Amaç yeni bir Anayasa ise, yapılacaklar belli!

Onca sıkıntıya rağmen, son günlerde Türkiye gündemini en çok işgal eden konu, başkanlık sistemi ve buna bağlı tartışmalardır.

Sistemin çürümüşlüğünü ileri sürerek, arayış içine giren iktidar partisi, yeni model olarak, başkanlık sistemini dayatmakta…

Gerekçesi ise şöyle; “seçimle gelen partili bir cumhurbaşkanımız var, buna uygun fiili durumun olması gerekir”

Muhalefet, bu konuda farklı düşünmekte! Niyeti; mevcut sisteme dokunmadan, toplumsal mutabakatla, anayasa değişikliğine gitmektir…

Görüldüğü üzere, farklılık ve tartışmalar başkanlık sistemi noktasında yoğunlaşmakta...

Duruma bakılığında, muhalefetin isteği daha mantıklı geliyor. Çünkü ülkemizin sistemden ziyade, yeni bir anayasaya ihtiyacı var!

Şayet mesele sistemin daha iyi işletilmesi ise, yapılacaklar belli! Öncellikli olan,  geniş katılımlı ve daha demokratik bir anayasadır.

Bunlar yapılmadan, “birileri istiyor” diye, fiili zorlamalarla sistem değişikliğini, yeni anayasa için ön şart olarak dayatmak, düzenden ziyade, düzensizliğe yol açar…

Dahası ülkeyi, yönetimi ve birlikteliğimizi tartışmalı hale getirir. Kavga ve didişmelere zemin hazırlar…

Kısacası kaosa sürükleniriz…

Halihazırda içine düştüğümüz kavgalı durumun temel nedeni; yukarıda belirtilen ve dünyada eşi benzeri olmayan, ütopik başkanlık sistemi isteğidir.

Oysaki bu durumda; hem iktidar, hem muhalefet, hem de toplumun büyük bir kesimi, yeni bir anayasa yapma konusunda hemfikirdir.

Bunun, ülkemiz için bir fırsata dönüştürülmesi beklenirken, siyasilerin kısır çekişmelerle zaman kaybetmeleri büyük bir talihsizliktir!

Kaldı ki sistemin adı ister başkanlık, ister yarı başkanlık, isterse partili cumhurbaşkanlığı; her ne olursa olsun, önemli olan anayasadır.

Yeni anayasa, evrensel hukuk normlarını ve toplumun siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik taleplerini karşıladığı oranda kabul görecektir!

Şayet amaç üzüm yemekse, bağcının rızası alınarak, bağa girilir. Yok, eğer bağcı dövülecekse, o zaman işin rengi değişir!

Demem odur ki; yeni bir anayasa için kavgaya, didişmeye, farklı arayışlar içine girmeye ve karşılıklı suçlamalara gerek yoktur.

Hep birlikte oturulur, kurallar dahilinde, yukarıda çerçevesi belirlenen demokratik yeni bir anayasa yapılır.

Böylece beyhude arayışlar ve yönü belirsiz gidişatlar son bulur. İktidarı ve muhalefeti; hep birlikte huzur buluruz…