.01.12
 
 

Kendinin farkında olmakla başlar herşey.  Akar giderken birşeyler insan tutunmak ister hayata. Bu..