Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Kasım '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Ama var ya

Ama var ya
 

"RESİM:ALINIT"


AMA VAR YA


Bu ev mi benim yuva dediğim yer. Yemekler pişirdiğim, camlarını sildiğim yer... Ne kadar da yabancı artık bana. Boyaları dökülmüş gözlerimin önünde, sıvaları çatlamış... Beton yığınından başka bir anlam ifade etmiyor artık benim için...


Çok yorgunum dostlarım artık çok... İçi beni, dışı yine beni yakıyor...Susmak ama nereye kadar. "Duvarı nem, insanı gam yıkarmış " derler ya... Gam mahvetti beni, bitirdi.


Oysa kocaman bir çınardım, heyhat!...


Hey koca kadın hey!... Sen nasıl geldin bu hale...Saçın başın darmadağınık... Çukurlaşmış göz altların... Yetmemiş mosmor bir renge bürünmüş göz altı torbaların... Gözlerin kederli bakıyor… Işıldamıyor göz bebeklerin. Sanki ruhun uçmuş gitmiş ve bir bedenden ibaretsin sadece…Pelte gibi, içi boş bir şilte gibi yığılıp kalmışsın merdiven üzerine. Kim getirdi seni bu hale?..


Hayat işte...


Neydim... Ne oldum... Ne olacağım ...Demeli insan...


Sonra bir de "ah" almamalı insan...


Hele hele "kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi bir başkasına yaptıysa..." vay haline...


Allah'ın parmağı yok ki anında çıkarsın gözünü...Zaten hemen olmamalı..Yavaş yavaş acıtmalı canını… Ben de görmeliyim hani...İçimde ki boşluk dolar mı ki acaba o zaman...


Aman sen de...Banane ..Nasıl olsa gidiyorum artık bu şehirden... Hüzünlerim bakıyor arkamdan sadece... Pencerelerde cılız bir ışık... Arkamdan çabuk gel emi diye su döken tek bir kişi yok... Boyumca çocuklar yetiştirmişimde şu kadarcık bir yer edinememişim gönlünde...


Annen “yapma oğul soğursunuz birbirinizden” demiş...Akıl almışsın pek güzel...


O da ne?... Merdivenlerin üzerindeki şilteye benzer şey… Benim bedenim mi yoksa… Yok canım…Olmaz…Ne işi var öyle ayaklar altında…Değildir…Değildir…Olmamalı…Kedidir…Kedi…


Kandırma kendini bahtı karalım… Yıllar yılı ayaklar altında ezilen sen değil miydin?... Üzerine basılıp basılıp geçilen… Ayakların temizlendiği o paspas… Boşuna mı ağardı saçların… Boşuna mı yüreğindeki o koca boşluk, elemli bakan gözler ve artık kurak çöllere benzeyen göz pınarların… Yaşanmışlıkların açtığı derin izler… Boşuna değil insan kılığından çıkman.


En yakın arkadaşlık bir hayatı paylaşmak elbette… Hayat arkadaşım yarı yolda koydun beni… Yol ayırımındayım artık… İki yol var önümde… Biri oldukça tanıdık… Ne yaşadığımı, kalırsam beni neyin beklediğini çok iyi öğrendiğim, tecrübelerimle sabit bir yol… Diğeri…İşte onu bilmiyorum.Bir meçhule gidiyor belli ki…Hiç bilmediğim…Şansım yardım ederse bu sefer… Yüzüme gülecek hayat ayırımındaki bu ikinci yol.


İstediğin oldu işte bu kez.Yıllardan beri uğraştığın şey gerçekleşti işte.Açtığın soğuk savaşta kazanan sen, mağlup ben…Tam da istediğin gibi. Egolarında tatmin olmuştur artık… Sevin, sevinebildiğin gibi… Bayramın, düğünün bugün… Kutla hep aile bildiklerinle.


Zorlanma veda cümleleri kurmak için.Bugüne kadar tek bir güzel söz duymadım zaten dudaklarından...Artık duymayı hep beklediğim cümleleri kurmasan da olur… Alışkınım ben kötü kelimelerine ta başından beri.


İşte artık ben konuşuyorum hatta haykırıyorum!...


Soğuduk be ... Bitti be... Yaşanmadı be o yıllar... Küslükler olmadı be hiç...Hiç sevmedin, sevmedin hiç…Yerime koyduğun başkaları vardı her zaman, daha kıymetlilerdi benden… Belki de en çok bu yaktı canımı…Bilemiyorum…


Ya kırgınlıklarım ...


Söylenecek çok şey var ama ne kaldı ki söylenecek bu saatten sonra…


Boş ver be... Zaten hiç umursamadın ki...Yine aynını yap, umursama...


AMA VAR YA....


Boğazında düğümlenen hıçkırık olayım

Unutma beni unutama beni

Gözlerinden damlayamayan göz yaşın olayım...

Unutma beni unutama beni

Gölgen gibi adım adım

Her solukta benim adım

Ben nasıl ki unutmadım

Sen de unutma beni, unutama beni

Bitmek bilmez kapkaranlık geceler boyunca

Unutma beni unutama beni

Ayrılığın acısını kalbinde duyunca

Unutma beni unutama beni

sevişirken, öpüşürken

Yapayalnız dolaşırken

Unutmaya çalışırken

Unutma beni unutama beni.


Dönüp dolaşıp söylediğim bedduam sana işte bu şarkı… Başka da sözüm yok. Allah seni bildiği gibi yapsın.


Hey çöpçü kardeş… Süpür ardımdan köşelere sinmiş sevgi kırıntılarını… Ev dediğim bu taş binanın duvarlarına yapışıp kalmış parmak izlerimi de temizle… Mümkünse dezanfekte et... Benden en ufak bir şey bile kalmasın bu evde. Bir tek bu şarkı, bu şarkı kabusun olsun her dakika.

 
Toplam blog
: 755
: 776
Kayıt tarihi
: 13.06.07
 
 

Ankara'da doğdum. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimimi Ankara'da tamamladım. AÜİF iş idaresi b..